Evet, okumayan, okutulmayan, okuma yerine cehaletin ortamında itilen, insanlarımızın yaşadığı şu günlerde Türkiye, Atakan isminde on yaşındaki bir çocuğu konuşuyor.
2019 yılı TYT’de/ Yükseköğretim Kurumları Sınavı sayısal verilerine göre fizik, kimya ve biyolojide 10 sorudan birini bile doğru cevaplayamayanların bulunduğu, fende en düşük performansın gösterildiği, matematik testinde soruların yaklaşık yüzde 88’i doğru işaretlenemediği, 14 bin 971 adayın hiçbir soruyu yapamayarak sıfır çektiğini, tüm adayların en başarılı olduğu, Türkçede 40 sorunun yer aldığı testte adaylar, yaklaşık 15 soruya cevap verdiklerini, 40 soruluk matematik testinde soruların yüzde 14’ü doğru işaretlendiği, yani 6 soruyu doğru bildiklerini görünce ne düşünürsünüz? Arapçaya hâkim olamayan imam- hatip öğrencisinin olduğu söylenince; ne hissedersiniz? Dilekçe yazmaktan, iki satır bir cümleyi kurmaktan aciz, Türkçenin başını gözünü yararak konuşanlarla sık sık karşılaştığınızda ki tavrınız nedir? ilk emri/vahiy’i; ikrâ/oku olan bir dine mensup olduğunuzu söyleyip de kitap okumaktan sıkılan, hatta kitap ile tanışmamışların ekseriyette olduğu, bir toplumu görmekten hiç utanmıyor musunuz?
Bir türlü rayına oturtulmayan, sık sık yaz boz-tahtasına dönen maarif/öğretim (bir türlü eğitim diyemiyorum.) geldiğimiz noktadır, bu!
Eğitenlerin eğitilmeye muhtaç olduğumuz bir noktadayız.
Ama, 10 yaşında Ortaokul beşinci sınıf öğrencisi Atakan Kayalar adındaki bir çocuk çıkıyor, kitapevinin rafları arasında Tv’ye konuşurken son 5 ayda 250'den fazla kitap okuduğunu ifade ediyor. Atakan'ın Aristoteles'in (*) Devlet isimli kitabını, J. Jak Russo’nun Toplum Sözleşmesi, Richard Dawkins'in de Yeryüzündeki En Büyük Gösteri ve Tanrı Yanılgısı, Kayı serisinin tümünü, Nutuk, Homeros’un İlyada’sını okudum. Friedrich Nietzsche/Niçe/ nin Böyle buyurdu Zerdüşt gibi kitapları okuduğunu söylemekle kalmıyor; birde “Kitap okuyun!” diyerek yaşıtlarına: George Orwell’in Hayvan Çiftliği ve Antoine De Saint Exupery’in Küçük Prens kitapların öneriyor.
Aramızda bunları kaç kişi okudu acaba?
Sayısı yirmi bine yaklaşan kitaplarımın büyük bir bölümünü hediye edecek Üniversite kütüphanesi bulamadığımdan ötürü, çaresizlik içinde sahaflara dağıtmasaydım bir kısmını bu çocuk okusun diye gönderirdim.
Söyledikleri bitmedi: Adım Atakan. Bu kadar! Fazla anlatabilecek hayat hikayem yok. Metafor uzmanıyım desem olmaz, beyin cerrahıyım desem olmaz, cumhurbaşkanıyım desem olmaz.” diyerek, ancak entelektüel bir kişinin konuştuğu gibi eğitim sistemi hakkında neler söylüyor neler… Sadece ondan değil, Adalet ve demokrasi üzerine de düşünceleri var. Nihilizim üzerine: “Evrensel ahlâkı reddetmekle birlikte…” diye başlıyor neler söylüyor neler. Zygmunt Bauman hakkında ahkâm kesiyor.
Dinlediklerim kurgu değilse (çünkü zamanımızda artık her şeye kuşku ile bakıyorum.) bu çocuk bir harika!
Herkesin bu çocuktan alacağı derseler var.
İnşallah bu hâl’ini devam ettir de vatanına ve milletine hizmet edecek makama gelir.
Buna inanılsın ve bu çocuğa sahip çıkılsın.
