Güçlü kişiliklerin arkasında güçlü beyinler vardır.
Güçlü liderleri güçlü danışmanlar, teknokratlar besler; yedirir, içirir, giydirir, anlar, anlatır,öğüt verir.
Lider;arkasındaki akıl, bilgi, görgü, diplomasi, protokol, tecrübe, nezaketile hareket eder.
Büyük İskender’in hocası Aristoteles (M.Ö.385-323) idi.
Avrupa Hun İmparatorluğu’nun yüce hakanı Attila’nın danışmanı, babası Muncuk (Boncuk) Han'ın vefatı üzerine amcası Rua (380-440) oldu.
Vezir Tonyukuk (646-724), Bilge Kağan ve Kül Tigin’in yol göstericisi idi.
Yusuf Has Hacib(1017-1077),Karahanlı hükümdarı Tabgaç Uluğ Buğra Kara Han'ın danışmanı idi. “Kutadgu Bilig” isimli şaheseri Han’a sunmuştu.
Nizam ül Mülk (1018-1092), “Siyaset-Nâme”yi yazdı, Sultan Alparslan ve Melikşah’a vezirlik yaptı.
Edip AhmedYükneki (1080-1140), meşhur “Atabetü'l-Hakayık” isimli eserini yazarak Karahanlı beylerinden Muhammed DâdSipehsalar'a hediye etti ve ona rehber oldu.
İbn Haldun (1332-1406), asırlara meydan okuyan “Mukaddime” ile Cezayir, Fas, Endülüs ve Tunus’ta hanedanlara aklın yolunu gösterdi.
İlyasoğlu Mercimek Ahmed (1370-1440), “Kâbus-Nâme” isimli siyaset-namesiyle Kûhistan sultanıGilan Şah’a öğütler verdi.
Henry Kissenger (1923- …..)üstün yetenekli bir diplomat. Uzun yıllar ABD Başkanlarına danışmanlık yaptı, Dışişleri Bakanlığı görevinde bulundu.
Hiç şüphesiz bu örnekler çoğaltılabilir.
Hanlar, hakanlar, kağanlar, sultanlar, beyler, hükümdarlar her zaman akıl danışacakları bilge insanlara yakın oldular, onlara kıymet verdiler.
“Akıl almayan” bir insanın başına neler gelebilir?
Sayısız numunesi vardır.Ama, bunlardan sadece birine, dün yaşanılan bir olaya yakından bakalım.
***
Sırbistan Cumhurbaşkanı AleksandarVucic ile Kosova Başbakanı AvdullahHoti ayrı ayrı ABD Başkanı Trump ile görüşme yaptılar.
Görüşmenin içeriğinden çok resmî görüşmelerdeki “oturma düzeni” ve “beden dili” güne damgasını vurdu.
***
Diplomatik ve resmî görüşmelerde esas olan tarafların “eşitlik” ilkesi doğrultusunda hareket etmesidir.
Bir ülkenin coğrafi olarak büyüklüğü veya küçüklüğü, ekonomik olarak güçlü ya da zayıf olması, tarafların birini diğerine karşı üstün hale getirmez.
Birbiriyle görüşen taraflardan her biri hiyerarşik olarak “ast” veya “üst” konumunda olmaksızın müzakereye oturur.
***
Sırbistan Cumhurbaşkanı AleksandarVucic ile Kosova Başbakanı AvdullahHoti’nin, ABD Başkanı Trump ile yaptıkları görüşmeyi fotoğraflarıyla tahlil edelim.
***
*
Yukarıdaki fotoğraf, Oval Ofis’tedün yapılan görüşmede çekilmiş bir fotoğraftır.
Başkanlık “makam masası”nda ABD Başkanı Trump oturmaktadır. Trump’ın karşısında oturan kişi, Sırbistan Cumhurbaşkanı AleksandarVucic’tir.
Cumhurbaşkanı Vucic’in önünde herhangi bir masa olmadığı gibi basit bir sehpa bile yoktur.
Trump’ın makam masasında oturduğu “koltuk” oldukça gösterişli olmasına rağmen, Cumhurbaşkanı Vucic’in oturduğu “sandalye” gayet mütevazı görünmektedir.
***
*
Yukarıdaki fotoğrafta görülen kişi ise, Kosova Başbakanı AvdullahHoti’dir. Sırbistan Cumhurbaşkanı AleksandarVucic için yaptığımız “koltuk-sandalye”, “masa-sehpa” tespiti ile beden dili değerlendirmesini Başbakan Hoti için de yapmak mümkündür.
***
*
Tarafların ayrı ayrı yüzyüze yaptığı görüşmelerden sonra, anlaşma metninin imza törenine geçilmiştir.
Liderler bu defa masalarda “yanyana” oturmaktadır. Ancak, dikkat edilecek olursa, “arabulucu” olarak “merkezî konumda” oturan kişi ABD Başkanı Trump’tır.
Fakat, masaların boyutları, rengi, biçimi ve deseni birbirinden oldukça farklıdır.
***
*
Başkan Trump’ın masası, “el işçiliği” numunesi olarak oldukça “gösterişli”, “büyük”, “ahşap oyma” ve “kıymetli” bir masadır.
Trump, sadece bu “makam masası” ile ciddi bir “otorite” ve “hakimiyeti” temsil etmektedir.
***
*
Sırbistan Cumhurbaşkanı AleksandarVucic ile Kosova Başbakanı AvdullahHoti’nin masaları ise, oldukça “mütevazı”, “küçük”, gayet “sade”, “basit”, “seri imalat” ürünü ve “kıymetsiz” masalardır.
***
*
Sırbistan’ı ve Kosova’yı temsil eden devlet ve hükümet başkanlarının kendilerine “tecrübesiz” dedirtecek kadar hazırlıksız;
Sırp ve Kosova devletlerinin “diplomatik protokol birimleri”ninise, acziyete meydan verecek kadar ehliyetsiz oldukları anlaşılmaktadır.
Diplomatik Protokol birimleri, resmî ve diplomatik görüşmelerden önce hangi mekânda (salonda), kimin, saat kaçta, nasıl ve ne şekilde oturacağını, kim ile görüşeceğini planlaması, taraf devletin protokol birimleriyle mutabık kalarak programı bütün ayrıntısıyla uygulaması gerekir.
Yukarıdaki fotoğrafta Sırbistan Cumhurbaşkanı Vucic’in şaşkınlığı yüzüne yansımış durumdadır.
Çünkü, Başkan Trump’ın konuşması sırasında daha önce görüşülmemiş bir konunun anlaşma metninde kayıtlı olduğunu farketmiştir.
Görüldüğü kadarıyla Sırbistan tarafı, ABD ile yapılan müzakere konularını kendi cumhurbaşkanı ile paylaşmamış, onu bilgilendirmemiştir.
***
*
Sadece Sırbistan tarafı değil, Kosova tarafının da diplomatik tecrübesini sorgulatacak gelişme yukarıdaki fotoğrafa yansımıştır.
Kosova Başbakanı Hoti’nin ellerinin “kemer aşağısına” inerek masa altına girmesi büyük bir zafiyetin işaretidir.
Ellerin bir tarağın dişleri misali birbirine geçerek kenetlenmesi ayrıca Sayın Başbakan’ın “iç gerginliğini” göstermektedir.
***
*
Bu fotoğrafta görüldüğü gibi Sırbistan Cumhurbaşkanı Vucic’in elinin yüzüne temas etmesi, ağzını kapatması, beden dili açısından bir devlet başkanı için ciddi eksikliklerin dışa vurmasıdır.
***
*
Cumhurbaşkanı Vucic’in elinin alnına gitmesi hem bir sıkıntı göstergesi hem de çaresizliğin beden dili ile konuşmasıdır.
***
ABD Başkanı ile görüşen hem Sırbistan hem de Kosova liderleri ile heyetlerinin dikkat çekicitecrübesizlikleri olduğu anlaşılmaktadır.
Yazının başına dönelim: Güçlü liderlerin arkasında güçlü beyinler vardır.
Aristo, Hun amca Rua, Vezir Tonyukuk, Yusuf Has Hacib, Nizam ül Mülk veya Henry Kissenger gibi danışmanlarınız yoksa sizi Oval Ofis’in ortasına atarlar ama aşık attırmazlar.