İktidar köşeye epey sıkıştı şimdi toparlanıp gitme vakti geldi. Öyle ya baksanıza 90.dakikada oyunun kuralını değiştiriyor.Çıkarılmak istenilen yeni seçim yasası ile; İktidar kendi eli ile kendi sonunu hazırlamış, kendi mezarını kazmıştır.
Birinci gelen siyasi partilere daha fazla milletvekili çıkartmanın,İttifak yapmak isteyen siyasi partilerin bir araya gelerek ittifak yapmalarını engelleyen hileli yollarını kendince bulmuş.
Milletvekili dağılımı ittifaka göre değil partilerin o ilde aldıkları oy oranına göre dağıtılacak ve il barajına takılması durumunda birinci gelen siyasi partiye vekil aktarmanın bir hilesini bu.
Maç devam ederken kural değiştiren bir zihniyet; oysaki 20 yıldır aynı seçim yasası ile iktidar olmuşlardı. Peki 20 yıldır değiştirmedikleri oyunun kuralını şimdi neden değiştiriyorlar? Duyar gibi oldum onlarda gideceklerini anladılar çok şükür.
Bakanların seçim harcamalarını bakanlık bütçesinden yapmaları engellenirken Cumhurbaşkanı bir siyasi partinin lideri olmasına rağmen seçim çalışmalarını kendisine oy vermeyen Cumhuriyet Halk Partisi ve diğer siyasi partililerin verdiği vergiler ile karşılayacak! Tabi bu bir nas değil! Haramda değil! Hem savaşta her şey mubahdeğil mi? Ne oluyorki bize.
İstanbul seçimlerinde aynı zarftan çıkan oyların işine geleni kabul eden işine gelmeyeni ise “bu zarfta içindeki şu pusulada hile yapıldı” diye seçimi iptal eden; hakka hukuka riayet ettiğini iddia eden bir iktidar ile karşı karşıya olduk!
Peki aynı zarfın içinden çıkan farklı sonucu kabul etmeyen iktidarın sonu ne oldu?
Şimdi son seçimlerve yaptırdıkları anketlere göre birinci parti olduklarını ve yeni partilerin ise 3 ile 5 arasında oy aldıklarını görerek kendilerince kendilerini daha fazla güçlü çıkartacak bir formül üretmişler. Yani sonunda başlarına elma düştü!Öyle ya kendilerini 20 yıldır o makamlarda tutturan şey masa üstü yapılan anketlerdi! Anket firmalarının inisiyatifine teslim olmuş bir iktidar! kendin çal kendin oyna!Bizde derler ya “ben bana kurban ben bana hayran” hadi bakalım bu hal ile siyasi mühendisliğe devam!
Millet nede olsa; toplanan vergiler ile köprülerin yolların hastanelerinyapılmadığını, 5 şirketin devlet ihaleleri ile zenginleşipİngiltere de mahalle satın almadıklarını, ilçebaşkanları ve yöneticilerinin hakimsavcı olmadıklarını, kendiakrabaları ve çevrelerinin devlet imkânları ile üç beş maaş almadıklarını, ahalilerinden her ailede onlarca insanı nasıl devlet memuru yapmadıklarını, havanın rengine göre milyon liralık araçlara binmediklerini, boğaz manzaralı evlerinde keyif kahvesi içmediklerini, her ne kadar faiz haramda olsa dolar kuru üzerinde faizlerin ve farkların nasıl kendi cebinden karşılanmadığını bilmeden yaşamaya devam ettiklerini sanıyorlar öylemi!
Bu kanun, seçimler gününde yapılır ise geçerli olacak bir yasadır peki 2023 yılından önce seçim olursa bu yasanın ne anlamı olacak! Ben söyleyeyimhiçbir geçerliliği olmayacaktır.
Aksine gelecek olan iktidar bu saçma yasayı ortadan kaldıracak yeni bir yasaçıkartacaktır. İktidar ülkenin mevcut halini bir yıl daha sürdürebileceğine inanmakta ve milletin kendisine verdiği yetkiyi kötü niyetlikullanmaktadır. Oysaki batan ülke ekonomisini bu hali ile sürdürmek mümkün değildir.
Elbetteki seçimlerin ne zaman olacağına karar verecek olan irade TBMM’dir.Buiradenin dışında bir güç yoktur ve olmayacaktır. Bu yasa ile milletvekillerinin özgür iradesinin olmadığını seçime bir yıl kala vekillerin iradesine ve TBMM’nin iradesine ipotek koyduklarının resmi kanıtıdır. İktidarı ak parti ve Mhp yönetmektedir ve bunların dışında da diğer siyasi partiler mecliste temsil edilmektedir. İki parti seçime girecek ve 30’a yakın siyasi partiyi ötekileştirerek ve varlıklarını yok saymıştır.
Millet gözünü açtı, ülkede su varken tarım ve hayvancılığınolmadığını, dört tarafı denizler ile kaplıyken balık ihracat edildiğini, ayçiçek yağı, tohumun, buğdayın, yemin ithaledildiğini, Avrupa ve üçüncü dünya ülkelerinden hayvan etinin ithal edildiğini, bizi ele güne pardon! DIŞ MIHRALARA muhtaç ettiğini artık öğrendi. Göğe doğru inşaatlar yapan, çevreyi ve doğayı katleden, madençıkartacağım diye zeytinlikleri talan eden, denizleri dahi imara açan ve beş şirketin 84 milyonun kanını emmesine müsaade eden bir ülke olduk. Bravo!
Yani iki parti şunu diyor; 30 siyasi parti ile bir yarış yapacağım ve bu yarışın tüm kurallarını ben belirleyeceğim. Bu iki partide kendilerini her alternatifte bu yarışmayı kazanabilecekleri bir kural koymaya çalışmaktadırlar. Peki millet bunun neresinde? yani onlar kuralı koyarken millet bu mızıkçılığasessiz mikalacak? Tarihte millet hep öylemi davrandı? Eski oyunun kuralı ile kaybedeceklerini iktidar net olarak gördü. Şimdi 90. dakikada oyunun kuralını değiştiriyorum diyor. Peki DEĞİŞTİR BAKALIM! Zaten bu konuda pek becerikliler. Sahi son İstanbul seçimlerinde HİLE yapıldığını söylediler ve SORUŞTURMALAR açıldı. Acaba kimlerin hile yaptığını ortaya çıkardılarmı?Soruşturma sonucu ne oldu? HIRSIZ kim? Hala cevap bekliyoruz. Hırsız yoksa ciğer nerde?
Tarih boyunca saraylarda yaşayan ve milletten kopuk olanlar kendi etrafındaki (Diyarbakır deyimi ile) “TIRŞIKÇILARDAN” dolayı yanıltılacak ve aldanacaklardır. Milletten aldıkları beddualar sonuncunda ise kendi elleri ile kendi sonlarını hazırlayacak ve bu yasa ile seçimlere girildiğinde kendileri yok olacaktır. Bu sistem birinci gelenin güçlendiği bir seçim sistemidir. Millet birinciyi ak parti ve Mhp’nin dışındakilerini seçtiğinde durum tamamen aleyhlerine dönecektir. Kaldı ki Türkiye’yi bu yıl haziran ayından sonra başka olaylar takip edecek ve bu yıl içinde erken seçim olacaktır. İktidarın bu kafa ile bunu 15 ay yönetmesi zor olduğu gibi yönetmeye inat etmesi kendi sonunu getirecektir. Ak parti muhalefete şimdiden hazırlanmalıdır tabi muhalefete düşünce ortada ak parti kalırsa.
3. dünya ülkelerinden ülkemize gelen doktorlar istediği şehirlerde görevlerini yapabilirken, Öz yurtlarında garip olan benim doktorlarımada kapıyı gösterdiler. “Nereye dilerseniz oraya gidin, gidişiniz olsun gelişiniz olmasın”deyip birde yetmedi doktorları meydanlarda tartakladılar. Ak parti ve Mhp gibi düşünmüyorsan hain ve terörist ilan edilen bir ülkeye döndük. Nitelikli ve yetiştirilmesi zor, maliyetli yüksek nekadar beyin var ise hepsi göç etti ve iktidar hepsini kovdu ve Avrupa kendisine maliyeti en yüksek olan nitelikli insanlarımıza kucak açtı ve sahip çıktı. Son on yılda ülkesini terk eden insanların ortak özelliği ülkeye maliyeti en pahalı ve yetiştirilmesi en zor arkası doldurulması en güç olan meslekler oldu. Yani kafası çalışan herkesi ülkedenkovuyorlar.Avrupa da“canıma millet” deyip hemen sahipleniyor. Biz bize yeteriz deyip on yılda ülkemize sığınan on milyon insan ile birlikte yaşayarak TÜRK bayrağını en yükseklere çıkartmaya çalışan bir iktidar oldu. Bas parayı al vatandaşlığı.
Bu ülkenin asliunsurları ve onların aileleri ise Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya!
Rusya Ukrayna savaşında dahi net bir duruş sergilemeyi bir kenara bırakıp, çekimser oy kullanan, sağ gösterip sol vuran, senin yanındayım deyip Avrupa’nın faşist yaklaşımları üzerinden rant devşirmeye çalışan, gözünü Rus oligarkların paraları üzerinden kendi oligarklarını oluşturmak isteyen bir dış politikanın bizlere faydası olmayacaktır.
Gençlerin, doktorların, üniversite öğrencilerinin, öğretim görevlilerinin, siyasilerin, öğretmenlerin, hukukçuların, sporcuların, manavların, marketçilerin, kebapçıların, emeklilerin, emeklilikte yaşa takılanların kısaca ak partili ve mhp’li olmayanların hain ve terörist olmadıkları bir ülke hayali ile mücadeleye devam edeceğiz.
Yeryüzü aşkın, sevginin, barışın, kardeşliğin yüzü oluncaya kadar mücadele edecek, direnecek ve hep başkaldıracağız.
Aydınlık bir gelecek dileklerimle.