Karar Gazetesinde önce D. Mehmet Doğan yazdı:
'Kemal Karpat, 1890’larda Osmanlı’da okur yazarlık oranının yüzde altmışın üzerinde olduğunu tespit etmiştir.'
Kemal Karpat kitabında böyle bir oran vermiyor, üstelik o kitap ilmi bir araştırma değil.
Yazılı basında ve sosyal medyada yalanın KDV'si yok.
Yalandan adam mı ölmüş?
Salla gitsin!..
*
Sahi Cumhuriyet'ten önce Osmanlı'da okuma yazma oranı yüzde kaçtı?
İşin içine siyaset karıştırmadan cevap aramak lazım.
Cumhurbaşkanımızın bu tartışmaya girmesi de büyük talihsizlik.
O konuşma metnini yazıp önüne koyan da belli ki cahilin birisi.
Sosyal medya hesabından paylaşımda bulunan Türk Tarih Kurumu eski başkanı tarihçi Yusuf Halaçoğlu, 1911 yılına ait 'İstanköy adasının nüfus defterini yayına hazırlıyorum.1912'de İtalya tarafından işgal edilen İstanköy'de 3029 Türk-Müslüman yaşıyor.Bu nüfustan sadece 78'İ okuma-yazma biliyor. Oran % 2.57.Cumhurbaşkanını kim yanıltıyor?' diye sordu.
TÜİK’in arşivinde yer alan belgelerde, devrimden önce Arap harfleri ile okuma yazma oranının erkeklerde yüzde 12.99, kadınlarda ise yüzde 3.67 olduğu görülüyor.
Yusuf Halaçoğlu'nun nüfus defterlerini incelediği gibi Anadolu'da tek bir yerleşim biriminde %60 (Hadi ben %20 de bonus veriyorum) %40 okuma oranını Mehmet Doğan veya Cumhurbaşkanı metin yazarları nüfus defterlerinden bulup ispatlamaya davet ediyorum.
Bulamazlar, nüfus kayıt defterleri onları yalanlayacağını bildikleri için de arşivlere de giremezler.
Salla gitsin!..
*
Ortaçağ'da papazlar atın ağzında kaç diş olduğunu aylarca tartışırlarken bir insan yanlarına gelir.
'Aylarca nefes tüketmenize gerek yok, bir at bulup sayalım, kaç dişi var' demiş.
'Vay, bunları diyen sen misin?'
Skolastik anlayışa göre Tanrı bütün gerçekleri İncil de bildirmiştir.O nedenle arayıp bulmak yerine Hristiyanlık dininin doğmalarını ezberleyerek tüm gerçeklere ulaşabiliriz. İşte o yüzden papazlar o insana çıkışmışlar. 'Dinsiz, imansiz, kafir!..' deyip üzerine yürümüşler ve adamcağızı yaka paça kilisenin dışına atmışlar.
Evet bay İslamcılar ya atın ağzındaki dişleri sayın veya nüfus kayıt defterlerine bakın!..
Konuyla ilgili olarak İlber Ortaylı da bakın ne diyor:
'Ama bizde öğrenme merakı yok. Bunu yapmak yerine oturup kahvehanede dedikodu yapmayı tercih ediyoruz. Öğrenmez ama oturup dedesini suçlar. Ahmaktır böyle insanlar' dedi.
