Muhittin Nayman


DİYARBAKIR GEZİSİ

DİYARBAKIR GEZİSİ


Güneşli sıcak ve güzel bir cumartesi(11/06/22) sabahında 9:30 sularında Diyarbakır Havalimanına indik. Fahrettin bey’in(özel kalemdeki)arkadaşımızın ayarladığı bir araba ile otele intikal ettik.

Yolda sağı solu izlerken değişik bir yere geldiğinizi hemen farkediyorsunuz. Kamişlo Bulvarı, Newroz caddesi ve Mahabat parkı gibi ülkenin diğer bölgelerinde görmeye alışık olmadığımız bulvar ve cadde isimleri. Yolun sağında ve solundaki yapılar genelikle yeni ve modern binalardı. Otele kadar hiç gece kondu o bölgede görmedim. Çevreyi izlerken şöfür beyle tanıştık Diyarbakır yerlisi olduğunu Kürtçe bilmediğini ifade etti. Esmer hafif kilolu hoşsohbet bir insandı. Zaten 15-20 dk içinde otele gelmiştik.

Akşam 17:00’de “Ortak Demokratik Geleceğimiz ve Kürt Sorunu” İsimli çalıştaya katıldık. Takriben 40-50 kişilik katılımcı vardı Diyarbakırdaki aydın ve gazetecilerden oluşuyordu. En ilgi çeken katılımcılar arasında Diyarbakır eski milletvekilleri Altan Tan ve Sedat Yurttaş ile Ticaret odası Başkanı idi. Rawest araştırmadan birikimli birisi vardı. İnsan hakları ile ilgili STK temsilcileri vardı. Açılış konuşmalarından sonra basın toplantından çıkarıldı. 40 dk’lık yemek arasından sonra ertesi güne gece 2’ye kadar devam etti.

Genelikle makul uygulunabilir yapılabilir önerilerin dışında zaman zaman çok ilginç oldukça enteresan bazen sekter kısmen marjinal duruma göre irrasyonel ve anın ruhuna göre romantik ve duygulu konuşmalar da yapıldı. Genel Başkan hiç sözlerini kesmeden sonuna kadar sabırla dinledi. Gecenin bitiminde katılımcıların beden dillerini okumaya çalıştım gördüğüm kadarı ile herkes çok memnun ayrılıyordu. Eski insan hakları başkanı Raci bey ve Sedat Yurttaş dışındakiler desek daha doğru ifade etmiş oluruz. Yenişafak gazetesinin eski yazarlarından Kemal Öztürk katılmıştı. Çok kısa bir sunum yaptı ondan sonra da ortamdan ayıldı. Ertesi sabah yapılan basın toplantısında gördüm keyifsiz ve mutsuz görünüyordu.

Toplantıdan önce Genel Merkezin Hazırladığı bir çerçeve vardı on maddelik çerçevenin özellikle Kürtçe eğitim dili mi yoksa öğretim mi kast ediliyor husususu pek anlaşılmamıştı. Genel Başkan bu husussa açıklık getirdi Kürtçenin talep edenlere ilkokuldan Üniversiteye kadar eğitim dili olacağını bunu parti programında da açıkça ifade ettiklerini kısmını gerek katılımcılara olsun gerek ertesi gün yapılan basın toplantısında açık açık izah etti.

Basın toplantısından sonra Xançepe mahallesinde bulunan Xançepe Ciğercisine geçtik. Organize bozuktu yiyenin elinde kaldığı bir ortam vardı. Doğrusu ben en dışarıda kalmıştım. O daracık alanda kendimi bi yere sıkıştırmayı münasip görmedim ordakiler de aralarına davet etmediler. Öylece çakılı kala kaldık. Kalkmaya yakın garsonun birini dikkatini nasıl çekmişsem en çepere yakın sıradakilerini de atlayarak bana getirdi. Çiğer güzeldi. Yediğim en güzel ciğerlerden biriydi diyebilirim. Anladım ki bu tür organizasyonlarda davet beklemeden atlamak gerekmiş muhtemelen politik ortamın tüm talepleri böyle galiba… “istemeden atlamadan ağlamadan” pek bişey olmaz diyen profesyonlere hak vermedim desem doğru olmaz! Muhtemelen bi daha sırf Xançepe “ciğerini yemek için” gelirim! Zira curcunaya geldi pek keyif alamadım.

Yemekten sonra ciğercinin arkasında bulunan han’a geçtik orada kahve ısmarladılar. Çıkarken Türkçe ve Ermenice Han’ın mazisi yazılıydı giriş/çıkış koridorunda ama o hengamede pek okuyamadım ama Han’ın geçmişte Ermenilere ait bir Han veya yapanların Ermeni ustalar olduğu anlaşılıyordu. Han’ın içinde genelikle işsizlikten yakınan iş isteyen çok sayıda insan vardı. Çarşıyı gezerken Pakistanın Karaçi sokaklarında karşılaşma ihtimalı olan benzeri çok sayıda insan para istiyordu. Bi kısmı mazur görünecek naif birileri olsa da bir kısmının da çok fakir insanlar oldukları anlaşılıyordu.

Kahve ikramından sonra erken ikindi vakti hızlıca Havalimanına yetişmek zorunda idik zira Genel Başkanın uçağı 16:30’da kalktı. Benim bineceğim uçak 20:50 Sabiha Gökçek limanına giden özel bir firma uçağıdır. Beklerken geziyi yazma fırsatım oldu.

Öncelikle şunu ifade edebilirim ki devre mülk milliyetçiliğin pardon “ırkçılığın” sezonluk ve çok pirim yaptığı bir iklimde bu çalıştayı yapmak çok muhim ve ehem bir durumu ifade eder. Cidden takdir edilmesi arkasında durulması ve savunulması gereken çok şık bir tasaruf olarak adedilebilir. Bu hasas dengeler ortamında içinde riskler barındıran böyle politik sert bir iklimde bu çalıştayı yapmak doğrusu cesaret işidir. Hele bu kadar rahat bu kadar özgüvenle insanları dinlemek ve ortak bi paydada buluşmak alkışı hakeden bir duruştur. Bu çıkışı ile Gelecek Partisi Genel Başkanını alkışlamak ve hakkını teslim etmek gerekir. Ayrıca İl Başkanı Aydın Altaç oldukça beyefendi kibar ve düzgün bir profil imajı bıraktı bende. Misafir perverliği için teşekkürü etmeden geçmeyeceğim.

Evimden çıktığım andan itibaren ta dönüşüme kadar an an takip eden ilgi gösteren yardımcı olan Özel Kalemden Fahrettin bey’e ayrıca teşekkkür ederim. Diyarbakır Kavganın hırgırın yorgunu kamil ve medeni şehir. Medeniyetlerin kavimlerin dinlerin mesheplerin meşreplerin renklerin ve tonların anavatanı olan güzel şehir yüreğim sende kaldı. Kahire ne ise Bağdat ne ise Bosna ne ise Diyarbakır’ın öyle sembolik bir değeri ve anlamı vardır. Diyarbakır ve Kürt çalıştayı çok değer ve eder atf eden derin duygular yaşatıyor insana…

Şehir sokaklarında gezerken çok sık Serok Ahmed sloganlarına şahitlik ettik. Hoca’nın bundan artık çok keyif aldığını ve bu sloganın daha çok coşkulu söylenmesinin hazzını yaşadığını gördüm. Kim ne derse desin HDP hareketinden sonra artık tartışmasız bir şekilde bölgenin en güçlü partisi Gelecek Partisi ve Lideri Ahmet Davutoğlu’dur.

Ben ülkemizin batı illerinde de Genel Başkan’a eşlik etmiştim. Bu tür içten samimi bir ilgi ile hiç karşılaşmadım. Maksadım bölgesel ve kategorik vede şaşı bir bakış asla değildir sadece realitenin sıcak ilgisinden söz ediyorum. Bu yöre insani bu bölge adamı Hoca’sını bi başka seviyor halk ile lider arasında çok kuvvetli bir duygudaşlık bağına şahitlik ettim. Hakkını teslim etmek gerek Gelecek Partisi Genel Başkanını Kürtlere yaklaşımında oldukça sahici ve samimi buldum. Galiba kalpten kalbe bir yol vardır tespitini buraya manşet yapmak doğru olur.

Uçak saatim yaklaştı birazdan bu kadim şehirden ayrılacağım. Yüreğimin içinde çok tatlı bir iz bırakan güzel şehir ve bu şehri anlamlandıran yüreği zengin, sevgisi çok ve dostluğu bol olan güzel insanlar size selam olsun.

Elveda güzel şehir…