Selçuk Özdağ


TEPKİLERİMİZ İKTİDARA OLMALI

TEPKİLERİMİZ İKTİDARA OLMALI


Şunu görüyorum, iktidara tepkisini bilinçsiz bir şekilde İslam'a yöneltenler var. AK parti hata yaptıkça fatura bilinçli veya bilinçsiz İslam'a kesiliyor.

İslam bizim dinimiz, ona mensup olmakla hem şeref duyar, hem de şükrederiz. Eskiler 'Allah encamını hayretsin' derlerdi. Bu sözle insanın sonunun iyi ve hayırlı olması murat edilirdi. Bugün de öyle diyoruz.

İktidar, siyasetine din kılıfı giydirmeye çalışsa da dinle alakası yok. En azından İslam'la alakası yok. İslam'da yalan var mı, israf var mı, komşusu aç yatarken yandaşa 5/6 maaş vermek var mı? Hırsızlık, yolsuzluk,layık olmayanı işe almak var mı? Sınavlarda sözde mülakat adı altında kul hakkı yemek var mı? Koltuğa yapışıp bırakmamak var mı?
Daha böyle çok şey sayılabilir. AK parti siyasetinin dinle pek alakası yok. Nas var, faiz indiriyoruz sözü bile vatandaşın enflasyona sesi çıkmasın diye Allah'ın dininin kullanılmasından başka nedir Allah aşkına!Vatandaşa faiz var diyenler ,Avrupa'da,Arap şeyhlerinden yüzde 7-8 faizle döviz arıyor.

Her şeyi kullandılar ama en çok dinimizi kullandılar. Yaptıkları tüm çirkinlikleri dinin arkasına saklanarak yaptılar. Onları gören dinden kaçtı, inançlarını kaybetti. Bugün kim iktidar partisini yönetenlere bakarak(iyileri tenzih ederiz)onların temsil ettiklerini iddia ettikleri misyona saygı duyar. Din diye geldiler, dinlerini adeta koltuğa, paraya, menfaate sattılar.

Onun için artık hiç bir şeyde dikiş tutturamıyorlar.

Gençlerimiz onlara bakarak savruluyor, yaşlılarımız onlara bakarak ileniyor.Çocuklarımız şüphenin, tereddüdün pençesinde kıvranıyor. Geçen gün bir sokak röportajı izledim, genç bir adam, 'artık dinden, imandan bahseden bir partiye asla oy vermeyeceğim' diyordu. İnsanlar öyle bir hale geldi ki, ateiste güveniyor, din-iman diyene güvenmiyor. Ne kadar acı!Halbuki şanlı peygamber önce emin insan olarak kendini topluma kabul ettirmişti. Çevreye bakın, kaç tane emin insan, itimat edilir kişi bulabileceksiniz. İnsanı, insanlığı tükettiler. Uzunca süredir insanlığımızın içini oydular. Onun için insanlar eskisi kadar tepki gösteremiyor, bu korkudan olmakla beraber her şeye alışmış olmakla, benimsemiş olmakla ilgili.

Kötülüğün kendisinden daha tehlikeli olan kötülüğün sıradanlaşmasıdır. Yolsuzluk, hırsızlık, ihale mafyacılığı, kayırmacılık sıradanlaştı. Hatta meşrulaştı. İçimizden bazıları bunu siyasetin gereği, bazıları mücadelenin icabı olarak görüyor.Birileri için Çok çalmak davaya çok hizmet gibi görülüyor. Hak-hukuk çiğneyerek dindarlık olur mu? Böyle bir dindarlık sunumu toplumda nasıl karşılık bulur? İktidar din zırhına sığındıkça dinle münasebeti zayıf olan insanlar sorumluluğu dine yüklüyor. Bu kadar çirkinliği onaylayan bir din benim dinim olamaz diyor.

Bu değerlendirme elbette yanlış. İktidar bir vadide yüce dinimiz bir vadide. Günümüz siyasetinde İslam'ın ahlak ve adalet iklimine en uzak parti hangisidir?Din birilerinin sadece ağızlarında pelesenktir. Kaldir(söz)hal değildir. Sözdür ahlak değildir. Onun için iktidarın söz ve icraatlarını İslam'la özdeştirmek hem büyük hata hem de dinimize haksızlıktır. Dinle aralarında o kadar büyük bir ahlaki mesafe var ki kutup yıldızı kadar uzaklar. İktidarın hatası iktidarındır.