Bildiğiniz üzere Akdeniz ve Adalar Denizi’nde mavi vatanı korumak adına sürdürdüğümüz mücadele devam etmekte ve de Yunanistan’ın kışkırtmaları ile iki denizde su dolu kazan gibi kaynamaktadır. Önce adaları silahlandırması daha sonra Türkiye’nin ortaya koyduğu deniz sınırlarında hak iddia etmesi hatta 20 yıldır da sürdürdüğü diplomasi ile Avrupa’yı da arkasına alıp ortaya attığı iddialara meşruiyet kazandırmaya çalışması bu kışkırtmaların canlı timsali ve örneğidir. Yine de her ne kadar adaları silahlandırsalar da denizde çizdiğimiz kendi sınırlarımızda deniz ve hava kuvvetlerimizin desteği ile Adalar Denizi ve Akdeniz’de kaynak arama faaliyetlerimize devam ediyoruz. Yıllardır olduğu gibi ara sıra sınırlarımızı taciz eden Yunan F-16‘ları kendi uçaklarımız tarafından uzaklaştırılıyor.Aynı tip savaş uçaklarına sahip olmamıza rağmen yer yer girilen it dalaşında galip gelen biz oluyoruz.Bu duruma özellikle açıklık getirmek istiyorum ; Öncelikle bunu çılgın, başarılı pilotlarımıza borçluyuz . İkinci olarak da bize ait F-16’lar 11 Ekim 1987’den beri lisans altında Türkiye de üretilmekte ve de bu tecrübeyle sürekli modernize edilmektedir. Bu iki avantaj sayesinde yıllardır Adalar Denizi’nde hava üstünlüğümüzü korumaya devam ediyoruz ancak maalesef ki bu durum bir kaç yıl içinde değişebilir.
2020 senesi içerisinde Yunanistan bir kaç ülkeyle askeri alanda anlaşma imzaladı. Yapılan anlaşmalar deniz ve hava araçlarına modernizasyon ve yine yeni deniz ve hava araçları alımını kapsıyor.Bugün HAF(Hellenic Air Force)’un envanterine baktığımız zaman halihazırda yaklaşık 150 F-16 mevcut Bunlar: 80adet Block 30 ve Block 50 modeli;50 adet de F-16C/D Block 52 modelidir.Bunun dışında aynı bizde olduğu gibi yakın hava desteği ve keşif amaçlı 47 tane McDonnell Douglas F4-Phantom bulunmaktadır.Yunanistan , ABD menşeili şirket Lockheed Martin ile imzaladığı sözleşme ile F-16 filolarınındaki uçakların 123 tanesini modernize ederek yakın zamanda F-16 V Block 60 seviyesine yükseltecek.Yine bir başka atılım; Yunanistan geçtiğimiz haftalarda ABD’ ne mektup yollayarak 18 adet F35 istedi . Yunan basınında “Akdeniz Yunan Gölü Olucak” gibi başlıklar atılsada henüz ABD’den bir cevap gelmiş değil ancak siyasi çekişmelerimizden ötürü ABD her an sağ gösterip sol vurabilir.
Gel gelelim bizi endişelendirmesi gereken asıl kısıma: Yunanistan’ın 2020 içerisinde yaptığı diğer bir anlaşma ise Fransa’dan sipariş ettikleri 18-24 adet Dassault Rafale.Dassault Rafale 80’li yıllarda Fransa‘nın Euro Fighter üretici konsorsiyumundan ayrılmasıyla avcı ve bombardıman uçağı eksikliğini gidermek amacıyla ürettiği savaş uçağıdır.4.5. jenerasyon olan Rafale ‘ ın azami hızı 2230 km/s , taşıma kapasitesi 9.5 ton ve uçuş yapabileceği maksimum yükseklik 17 bin metredir . Aynı zamanda uçağın aerodinamik yapısı sayesinde radarda izinin küçük gözükmesi ile semi-stealth(Yarı-görünmez) karakterine sahiptir. Fransa dışında bu uçağı sadece bir kaç ortadoğu ülkesi ve Hindistan kullanıyor.Uçağı daha fazla ülkeye satamamalarının yegane sebebi ise bir çok avcı uçağına göre daha pahalı olması ancak halihazırdaki müttefiklik sayesinde her ne kadar pahalı olursa olsun hava üstünlüğü sağlamak için Yunanistan’ın elindeki en iyi koz Rafale.
Şunu söylemek gerek envanterimizdeki F-16’ları aselsan iş birliği ile TAI(Turkish Aerospace Indstries) çok iyi bir biçimde elinden gelenin en iyisiyle modernize etti ancak malasef ki Türk Hava Kuvvetleri’nin envanterinde bulunan F-16 Block 50’nin bile Dassault Rafale ile başa çıkabilecek bir potansiyeli yok . Bugün de halen devam eden MMU(Milli Muharip Uçak) projesi ile F-16’ların yerini ,yakın hava desteği amacıyla da üreticisi olduğumuz F-35 lerin gelmesiyle de F4 Phantom II yerine ekliyecektik.Çok şükür MMU’ın süreci başarı ile devam ediyor ancak böyle bir elektronik destekli 5. Nesil avcı uçağının 2025 den önce hangarlara girmesi mucize gibi bir şeydir.Yani eğer Yunanistan’ ın teklifini Birleşik Devletler de kabul ederse hem bombardıman uçağı hem de avcı uçağı sınıfında hava üstünlüğünü Yunanistan’ a devredicez.
Son olarak şuna da değinmek istiyorum. Medyamızda ve sosyal medyada s400 hava savunma sisteminin hava üstünlüğü kurmak için bize yetebileceği ile ilgili haberler ve yazılar paylaşılıyor. Hava savunma sistemleri uçakları da etki alanlarına alsalar da eğer bir bölgede hava üstünlüğü kurmak istiyorsanız tercihiniz avcı uçağı olmalıdır. Hava üstünlüğü uçağa karşı uçakla kurulur ve bu savunma sistemleriyle desteklenir ve taçlandırılır. Bu yüzden MMU hangarlara girene kadar en azından bir düzine alternatif avcı uçağı alınmalı veya Yunanlıların yaptığı gibi F-16’lar Block 60 V seviyesine yükseltilmelidir!