Sanki başlık biraz ilginç mi ne oldu? Dediğinizi duyar gibiyim. Önceki makalemde belirttiğim geniş çaplı ve kapsamlı olarak ele aldığımız Gasp ve dolandırıcılık ile AKP’li Sakarya Büyükşehir Belediyesinin skandal yolsuzlukla ilgisi konusunda en son ki paragrafta sözde dünya liderimiz Cumhurbaşkanını adam gibi görevini yapmaya davet etmiştim. Şimdi de yerel anlamda Sakarya Büyükşehir Valiliğini de aynı şekilde adam gibi görevini yapmaya davet etmekte adettendir diye düşündüm.
Yani AKP’nin Sakarya Büyükşehir Belediyesinde ki skandal yolsuzluk belgeleri ve mahkeme kararları o kadar ürpertici ki, devletin malı deniz misalinden çok daha fazla aşındırıcı bir konu olmuş.
Belgeleri ve mahkeme kararlarını yavaşça ve detaylı okudukça şaşırmamak elde değil, kendimi tutamıyorum. Yazıklar olsun bu da mı hadi be! Demekten artık sadece kendimi değil bazen de devletin de çaresiz olduğunu bir kez daha iyi anladım. Gerçekten de devlet çaresiz…
Evet, kaldığımız yerden devam edelim.
En son AKP’li Sakarya Büyükşehir Belediyesinin yolsuzluk olayına ortak olan Sakarya Büyükşehir Elektrik Kurumu, TSE kurumu, Türk Telekom kurumu, Ticaret odası gibi yerel kamu kurumlarının da ortak olduğu kurumsal teyitli belgeler ve mahkeme kararlarıyla delil ve ispatlanmış halde suça ortak olduklarını kamuoyuna anlatmaya çalışmıştım.
Şimdi de devamında bu malum gasp ve dolandırıcılık üzerinden kumpas kuran yolsuzluk çetesi gibi hareket eden gizli karanlık bir güç oluşumunda yer almış bu malum bahse konu olan kamu kurum kuruluşlarından başka hangi ve yine ne gibi olaylar devam etmiş anlatayım.
Şöyle ki, sanki gizli ve karanlık bir el yanı Gasp ve dolandırıcı çetesinin yuvası AKP’li Sakarya Büyükşehir Belediyesi yolsuzluk olayında bu suça ortak olan ilgili bahse geçen kurumlar bilinçli ve menfi amaçlı yönlendirildiği incelediğim kurumsal teyitli belgelerde ve mahkeme kararlarında da açıkça görülüyor.
Nasıl yani derseniz, açıkça yazayım.
Gasp ve dolandırıcılık üzerinden adeta mafyacılık yapan AKP’li Sakarya Büyükşehir Belediyesi kumpas kurarak yolsuzluk yapmanın yanı sıra, kumpas kurup mağdur ettiği Sakarya’nın yakından tanınmış iş insanı ve yatırımcısı Özer Yakarıbaş’ın müracaat edecek, durumunu anlatacak muhatap bulamaması da zaten büyük bir kumpasın içinde olduğunu gösteren en büyük hukuki delil ve ispattır.
Bundan dolayı da olayın neresinden bakarsanız bakın belgelerden ve mahkeme kararlarından da çok iyi anlaşılıyor ki, AKP’nin Sakarya Büyükşehir Belediyesi gasp ve dolandırıcılık üzerinden mafyacılık yaparak kumpas kurduğu iş insanı Yakarıbaş’a hak ve hukukunu arayabilecek şekilde engel olmakla kalmamış ayrıca Sakarya Büyükşehir Valiliği ve Sakarya Büyükşehir Cumhuriyet Başsavcılığı da bu suça ortak olup tamamen gizli ve ivedi etkisiz eleman konumuna bıraktırılıp özelikle bu iki kurum; adli ve mülki kurumlarında, “Görevi kötüye kullanma”, “Görevi dışında görevini suiistimal ve ihmal etme”, “İşyeri / Mülkiyet dokunulmazlığı”, “İşyeri veya mülkiyet hak ve dokunulmazlık ihlali”, “Mala zarar verme”, “İşyeri ve mülkiyeti gasp ve yağma”, “kişiye ait kişiden habersiz özel hak ihlali”, “Görrevini kötüye kullanarak kişiyi hürriyetinden alı koyma ve mahrum etme”, “Kişi/kişileri Silahlı ölümle tehdit” “Kişilere hakaret”, “Kişinin can güvenliğini tehdit etme”, “Önceden planlanarak cinayete teşebbüs etme”, “Kişilik haklarına zarar verme”, “Gasp”, “Nitelikli dolandırıcılık”, “Evrakta sahtecilik”, “Sahte evrak / belge düzenlemek”, “Kumpas kurmak”, “Şantaj yapmak” ve “Hırsızlık” gibi bir çok zincirleme suçları defaten veya ısrarla işleyen diğer kurum Sakarya Valiliği ve Başsavcılığı da kumpasla işini ve yatırımını kaybeden mağdur ettikleri iş insanı ve yatırımcı Yakarıbaş’ın Anayasal hakkı olan tüm hakları gereği şikâyetine rağmen dosyayı kısacası Sümen altı dava açmasını engelleyerek İş insanı ve yatırımcı Özer Yakarıbaş’ı iyice mağdur ederek anayasal suç işlemişler.
Bununla birlikte Esas No; 2019 / 367 sayılı ilgili dosyada yürütmeyi durdurma davası açan Yakarıbaş’ın davayı yine her defasında olduğu gibi kazanmasına rağmen nedense AKP’li Sakarya Büyükşehir Belediyesi hukuksuz şekilde ruhsatı vermeyip mahkeme kararına adeta FETÖ yöntemi; FETÖ vari taktikle meydan okumaya devam ediyor.
Gasp ve dolandırıcılık vs benzeri gibi yolsuzluk yapan AKP’li Sakarya Büyükşehir Belediyesi pardon kusura bakmayın çete demek daha münasip sayılacağı için, bu malum çete tüm bunca mahkeme kararlarının hiçbirine uymayarak mağdur ettiği iş insanı Yakarıbaş’a akla ziyan ve şeytanın dahi aklına gelmeyecek mevzuat dışı mazeret ve bahaneler uydurarak ilginç taleplerde bulunup mağdur ettiği Yakarıbaş’a kanuni haklarını ve mahkeme kararlarını menfi ve keyfi amaçlı olarak görmezlikten gelmeye devam etmiş.
Gasp ve dolandırıcı mafya usulü kumpaslar kuran AKP’li Sakarya Büyükşehir Belediyesi pardon çetesi sizce şeytandan daha marifetli değil mi?
Mağdur iş insanı ve yatırımcı Özer Yakarıbaş’ın kendi ifadesiyle halen mağduriyetine devam edildiğini ve Sakarya’da ki malum bahse konu olan kamu kurum ve kuruluşlarında yolsuzluk yapan AKP’li Sakarya Büyükşehir Belediyesinin / çetesinin suçuna ortak olduklarını ve mahkeme kararlarını görmezlikten gelip hukuksuz işlemlere devam ettiğini belirtmesine rağmen acaba neden Sakarya da yaşanan bu rezalet ve skandal yolsuzluk hakkında her hangi bir idari veya adli işlemler yapılmamaktadır?
Bu ülke de Cumhurbaşkanlığı Kurumu ne iş yapar? Sakarya valiliği ne iş yapar? Diye düşünmeden acil olarak özelikle Sakarya Valisini, Sakarya Başsavcılığını ve yine Sakarya’da ki ilgili tüm Cumhuriyet Savcılarını re’sen soruşturma yetkisi olmasına rağmen adam gibi görevlerini yapmaya davet ediyorum.
AKP’li Sakarya Büyükşehir Belediyesinin / çetesinin gasp ve dolandırıcılık odaklı mafya usulü FETÖ yöntemli kumpas kurularak yaptıkları yolsuzluk hakkında acil ve ivedi geniş çaplı bir soruşturma açılması elzemdir.