Selçuk Özdağ


ÇANLAR KİMİN İÇİN ÇALIYOR?

ÇANLAR KİMİN İÇİN ÇALIYOR?


Hemen her gece saat 00.00 da yeni zamlar açıklanıyor. İnsanlar yeni güne yeni bir kabusla uyanıyor. Düştü, düşecek denildikçe enflasyon yükseliyor. Dolar 17 TL’ye, Euro 18 TL’ye dayandı. İktidar hala masal anlatıyor. CB,” ben ekonomistim” diyor. Eskiden böyle bir iddiası yoktu, bu icat da yeni çıktı.


Son birkaç yılın uygulamalarına bakıldığında –ekonomistim- diyenlerin ne kadar ekonomist olduklarını görüyoruz. Ne yazık ki, hiçbir şey bilmiyorlar. En kötüsü hiçbir şey bilmediklerini bilmemeleri. Ülkesini düşünen bir iktidar, yapamadığı noktada bırakır. Her söylediğinin tersi çıkan bir partiye düşen emaneti ehil olana devretmektir. Ama bizde tersi oluyor, kriz derinleştikçe koltuklara daha çok yapışıyorlar. Nasıl siyasi ömrümüzü uzatırız diye –hukuk dışı- arayışlara giriyorlar.


Geçen gün Aczimendilikten TSK’dan atılmış bir SADAT’çı yaptığı paylaşımda, ülkeyi sandıkta teslim etmeyeceklerini, söyledi. Bu ülkede hukukun H’si olsaydı bu kişinin kulağından tutulup sanık sandalyesine çıkarılırdı. Bu tip olaylar soruşturulmuyor, failleri korunuyorsa bu lafları onlara onları koruyanlar söyletiyordur.


Başarısız bir parti, bir heyet niçin iktidarı bırakmaz? Arkasında defosu, korkacak icraatı, hırsızlığı, yolsuzluğu olmayan siyasetçiler görevi devretmekten korkmazlar. Koltuğa yapışmak sadece siyasi ihtirasla açıklanacak bir durum değil, biraz da yargılanma korkusu ile ilgili. Bu kadar çırpınmanın, didinmenin arkasında yargılanma korkusu yatıyor.


AKP, başlarda doğru bir politik dil kullandı, vatandaşın beklentilerine göre siyaset yaptı. Her seçimde oyu arttı. Ancak bu çok kısa sürdü, mutlak güç mutlaka yozlaştırır kanunu AKP’yi de yozlaştırdı. Siyaset bir kazanç kapısı haline geldi. Orada birçok dostum var ama farkında değiller, toplum nazarında AKP imajı giderek bir suç örgütü imajına dönüşüyor. Parti kimliği hızla aşınıyor. Bunun sonu kriminalize olmak, halktan kopmaktır.


Partiler din değildir. Hizmet edemez hale geldiklerinde veya amaçları dışına çıktıklarında o araçtan inmek gerekir. Yolsuzluğu, kayırmacılığı, rüşveti, hırsızlığı görüp bile bile o araçta kalmaya devam edenler, bireysel olarak temiz kalsalar da kolektif olarak işlenen suçların şeriki haline gelirler. Herkes etrafına bakmalı, Ejmekli Milletvekili maaşı 20 bin TL, halen Milletvekilliği yapan ise 40 Bin TL maaş alıyor, 5 yıl vekillik yapan biri 5 milyonluk, 10 milyonluk mülk alıyorsa orada çözülmesi gereken bir matematik vardır. Bugün konuşulmayan, konuşulamayan yarın vakti geldiğinde mutlaka konuşulacaktır. Devlet biriktirir, şartları oluşunca da hesap sorar. Devlet geleneği olan ülkelerde unutmak, kulak arkası etmek yoktur. Yaptığımız bize kar kalır diyenler 12 Eylül’e, 28 Şubat’a, FETÖ’  faillerine, sonra da nasıl hesap verdiklerine iyi baksınlar.


Tehlike çanları çalıyor. Bu saatten sonra AKP’de kalmanın haklı bir mazereti kalmamıştır. Yalanla, küçük rüşvetlerle vatandaşı aldatmak artık mümkün değil. Erken veya zamanında yapılacak seçimde AKP’nin yüzde 20 oy alma şansı bile kalmamıştır. Gelin bu sevdadan vaz geçin, inin o arabadan, bu milletin çığlıklarına, feryatlarına kulak verin.