Erol Maraşlı


“Zindan Okumaları” ve Oğuzhan Cengiz

“Zindan Okumaları” ve Oğuzhan Cengiz


Oğuzhan Cengiz’i rahmetli gazeteci ve yazar Necdet Sevinç kardeşim vasıtasıyla tanımış ama yan yana gelememiştik. Fethiye Belediye eski Başkanı Behçet Saatcı’yı ziyarete giderken giderken beraber olmuştuk.

Oğuzhan Cengiz sadece yayıncı değildir: Başbuğu Alparslan Türkeş’in fikren yetiştirdiği yüzbinlerce gencimizden birisidir; ülkücülük denilen soylu ve çileli davanın dal budak saldığı yıllarını “Yusufiye” adını taktığımız cezaevlerinde geçirmiştir. Çektiği çilelere ve işkencelere rağmen bir gün olsun ne davasından ne de davasının liderinden hiç uzaklaşmadı.

Cezaevleri ülkücü gençler için sıradan bir cezaevi olduğu gibi aynı zamanda kendisini yetiştiren bir “mektep” de oldu. Kimisi yan gelip yattı, kimisi kendisini fikren geliştirmek için okudu. Okudu ve okuduklarını kritik ederek sorguladı.

 Oğuzhan; işte okuyan ve kritik edip senteze ulaşmasını bilenlerdendi. İşte o yüzdendir ki; ticarete atılıp bol para kazanacakken yayıncılık gibi zorlu ve çileli bir mesleği seçti. Yüzlerce kitap yayınlarken bir taraftan da kendisi de onlarca kitabı yazdı.

Geçen yıl yayınladığı “ALPARSLAN TÜRKEŞ/BAŞBUĞ” kitabı ile 628 sayfalık “ZİNDAN OKUMALARI” kitaplarını okudum.

Alparslan Türkeş/ Başbuğ kitabı diyebilirim ki; rahmetli Türkeş hakkında yazılan en doyurucu kitaplardan birisidir. Titizlikle hazırladığı bu hacimli kitap herkesin okuması gereken bir başucu kitabıdır. Özellikle Türkeş’i yakından tanıma şansını elde edememiş gençlerin, Başbuğlarını tanımada bir kılavuz olacak nitelikte. Ayrıca Milliyetçi ve ülkücü hareketin kısa bir tarihi gibi…

ZİNDAN OKUMALARI kitabına gelince; genişlerken zamanı daraltan sosyal hayatımızda birçok kitabın okunması zordur. İşte Oğuzhan’ın bu kitabı okuyamadığınız, belki de adını duyup da bulamadığınız veya adını bile bilmediğiniz bazı kitapların içeriğini Oğuzhan’ın bu kitabını okuyarak fikri ve kültür hazinenizi genişletebilirsiniz. Özellikle “TAŞ MEDRESE’DE”  yatarken bu imkândan yararlanamayanlar ve genç ülkücülerin okuması elzemdir.

Bu kitabını “ Adlarını tek tek telaffuz edemediği, ülkesini karşılıksız seven bütün Taş Medreselilere/ Yusufiyelilere” ithaf ediyor.

Ülkücüyüm diyen Oğuzhan Cengize teşekkür borçlu.