Çok kızgınım. Ayda beş yüz lira doğalgaz faturası desteği sunan Mansur Yavaş, bütün bunlar yetmez gibi bir de Halk Ekmek büfelerine ekmeğin maliyetini astırarak zararına satış yaptıklarını deklare ediyor.
Ey Ankara Büyükşehir Belediyesi, size mi kaldı milleti ısıtıp karnını doyurmak? Belediye kesinlikle bu işlere girişmemeli. Bakın dün aslında mükemmel bir olayı tecrübe etmiş olduk.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi desteği ile Beylikdüzü Belediyesi bir adet polis merkezi ile diyanet hizmetleri için bir adet müftülük, taziye evi ve Kuran kursu inşa etti. Açılışa, bu yerleşkeleri teslim alacak bir devlet görevlisi gelmedi. Bu ne demektir biliyor musunuz? Bu iyi bir derstir. Artık dünkü dersi iyi tahlil etmeli ve belediye hizmetlerini buna göre planlamalısınız. Ne mi yapalım diyorsunuz. Önce yapmamanız gerekenleri yazalım:
- Halk ekmek tarafından üretilen ekmek fiyatları piyasadaki ekmek fiyatından elli kuruş düşük olsun. Minimum zararla yahut sıfır zarar – sıfır kâr fiyatı güdülerek satışlar yapılsın.
- Süt dağıtımına son verilsin. Süt konseyinin son zammından sonra zaten en az yüzde elli zarar ediyorsunuz.
- Askıda fatura uygulamaları kaldırılsın. Askıda fatura uygulaması yapılsın diye ısrar ediyorsanız bunu sadece su faturalarında uygulayın. Her kurum kendi kestiği fatura üzerinden kampanya yürütsün. Belediye su faturası kesiyor; doğal olarak kampanya su faturası üzerine olsun. Tabi bence o kampanya da yapılmasın.
- Doğalgaza yüzde 25 zam yapıldı. Sen bu zamma rağmen hanelere beş yüz lira destek olursan zam yapan kişi der ki “şu kadar yüz bin haneye zaten beş yüz lira destek veriliyor ve onlara kışın soğuğu koymuyor. Koyun zammı geçin.” Sayın Yavaş ve Sayın İmamoğlu, siz ve sizin gibi belediye başkanları olmasa bu zamlar bu kadar rahat yapılmazdı. Bu sözümde kinaye yok, oldukça ciddiyim.
- Yurt çıkmayan üniversitelilere yazık olmasın diye her biriniz imkânları sonuna kadar zorlayıp onlara kalacak yer ayarladınız. Sanki ev kiralarını siz arttırdınız. Size ne kim nerede kalıyor? Siz herkese kalacak yer bulduktan sonra kiralar zaten artar ve sorumluluk sahipleri devlet yurdu yapmaktan imtina etmeye devam eder.
- Şehirlerinizde ulaşımı zararına yapıyorsunuz. Dün gece yine birer lira akaryakıt zammı gerçekleştirildi. Eskiden “dolar arttı ondan zam yapıyoruz” deme lütfunda bulunurlardı. Şimdi akaryakıt zammına bir dolar gerekçesi de kalmadı ama çatır çatır haftada iki kez zammı yapıyorlar. Siz de daha zararına kullandırın otobüsleri. Ücretsiz bindirin bir zümreyi.
Daha yazarım lakin sanırım demek istediğimi anlatabildim. Başta Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu olmak üzere CHP’li belediye başkanları siyasetçi değiller. Siyaset böyle yapılmaz. Sizler devlet adamısınız, güzel adamlarsınız. Gerçekten çok güzel adamlarsınız da çok yanlış yapıyorsunuz. Kurun sosyal tesisleri, mülakattan elenen gençleri buralarda istihdam edin. Gerekli gereksiz yerlere alt üst geçitleri yapın, başlarına da güvenlikçi dikin ve yine istihdam eyleminde bulunun. Belediyelerin marketlerini çoğaltın ve yaptığınız gıda desteklerinin harcamalarını da sadece buralarla sınırlı tutun. Bu yazdıklarımı dahi uygularsanız önümüzdeki genel ve yerel seçimler sizler için çantada keklik olur. Seçimler umurunuzda değilse de böyle yapmaya devam edin. Gönülleri bir buçuk yıl daha kazanırsınız sadece.
***
Milli Eğitim Bakanının Şanlıurfa ziyaretini izleyince aklıma rahmetli Levent Kırca geldi. “Olacak O Kadar” programı çekiliyor olsaydı, rahmetli bu konudan sağlam skeç yapardı. Öğrencilerin önünde tokatlardı yerel idarecileri. Gerçi ha tokat vurmuşsun ha o sözleri söylemişsin onlarca öğrencinin önünde. İkisinin sizce farkı var mı?