Ahmet Zeki


Yarım Elma (1)

Yarım Elma (1)


EŞLER BİR ELMANIN YARISI GİBİDİR

Elma; hayatı ve canlılığı temsil eder.

Eşler; bir elmanın yarısı, bir bütünün iki parçası gibidir.

Hayatı ve canlılığı devam ettirmek için birbirine muhtaç iki parçadır.

İki kişi, hayata dair her sahnede birbirini tamamlar, tamamlamalıdır. Aksi halde hayat zorlaşır, uyum ortadan kalkar.

Eşlerin tarzlarıyla, kıyafetleriyle, davranışlarıyla,konuşmaları ve renkleriyle ve’lhasıl birlikte geçen ömrün her şubesinde birbiriyle uyumlu olması beklenir.

***

Resmî ve diplomatik protokolde, sosyal ilişkilerdeki âdâb-ı muaşerette (görgü ve nezakette) yaygın olarak kabul gören bir kural vardır: Bir eş, diğerini temsil eder; eşler birlikte düşünülür.

O halde eşler, karşılıklı olarak birbirini en güzel biçimde taşımalı, temsil etmelidir.

***

***

DIŞ GÖRÜNÜŞ ALGISINI KIYAFET BELİRLER

Eşlerin giyim tarzı nasıl olmalıdır? Nasıl olursa, eşler arasında bir uyumdan bahsedilebilir?

Eşlerin uyumu, iletişimin başlamasıyla dikkat çekici hale gelir. İletişimin başlamasıyla birlikte herhangi bir uyumsuzluk var ise, o da gözlerden kaçmaz.

İletişim ne zaman başlar? Hemen cevaplayalım: Kişi, “görünür olduğu anda” iletişim başlar. Hiçbir konuşma olmasa bile biçim, kıyafet, tarz, renk, şekil, desen, duruş, oturuş, yürüyüş, bakış, … etrafamesaj verir.  

Eşler de “görünür oldukları anda” uyumları veya uyumsuzluklarıyla zihinlerde hemen bir “algı” oluştururlar. İnsanların zihninde oluşan algı, bilgi alışverişiyle zamanla “fikirler”e dönüşür.

Algıyı oluşturan en önemli unsur “dış görünüş” olduğuna göre, uyum da dış görünüşle, kıyafetle farkedilir.

Rengiyle, deseniyle, biçimi ve kesimiyle, aksesuarıyla (süs eşyalarıyla) kıyafet;eşler arasındaki uyumun temel taşıdır.

EŞLERİN UYUMU GİYİM TARZI İLE BAŞLAR

Eşler arasındaki uyumun ilk göstergesi giyim tarzıdır.

Dış görünüş olarak ilk dikkat çekici unsur, eşlerin giyim tarzıdır. Giyim tarzının birbirine uygun olması beklenir.

Herhangi bir programa katılan eşlerden; hanımefendinin“ceket”, “gömlek” ve “etek” tercih etmiş olması, onun giyim tarzını gösterir. Resmî, yarı-resmi ve sosyal programlar için doğru ve uygun bir tarzdır.

Program katılan beyefendinin de eşinin giyim tarzına eşlik etmesi gerekir. Ancak bu durumda, eşler arasında bir giyim tarzı uyumundan bahsedilebilir.

Sözkonusuprogram için erkeğin“mont”, “tişört” ve “kot / kadife pantolon” giymesi; hem sosyal protokol hem de görgü ve nezaket kurallarına göre doğru ve uygun değildir. Böyle bir durumda, giyim tarzı olarak eşe uyumdan söz edilemez.

Benzer şekilde bir programaiştirak eden hanımefendi de “hırka”, “kazak” ve “pantolon” ile katılmamalıdır.

Resepsiyona katılan eşlerden; beyefendi smokin giymiş ise, hanımefendinin de uzun etek (tuvalet) giymesi gerekir.

Eşlerden biri “takım” giyerse, diğerinin de “takım” giymesi uyumun bir gereğidir.

Hanımefendinin“tayyör” veya “döpiyes” giydiği bir programa, beyefendinin “spor kıyafetle” katılması, pek tabii ki uyumu bozar.

RENKLER ve DESENLER: EŞLER ARASINDAKİ UYUMUNUN ÖNEMLİ BİRER İŞARETİDİR

Eşler arasındaki uyumun ikinci göstergesi renkler ve desenlerdir.

Eşlerden birinin elbise rengini, diğerinin taşması halinde bir uyumdan bahsedilir.

Aynı deseni iki eşin paylaşması; eşler arasındaki uyuma bir işarettir.

Renklerin ve desenlerin paylaşılması durumunda, eş kıyafetlerinin birbirini tamamladığından sözedilebilir.

Renk uyumu için yalnızca “aynı”rengin mi tercih edilmesi gerekir? Sadece aynı rengin tercihi bir gereklilik değildir.

Renklerin “benzer olması”, “ton farklılığı” taşıması veya renklerin birbirini “tedai ettirmesi” (çağrıştırması, hatırlatması)da bir uyum işareti olarak kabul edilir.

Canlı, sıcak ve parlak renkler yerine, “mat” ve“pastel” renk tonlarının paylaşılması önemli bir farkındalık oluşturur.

Mat ve pastel renklerin daha çok “ikna edici” ve “sakinleştirici” olduğu bilinmektedir. Bu tür renklerin daha “romantik bir ortam” oluşturdukları da unutulmamalıdır.

***

Aynı renk gömleklerin giyilmesi, eşler arasındaki uyuma bir örnek olarak gösterilebilir.

Hanımefendinin bluzü, başörtüsü, fular, şapka ve eldivenleriyle; beyefendinin kravat renginin benzer olması da aynı şekilde bir uyumun göstergesidir.

***

AKSESUARDA UYUM

Eşlerin kıyafet uyumunun üçüncü adımı aksesuardaki uyumdur.

Aksesuar uyumunun başlıca göstergeleri; “renk”, “desen” ve “cins” uyumudur.Eşlerin, aynı veya benzer renkli ve desenli aksesuar kullanmasıuyumun dışavurumudur.

Hanımefendinin “şal desenli” fularına, beyefendi yine şal desenli kravatıyla eşlik edebilir.

Beyefendinin “deri” ve “metal” bileşimi çantasına karşılık hanımefendi, “deri” ve “metal” bileşimli portföy çantası taşıyabilir.

HANIMEFENDİLERİN EŞLERİNE UYUM SAĞLAMASI DAHA KOLAYDIR

Giyim tarzı, aksesuar, renk ve desen paylaşımında hanımefendilerin eşlerine uyum sağlaması daha kolaydır. Neden?

Çünkü, hanımların elbise, ayakkabı ve aksesuar çeşidi daha fazladır. Bir beyefendi ne giyerse giysin; eşi, rengiyle deseniyle ona uygun bir kıyafet rahatlıkla hazırlayabilir.

SÖZÜN ÖZÜ

İyi bir kıyafet; tarzıyla, rengiyle, cinsiyle ve deseniyle eşe uyum sağlayan kıyafettir.

Devam edecek …