İletişimde bulunan her insan muhatabına duygularını ve düşüncelerini aktarmak ister. Başka bir ifadeyle karşısındaki kişiye “mesaj” verir.
Mesaj, iki yolla ulaşır: Birincisi, mesajın“sözlü” olarak ifade edilmesidir. İkincisi ise, “sözsüz” ifade, yani beden diliyle anlatımdır.
Fikirlerini sözlü olarak açıklayan kişi; kelimeleri doğru seçer, düzgün cümleler kurar, açık ve anlaşılır bir şekilde konuşur ise, amacına ulaşır; başarılı bir iletişim kurmuş olur.
Ancak, insan sükût ettiğinde, sessiz kaldığında bile mesaj verir: “Dil konuşmayabilir ama beden konuşur”.
Ağız, göz, kaş, çene, burun, dudaklar, eller, ayaklar, kollar, torso (gövde) hareket biçimleriyle duygulara ve düşüncelere tercüman olur.
***
Geçen hafta, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un, El Cezire tv kanalına verdiği mülakatı izledim. Macron, mülakatta uzun uzun fikirlerini açıklıyor, her konuyu tafsilatlı olarak anlatıyor.
Ma’lum-u aliniz, Macron’un Ortadoğu ülkeleri ve Türkiye hakkında söyledikleri bütün dünyada tepkiyle karşılandı. Sayın Cumhurbaşkanı, bu defa El Cezire’ye verdiği mülakat ile sözlerini te’vil etti, evirdi, çevirdi.
Macron’u dinleyenlerin ne kadar ikna olduklarını kestirmek zor. Çünkü,Sayın Cumhurbaşkanı ne söylerse söylesin “beden dili” farklı şeyler anlatıyordu. Videonun tamamını izledim. Ekselansları, mebhus ülkeler hakkında açık ve net olmayan fikirlere sahip.
Macron’un“beden dili tahlili” örneklerine geçmeden önce mülakatın tamamı hakkında bir değerlendirme yapmak gerekirse, şu şekilde hülasa edilebilir. Eskilerin ifadesiyle karşımızda; müşevveş bir kafa, müzebzeb bir akıl ve muazzeb bir beden var: Karmakarışık bir kafa, karar veremeyen bir akıl ve azab çeken bir beden ...
***
ELLERİ BİRBİRİNE KENETLEMEK
Yukarıda, mülakat başlarken mekânın geniş açıdan çekilmiş bir video kaydını görmektesiniz. Öncelikle, Macron’un rahat bir şekilde oturmadığına dikkat ediniz.
Mülakatın başlangıç bölümünde Macron’ahakim olan duygunun “gerginlik” olduğu anlaşılmaktadır.
Bir tarağın dişleri gibi birbirine kenetlenmiş olan eller, çoğu zaman “iç gerginlik” hakkında bilgi verir. Eller, ne kadar yukarı doğru hareket ederse, gerginlik o kadar artmış demektir.
İç gerginliğin yüksek olduğunu gösteren başka bir beden dili işareti ise, birbirine kenetlenmiş ellerin sürekli olarak hareket etmesidir.
***
ELLERİ BEL ALTINA İNDİRMEK
Yukarıdaki ekran alıntısında, Sayın Cumhurbaşkanı’nın ellerinin bel altına (kemer altına) inerek iki bacağının arasına girdiği görülmektedir.
Bu hareket beden dilinde, “9 ölümcül hareket”şeklinden biridir. Bir hatibin (konuşmacının) asla yapmaması gereken hareket biçimidir.
***
BURUNA DOKUNMAK
Mülakat sırasında farklı zaman dilimlerinde Ekselans’ın önce sağ, sonra da sol eliyle burnuna dokunduğu görülmektedir.
Bir kişinin konuşurken burnuna dokunması sebepsiz değildir. Konuşma sırasında doğrular ifade edilmez ise, beyin nöronları (hücreleri) devreye girerek burnun ucundaki sinir uçlarını harekete geçirmekte, bu sebeple kişi, burnunu kaşıma ihtiyacı hissetmektedir.
Bir konuşmacının burnuna dokunması; onun, “hakikati tam olarak ifade etmediğine dair” kuvvetli bir beden dili işaretidir. Aynı zamanda kişinin inanmadığı birşeyi söylemek mecburiyetinde kaldığı şeklinde de yorumlanabilir.
Sayın Cumhurbaşkanı’nın mülakat sırasında “tek omuzunun hareket etmesi” de dikkat çekicidir. Sadece bir omuzun hareketli olması, yukarıda kaydettiğimiz gibi“hakikatin tam olarak ifade edilmediğine dair”şüpheyi kuvvetlendirecek bir beden dili ifadesidir.
Takriben bir saatlik program boyunca Ekselans’ın birkaç defa burnuna dokunması ve tek omuzunun hareketli olması, mülakatın inanılır olmasına gölge düşürmektedir.
***
DUDAK ISLATMAK
Sayın Cumhurbaşkanı’nın mülakat videosunda, konuşmasının farklı bölümlerinde diliyle dudaklarını ıslattığı görülmektedir.
Kişinin iletişim sırasında diliyle dudaklarını yalayarak temas etmesi, bir “rahatsızlık ve stres” belirtisidir.
Vücut içinden gelen hararet, stres halinde vücut dışına çıkmaya çalışmaktadır. Hararet o kadar yüksektir ki, vücut dışına çıkarken en hassas deriyle kaplı olan dudaklara hücum etmekte ve dudakların kurumasına sebep olmaktadır. Bu durumda kişi, diliyle dudaklarını ıslatarak rahatlamaya çalışır.
Sayın Cumhurbaşkanı’nın stresli olduğu hemen anlaşılmaktadır. Bu durumda stresin kaynağını araştırmak gerekir. Tv muhabirinin sorduğu soru, strese sebep olabileceği gibi izah edilmeye çalışılan konunun hassasiyeti de stres seviyesini yükseltmiş olabilir.
Devam edecek …