Cuma İçten


Kimdir bu GELECEK Partililer?

Kimdir bu GELECEK Partililer?


Gelecek partisi olarak bizler; 
Mavi gök kubbenin altında, dalların yeşil, tarlaların sarı, kuşların çiçeklerin özgürce açtığı, kimsenin derdinin olmadığı, gönüllerde hasrete yer olmayan, kardeşçe huzur içinde yaşanan, sen ben farkının olmadığı, zengin fakir ayrımının yapılmadığı, herkesin evinin barkının, işinin aşının olduğu, sevmenin gönülden olduğu tek şikayetin ise ölümden olduğu bir memleket istiyoruz.

Gelecek Partisi olarak bizler;
Alnımızda bir ayıp, koltuk altında saklımız gizlimiz olmadan, bağışlanmaz suçumuzun ise, sadece halkımızı ve vatanımızı sevmek olduğu bir yaklaşım sergiliyoruz.

Milletimiz; 
Öfkeyi, Kızgınlığı, suçlamayı, acizliği, adaletsizliği, haksızlığı, liyakatsizliği, yalan söylemeyi, zulmetmeyi, alay etmeyi, ötekileştirmeyi, kibirlenmeyi, savaşmayı anlamsızlığı iktidara yakıştırdı… 
Milletimiz bize ise;
Uysallığı, gönül almayı, hoş görmeyi, adaletli olmayı, doğru olmayı, sevmeyi, kucaklamayı, mazlumdan yana olmayı, alçakgönüllü olmayı, barışık yaşamayı, tüm vatandaşlarımızı eşit görmeyi bağışlamayıyakıştırdı…

Milletimizi, Kırdılar, döktüler, vurdular, 
Gözyaşları sel oldu, evler yuvalar dağıldı,
Uzak yerlere göç ettiler, öz yurdunda garip oldular. 
Bağıra bağıra sustular,
Yüreklerinin kıymetini bilmediler.
İktidarların ağızlarından çıkanları yüreğinden çıkmış gibi inandılar, yıllar sonrada aldatıldıklarını öğrendiler.

Bizler; 
Sessizce çığlık atan, bağıra bağıra susmak zorunda olan, milletimizin sesi olmaya geliyoruz.
Kırmadan dökmeden hiç kimseyi dışlamadan Herkesi olduğu gibi kabul ederek kucaklamaya geliyoruz. On binlerce yıl bu topraklarda barışın sevginin medeniyetin tarihini yazmış, milletin evlatlarıyız. Doğu batı, sağ sol, Türk, Kürt ayrımı yapmadan eşit haklarla İNSANLIK ONURUNU temel kabul eden yeni bir medeniyeti birlikte oluşturacak ve GELECEK nesillerimize; ışık tutacak bizlerden onur ve gurur duyacakları, bir miras bırakmaya geliyoruz. . .

Tüm bunları Prof.Dr. Ahmet Davutoğlu’nun önderliğinde kurulan GELECEK Partisinin kadroları yapacaktır. 

İnsanlarımız yoksul ve yoksun, yolsuzluklar aldı başını gidiyor, liyakat yok, temel hak ve hürriyetler, özgürlükler, ayaklar altında, adalet can çekiliyor, her şey bitti derken halkımız, GELECEK partisini göreve davet ediyor ve bitti denilen yerden tekrar başlıyoruz. 

Bizler,
Hiçbir partinin devamı değiliz, Kurucu irademize bakıldığında her etnik kökenden her renkte 
ve yaşam tarzından insanların kurduğu bir siyasi parti olduğumuz net görülecektir. 
Bizler;
Şucu Bucu değiliz, 
Sözde değil Özde ilkeleri olan ender siyaset yapan insanlarız. Özümüz ile sözümüz ile bir olanlarız.

Hem kardeşlikten barıştan birlikten ve beraberlikten bahsedecekler hemde uzattığımız eli havada bırakacaklar, yetmezmiş gibi bayramlaşmaktan dahi kaçacaklar. 

Liyakatten bahsedecekler, 
Eşlerini, dostlarını damatlarını gelirlerini bir bir devlet işlerine koyacak ve üçer beşer maaş alacaklar. Bankaların yönetim kurulu üyelikleri, kitlerin yönetim kurulu üyelikleri cumhurbaşkanı danışmanlarına bakan yardımcılarına il başkanlarına ilçe başkanları ve gençlik kolları başkanlarına tahsis edecekler. Birde çıkıp Haram helal dem vurup lapırlupur yiyecekler. 

Kim ki “Devlet malı deniz yemeyen keriz” üslubu ile devletin içini boşaltıyorsa hakkımız haram olsun. Hem bu dünyada hem de ahirette onlara cehennem olsun.

İsraf israf diyecekler;
havanın rengine göre farklı farklı milyon liralık lüx araçlara binecekler, yetmeyecek  onlarca koruma ordusu ile dolaşacaklar, yine yetmeyecek eşleri çocukları dayıları yeğenleri akraba taallukatları hepsine devlet araçları ve korumaları eşlik edecek, peki kendilerini kimden koruyorlar ? İstanbul boğaz manzaralı yalıları, sarayları kendilerine ve eşlerine dostlarına 49 yıllığına tahsis edecekler. Dün gece kondu da oturanlar bugün yalılarda ve milyon dolarlık villalarda ailece yaşayacaklar sonrada dinden dem vuracaklar israf israf diyecekler.

Özgürlük diyecekler,
Düşünen yazan konuşan herkesi gece yarısı göz altına alıp cezaevlerinde atacaklar. Üç tweet atana 9 yıl hapis verecekler, kendileri gibi yaşamayan her kesi ötekileştirecekler. Oysaki daha dün eski Türkiye’de şiir okuyanlar 10 ay hapis ile yatarken, şimdi yeni Türkiye’de bir tweet atanlar 9 yıl ceza veriyorlar. Kendilerine yakın olanlar ise ülkenin temel değerlerine küfrederken, vatandaşı öldürmek ile tehdit ederken bunları düşünce özgürlüğü olarak görecekler. Kimin terörist, kimin ise hain olduklarına hukuk değil onlar karar verecek. Dün terörist ve hain dediklerine bugün ise iş birliği teklif edecekler.

Adalet Ayaklar altında,
Hak hukuk adalet askıya alındı, bir tek kişinin dudağı arasında çıkan her şey kanun hükmünde kararname olarak çıkıyor, Yargı kararı olamadan devlet memurları ihraç ediliyor. İfadesi dahi alınmadan yargılanmadan 30 bin kişinin devlet memurluğu sona erdirildi. Göreve dönmesine karar verilen yargı kararları uygulanmıyor. Yargı mensupları siyasilerin baskısı altında şaşırmış durumdalar. Yasama yürütme ve yargı tek bir kişini emri altında. 

Yolsuzluklar had sefada,
Ülkenin bütün kaynakları 10 şirkete ihale edilmiş durumda, 10 şirketin mal varlığı Türkiye bütçesinin 10 katı kadar. Dün imamlık yaparak geçimini sağlayanlar; vekil, bakan,bakan yardımcısı, müsteşar, oldular. Bunlardan bazıları çocukları ile birlikte Türkiye nin sayılı zenginleri arasında yerlerini aldılar. 17 – 25 aralıkta ismi yolsuzluklar ile anılanlar Meclis kararı ile aklanarak ödüller ve makamlar verildi. Halkın arazisini Yeşil alan ilan ettiler, vatandaşın elinden okul cami arazisi yeşil alan diye ellerinden aldılar, kendi yandaşlarına veridiler, denizleri doldurup kuleler diktiler, ormanları linç ettiler,dünün mücahitleri bugünlerin mütahiti oldular. Tüm bunlarıda vatandaşın gözünün içine baka baka yaptılar. Devlete ait araziler yandaşlarına adrese teslim peşkeş çektirdiler. 

Genel başkanımızın kurduğu vakıfa kayyum atayacak, üniversiteye el koyacak sonrasında 8.000 öğrencisi olan 8 yıllık üniversiteyi kapatacak dönüp ülkenin bir çok yerinde devlet arazisi tahsis ettikleri üniversitelerdeki yolsuzluklara ticaretlere göz yumacaklar.

Terör ile mücadeleden bahsedecekler,
Sonra kırmızı bültende aranan teröristi TRT ye çıkaracaklar, çözüm sürecinden bahsedecekler sonra teröristlerin ayaklarına hakimi savcıyı götürecekler, meydanlarda terörist başının mektubunu okutacaklar, sonra çıkıp çözüm süreci de ne oluyor deyip milletin aklı ile alay edecekler. Fetöterör örgütü ile mücadelede milat 17 Aralık olarak görecekler,dönüp fetö vakıflarının mütevelli heyeti olanları milletvekili bakan yapacaklar, fetönün elini öpme sırasına girip boy boy poz verenleri milletvekili yapacaklar, sonra dönüp Fetö’nün siyasi ayağı yok diyecekler. Millete gelince tüm aileyi devlet işlerinden uzaklaştıracaklar, ama onların damatları ve gelinleri vekilleri ve bakanları olunca körleri ve sağırları oynayacak abisi bir numaralı terörist olanı da büyük elçi yapacaklar. 


Sizi gidi sizi…..   
Fetö ile mücadelede ayrı bir yaklaşım tarzı, pkk ile mücadele ayrı bir yaklaşım tarzı sergileyeceksiniz, teröristler ile mücadelede bile ayrımcılık yapacaksınız. 

Ak partili siyasiler ALDANDIK deyince tövbeleri kabul olacak, vatandaş deyince suçu devam edecek. 

Seçmen iradesine saygımız var diyeceksiniz;
Seçimlere katılma hakkının kazanan ve seçimlerde % 70 oy alarak belediye başkanı olanları iki ay sonra görevlerinde alıp, o ilin atanmış vali ve kaymakamını kayyım olarak atayacaksınız. Hakkında kesinleşmiş yargı kararı olamayanları kendi iki dudağınız ile yargılayıp tüm özgürlüklerini kısıtlayacaksınız. 

Tüm bunlara yaşanırken körlüğü ve sağırlığı bir tercih olarak seçenler olabilir buna elbette saygı gösteririz. 
Tüm bunlar yaşanırken “Benim şeyhim ne derse o olur”  “o seçilmiş biridir ne derse doğrudur” “o olmazsa ben sen olmazdık” diyip iradesini tek bir kişinin iki dufağı arasına koyabilir, elbette saygı gösteririz.
Tüm bunlar olurken Rızkın Allah’tan değil kuldan geldiğine inanarak kendisinin ve ailesinin geleceğini düşünerek daha fazla imkan daha yüksel makam derdi ile geleceğe yatırım yapanlara elbette saygı gösteririz.

Ama hiç kimse GELECEK Partisinde ve kadrolarından bunlara suskun kalmasını beklemesin. 

Bizler ülkemizi vatanımızı devletimizi bayrağımızı TEK BİR KİŞİDEN daha fazla seviyoruz. 
Bizler ülkemizin kaderini ölümlü olan tek bir kişi ile özdeş hale getirmeyeceğiz. 
Bunu için bir yola çıktık ve GELECEĞİMİZİ halkımız ile birlikte şekillendireceğiz. 

Aydınlık bir GELECEK dileklerimle.