2020 yılı öyle bir geldi ki; peşinden felâketler ardı ardına geldi ve gitti... Kazandıkla-rımız, kaybettiklerimiz, acılar ve hüzünler... Küçük bir virüs bütün plânları altüst etti.
Evimize kapandık, insanlarla, sevdiklerimizle bağımız koptu. Acılar ve sevinçler paylaşılmadan içimizin derinliklerinde yığıldı kaldı. En çok sevdiklerimizi kucaklayamadık, uğurlayamadık, telefonların görüntülü aramalarına esir olduk.
“Kendini dünyalar kadar değerli zannedenlere kısa bir not; Dünya beş para etmiyor”
Necip Fazıl’ın bu sözü tam günümüze uygun aynı konuda Merhum Muhsin Yazıcıoğlu:
“Bir saniyesine bile hakim olamadığımız hükmedemediğimiz bir hayat için, bir dünya için bu kadar fırıldak olmanın anlamı yok.
Düz yaşayacağız, dik duracağız, doğru gideceğiz…” diyor.
***
Aslında 2020 yılı felaketlerinden ne kadar ders çıkardık? Bu önemli!
Sevdiklerimize sarılamamanın, komşularımıza, akrabalarımıza ziyaret edememenin acısı ve hüznü bize ne kadar muhasebe etme dersi verdi.
Sevdiklerimizin kıymetini şimdi daha iyi anladık sanıyorum.
Hayal gibi, rüya gibi; görüntülü aramalarla uzaktakiler yanımızda oluyor ama dokunamamak, ne kadar acı!
Öğretmen öğrencisi ile bir arada ders yapacakları günleri özledi.
2020 yılı en çok sağlık çalışanlarımız ve emniyet güçlerimiz için zor bir yıl oldu.
Yeni yılda daha umutluyuz ve eski hatalarımızdan önemli dersler çıkardık.
Öyle umuyorum!
***
Umudunu kaybetmeden,
Olumsuzluklar içinden kurtularak,
Her zaman bardağın dolu tarafına bakarak,
Sevgi ve hoşgörü içinde yeni bir yıl geçirmenizi dilerim.
***
Oyuncakların ve oyun bahçelerinin gerçek sahipleri ile yasaksız, kısıtlamasız buluşacağı güzel günler özlemimizdir.
***
Tabiatın temizliği, sularımızın berraklığı, kuşlarımızın özgürce uçtuğu, denizlerimizin deniz koktuğu, insanların daha fazla para kazanma hırsı ile sağlığı bozmadığı güzel bir yıl hayalimizdir.
***
Siyasetin seviyesinin yükseldiği, yaratılanı Yaratan için sevebildiğimiz, bu ülkede insanımızın tamamı “Türk” üst kimliği altında eşit, özgür ve demokratik yaşadığı bir yıl olması dileğimizdir.
***
İnsanların sadece “İyi insan-kötü insan” diye ayrım yayıldığı, diğer bütün ayrımların ortadan kalktığı, çocuk istismarlarının yok olduğu, kadın cinayetlerinin bittiği, merhamet ve sevgi tohumlarının gönüllere ekildiği 2021 yılında; bilhassa her an evimizin içine kadar giren televizyon kanalarının kin, nefret, acı, elem, kavga kusmadığı, daha çok eğitici, kültür ve sanat ağırlıklı programların ve dizilerin yer aldığı güzel günlerde bu satırlarda sizlere hitap etmek istiyorum.
Ayrım yapmadan sizleri çok seviyorum. Sevginin olduğu her yerde beni bulabilirsiniz..
