Haşim Akten


ŞEYTAN!

ŞEYTAN!


Mevlânâ, şöyle der: “Şeytan, kuşu aldatıp tutmak için ıslık çalan avcıya benzer. Kuş gibi öter. Kuş, hemcinsi zannederek, havadan iner, tuzağa tutulur. Dünyada yüz binlerce tuzak ve dane vardır. Biz ise, aç ve harîs kuşlar gibiyiz.”

Şeytan, Hz. Âdem’e secde etmeyince huzurdan kovuldu ve lanetlendi. O zaman şeytan, Allah’tan şu istekte bulundu: “Ya rabbi, insanların diriltilecekleri güne kadar bana mühlet ver. Allah dedi: Belli vakte kadar mühlet verilenlerdensin. Şeytan dedi: Beni saptırmana yemin ederim ki onlara yeryüzünde fenalıkları süsleyeceğim. Halis kıldığın ihlaslı kulların dışında hepsini saptıracağım.” (Hicr Suresi,  36-40)

Şeytana bu izin ve mühletin verilmesi, yeryüzünde imtihan olması içindi. Eğer şeytan insanlara musallat olmasaydı, insanların makamı melekler gibi sabit kalırdı, ilerleme olmazdı. Hâlbuki şeytanla sınanan insan, en alt mertebelere düşebildiği gibi, en yüksek makamlara da çıkabilecekti.

Şeytan insanlara sadece vesvese verir, kötülüklere sevk eder, ama zorla bir şey yaptıramaz. Eğer böyle bir gücü olsaydı, insanların yaptıkları kötülükler sebebiyle sorumlu olmaması gerekirdi.

Şeytanla ilgili daha yazacak çok şey var ama neyse. Şimdi acaba diyorum, varsayım benimkisi. Kulağımızda bir fısıltı, şeytanın fısıltısı “Şu adamın yaptığına bak. Bir de Müslümanlıktan söz ediyor. Böyle yalan yanlış işleri yapanlar Müslümansa bir daha düşün. Din buysa ben yokum arkadaş de. Dini şeylerden uzaklaş. Hatta nerede din konuşulacak olursa hemen orayı terk et. Sen kendi aklınla yaşa.” Daha neler neler. Dedim ya benimkisi varsayım. Varsayım ama gençlerimizin geldiği noktayı düşününce sanki biraz gerçeklik payı var gibi. Dinden soğuyanların birinci gerekçeleri hem dinden bahsedip hem çıkarcı olmak. Hem dindarım faize karşıyım deyip hem de KYK borcunun faizle ikiye katlanması çocuklarımızı etkiliyor ve din konusunda çıkmaza itiyor. İşin kolay yönü çocukları suçlamaktır. Ama bu vebali taşıyanların bir kere daha oturup düşünmeleri gerekmektedir.

Acaba diyorum hem sürekli dinden bahsedip hem de hiç çekinmeden çıkarları için yaşayanlar, acaba şeytanla anlaşma mı yaptılar? Al dünyayı, ver ahireti. Dinden soğuyanlara hak vereceğim ama şeytan, düğün dernek kuracak.

Benimkisi varsayım. Acaba Şeytan din adına bu yanlışları yapan ve kendini dindar sayan ama ihlâslı olmayanlara da “Müslümanların çektikleri yeter, zafere giden yolda her şey mubahtır. Para ile güç elde et. Para gücünü elde edebilmek için her şeyi yap mubahtır. Yeter ki bu din düşmanlarını yen!” diye fısıldıyorsa diye düşünmeden edemiyorum. Çünkü ihlaslı olsalardı Şeytan onlara yaklaşamazdı. İhlaslı olsalardı güçlerini, itibarlarını paradan makam ve mevkiden değil yüreklerindeki imandan alırlardı. Şeytana alabildiğince kapıları açtılar. Bizi kimse yenemez artık diye sevinirlerken Şeytan bayram ediyor galiba.