Kerime Yıldız


SEYRETMEDİM, SEYRETMEYECEĞİM. ÇOCUKLARIMA SEYRETTİRMEYECEĞİM. ULAŞABİLDİĞİM HERKESİ DE ÎKAZ EDECEĞİM.

SEYRETMEDİM, SEYRETMEYECEĞİM. ÇOCUKLARIMA SEYRETTİRMEYECEĞİM. ULAŞABİLDİĞİM HERKESİ DE ÎKAZ EDECEĞİM.


Yeni Şafak?dan Yusuf Kaplan sağ olsun, Mecîd Mecîdi?nin filmi için ?Bu cinâyete ortak olmayın!? çağrısı yaptı. Diriliş Postası?ndan Erem Şentürk ise 'Mecîdî'nin filmini izleme hatasını yapmayın! Bu hatanın geri dönüşü yok. Ben yaptım pişmanım keşke yapmasaydım.' dedi. Çok şükür, bu Vatikan-Acem ortak yapımı oyuna karşı uyanık Müslümanların sesleri yükselmeye başladı.

Günlerdir hayret ve ibretle Mecîd Mecîdî?nin Peygamberimizle ilgili filminin reklamını yapan basın organlarına bakıyorum. İçlerinde Ehli Sünnet iddiâsında olanlar var ama bu kadar büyük bir tehlikeyi görmüyorlar; göremiyorlar. Belki de alacakları reklam, Efendimizin şefaatinden daha mühimdir, bilemiyorum.

Yusuf Kaplan?ın ne diyeceğini çok merak ediyordum. Çünkü sinemanın ne olduğunu çok iyi bilir. Nihâyet ses verdi. Bu filmin bir cinâyet olduğunu yazdı. Ben sinemanın sanat tarafını onun kadar bilmem ama tehlikelerini iyi bildiğim için daha evvel uyarı yazısı yazmıştım.

Film hakkında Diyânet, ?Mahzûru yok.? açıklaması yapmıştı. Geçen sene de Hayrettin Karaman Mecid Mecîdî?yi överek tavsiye etmişti.

Kaplan, işi özetlemiş:

?Sinemadan zırnık kadar anlamayan (dolayısıyla hakkında hüküm verilecek bir meseleyi, mevzuyu bihakkın bilmeyen) din adamlarının, âlimlerin, bir filme izin verme ya da vermeme yetkisi yoktur.

Sinemadan anlamayan bir din adamının bir film hakkında hüküm veya fetva vermesi hem kabul edilemez hem de tehlikelidir.?

Yusuf Kaplan kadar sinema sanatını bilmiyorum ama sinema sanatının tehlikeli sularını biliyorum. İşâret ettiği bütün tehlikelere katılıyorum.

Bu filmi öven veya bangır bangır reklamını yapan İslâmcı kesimde, öteki mahalle ezikliği var. ?Biz de bu işlerden anlarız.? ezikliği.

Geçmiş yıllarda yazmıştım. Varsın tekrar olsun. Timur Savcı?nın Çalıkuşu yayınlandığında başörtülü bir yazar, entel olduğunu göstermek uğruna, ?On numara dizi olmuş.? diye yazmıştı. Bunu okuyunca diziye bakmıştım. Aman Allahım! Nerede Feride nerede Kamuran? Timur Savcı, Kamuran?dan Doktor Rieux çıkarma peşindeydi. ?Vebalı Çalıkuşu? diye bir yazı yazıp, Albert Camus?nün Veba romanına işâret ederek Savcı?nın yeni bir Gezi ayaklanmasının derdinde olduğunu yazmışşım. Ben yazdım ben okudum, dinleyen yok ki! Allah?dan Çalıkuşu reyting yapmadı.

The Water Diviner filmi çıktığında da alık alık seyredip alkışa duranlar, şimdiki gibi çarşaf çarşaf i?lân yayınlayanlar olmuştu. Filmi seyrettiğimdeki can sıkıntıma Allah şâhittir. Hemen kaleme sarılıp bir uyarıda bulunmuştum:

?Kısacası, İngiliz, ?Çanakkale filmi yaptım.? diye ulusalcılara selâm çakmış. Biz nasıl, 2023 için heyecanlıysak İngiliz, bir o kadar telâşlı. Bütün umûdu, ulusalcılar. ?Bakın sizi, bir asır evvel Osmanlıdan kurtardım. Şimdi sıra Osmanlıyı sevenlerde? diyor anlayacağınız.?

Ulusalcıların günâhını almışım. Meğer başka darbecilerle işbirliğindelermiş. 

O yazımda güyâ İslâm derdi olan gazetelere de isyan etmiştim:

?Filmi öven muhâfazakâr gazetelere ne demeli? Ya arkadaş, bu kadar mı aşağılık kompleksiniz var? Anlamadığı felsefeye, bilmediği soyut resme methiye düzen sonradan görmeler gibi davranmayı ne zaman bırakacaksınız? Sanattan anladığınızı ispât uğruna övdüğünüz filmlerin (ve dizilerin) gerçek yüzünü görün artık!?

Yazımı, Yusuf Kaplan?ın yazısının son kısmıyla bitirmek istiyorum:

?Sözün özü: Bu film, Hz. Peygamber'in (sav) konumunu sarsmaya, Ehl-i Sünnet omurgayı çökertmeye ve İslâm'ı protestanlaştırmaya dönük sinsi bir projenin ilk tehlikeli adımlarından biridir.

Bu projeye su taşıyan, bu filme onay veya fetvâ veren herkes vebâldedir ve bunun vebâli çok ağırdır. Bunun bedelini gelecek kuşaklar çok ağır ödeyecektir.

Benden hatırlatması...?

Benden de..

SEYRETMEDİM, SEYRETMEYECEĞİM. ÇOCUKLARIMA SEYRETTİRMEYECEĞİM. ULAŞABİLDİĞİM HERKESİ DE ÎKAZ EDECEĞİM.