Bundan altmış yıl önce; tarihler 27 Mayıs 1960 günü gösterirken yapılan bir askeri darbe sonucu Başbakan Ali Adnan Menderes’in Demokrat Parti hükümeti alaşağı edilmiş ve bundan önceki yazımda anlattığım gibi darbecilerin kurdurduğu bir mahkemece iki bakan arkadaşı/ Dış İşleri bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye bakanı Hasan Polatkan/16 Eylül 1961 günü asılmış, bir gün sonrada dramatik bir şekilde kendisi idam edilmişti.
Bugünkü Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti devleti; Menderes ve Zorlu’nun uyguladıkları akıllıcı bir dış politika ile kurulmuştu.
14 Temmuz 1974 yılında Kıbrıs Cumhuriyetinde Cumhurbaşkanı Marakarios’u devirmek ve Kıbrıs’ı bir oldu bitti ile Yunanistan’a bağlamak isteyen Yunanlı subayların organize ettiği bir darbe ile Kıbrıs karışmış, Onasisci Yunanlı askerlerle Makarios taraftarı Rum muhafız güçleri arasında iç savaş başlamıştı.
Başbakan Menderes ve Dış işleri Bakanı Zorlunun mimarlığını yaptığı Zürih ve Londra anlaşmalarının garantör yaptığı Türkiye 20 Temmuz 1974 yılında Kıbrıs Türklerini korumak ve adaya barış getirmek için Türk Silahlı Kuvvetlerinin adaya çıkarma yapmasını dönemin başbakanı Bülent Ecevit emretmişti.
Enosisciler Makariosu devirdiler ama Türk askerinin adaya çıkması ile Yunanistan’ın Enosis hayâli şimdilik sekteye uğruyordu… Çünkü o hayâl Yunanlılar ve Kıbrıslı Rumlar için asla unutmadıkları, içlerinde yaşattıkları bir hayâldir.
Darbe el değiştirdi: Nikos Sampson diye bir çeteciyi Cumhurbaşkanı ilan ettiler.
Bu kez Rumlar ve Yunanlı Enosisci(*)askerler Türklere saldırdılar, köyleri yaktılar, yıktılar, katliamlar yaptılar Türk askerinin adada ilerlemesi ile Kıbrıs Türk ve Rum diye ikiye bölündü. Kaçabilen Türkler Kuzey’e sığındılar, orayı yurt edindiler.
Şimdi gelelim konumuza: Gazeteci yazar arkadaşım, Yaşar Aksoy’un yazdığı kitap (**) Kıbrıs’ın faturasını öğrenmek isteyenler için çok önemli bir eser. Mutlaka okunmalı. Ben Yaşar beye “İzmir’in hafızası” diyordum, bu kez de Kıbrıs’ın da hafızası oluyor. İyi ki var!
Kıbrıs konusunda çok kitap yazıldı ama Yaşar Aksoy bu kitabın da Kıbrıs’ın ikiye bölünmesine sebep olan çete başı Nikos Sampson’un hatıralarına ulaşarak tarihe önemli bir belge kazandırıyor.
Şimdi sıkı durun!
Sampson’un anılarından bazı bölümleri aşağıya alıyorum: “…Bazı büyük Türkleri öldürmek istediğim olmuştur.” Kimleri derseniz şu cevabı veriyor: “Türk Başbakanı/Adnan Menderes/ ile Dış İşleri Bakanını/Fatin Rüştü Zorlu/.
Kıbrısı karıştıran ve bizim egemenlik haklarımızı boğmak isteyen Türkiyeli Türklerin şoven liderleri öldürmeyi çok istedim. Örneğin Başbakanları Menderes’i… O adam Yunan ordusunun Anadoluya özgürlük götürdüğü/ daha doğrusu işgal ettiği demek istiyor/ 1920’lerde bizim kökümüzü kıtır kıtır kesmişti. Bunun için de harp madalyası vermişler Menderese. Onu öldürmeyi kafama koymuştum. Ama sonra Menderesi Avrupada vurmaktan vazgeçtim. Bir anda Türkler haklı bir konuma gelebilirlerdi.
Ama sinsi, kavgacı İngiliz-Amerikan yanlısı Dış İşleri Bakanları vardı. Fatin Rüştü Zorlu. Birleşmiş Milletlerde filan veya gizli diplomatik pazarlıklarda hep Kıbrıs Rumları’nın aleyhine fırıldak çevirdi. 1959 da Kıbrısı bağımsızlaştırmak ve Enosisi önlemek amacıyla gerçekleşen Zürih ve Londra Antlaşmalarının perde arkasında hep bu Türk Dış İşleri Bakanı’nın kirli çamaşırları vardır. Hem Menderesi hem Karamanlisi/Yunan başbakanı/, hem Averof’u/yunan Dış İşleri bakanı/ İngilizler için bu adam kandırdı.
1958 de Menderes ile Fatin Rüştü Zorlu’nun Atina ziyaretlerinde o adamı EOKA (***) vurmayı kararlaştırdık. Gerekirse ben vuracaktım. Zaten benden başkası vuramazdı. Atina da köprübaşlarını tuttuk. Ama İngiliz gizli servisi öğrenmiş. Hemen Karamanlis’in Yunan Gizli Servisi ‘Bir halt karıştırırsanız, ayaklarınızı kırarız.’ Diye sertçe uyardı. Vazgeçildi.
SONRA NE OLDU?
TÜRKLER İHTİLAL YAPTI VE BAŞBAKAN İLE DIŞ İŞLERİ BAKANINI VATANA İHANET SUÇUYLA ASTILAR. O ZAMAN BİZ KIBRIS’TA ŞAMPANYA PATLATTIK. HİÇ ZAHMET ETMEYİP BİZ VERSELERDİ, BİZ NE GÜZEL ASARDIK…HELE O DIŞ İŞLERİ BAKANINDA HEVESM KALDI.”
Türk düşmanı çete başı Nikos Sampson’un yapamadığını 27 Mayıs 1960 ihtilalinden sonra MBK/Milli Birlik Komitesi içindeki bazı subaylarla onlara akıl verenler yaptılar. Ne kadar iftihar etseler az! Ama millet ve tarih yapanları lanet ile anıyor.
(*) Enosis: Enosis kelimesi Balkan Savaşları'nda, Girit'in Yunanistan Krallığı'na ilhakı sırasında da kullanılmıştır. Kıbrıs’ta da; Kıbrıs’ın Yunanistan’a ilhakı/bağlanması idealidir. Onlar için büyük bir hayâldir
(**) Yaşar Aksoy:Kıbrıs Direnişi ve Çözümü/Nikos Sampson’un Anıları-Darbe, Düğüm-Yeni müzakere süreci ve Doğalgaz çatışması. Etki Yay. 2015. S .50
(***) Eoka: Kıbrıslı Rumların Milli mücadele örgütü. Albay Georgios Grivas tarafından kurulan bu çete 1950 li yıllardan beri Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanmasını savunuyordu