Yüksel Durak


2022 AKDENİZ OYUNLARI Ehliyet, Liyakat ve TRT

2022 AKDENİZ OYUNLARI Ehliyet, Liyakat ve TRT


TRT (Türkiye Radyo Televizyon Kurumu) ülkemin sorunlu kurumlarından…

80’e kadar genel müdürünün güdümünde olan kurum, 12 Eylül 1980 darbesinden sonra tamamen iktidarlara göre konumlandı.

Kurum, 2010 yılından sonra “iktidara göre konumlanma” durumunda zirve yaptı.

 

Geliri vatandaşın vergisinden -ve reklamlardan- gelen kurumdan beklenen öncelikle tarafsızlık iken bu başarılamadı.

İkinci beklenti elbette “kamu yararına” göre yayın yapmaktı. Bu nedenle rating (reyting) gibi bir derdi yoktu, olmamalıydı.

TRT’nin görevlerinden biri de spora, özellikle amatör sporlara destek olmaktı.

Spor konusunda fırsat TRT’nin ayağına tam zamanında gelmişti.

Hemen hemen 6 aydır sürmekte olan “Survivor” nihayet bitmiş, diziler “final” yapmış, futbol tatilde ve tartışma programlarında hep aynı adamların hep aynı şeyleri söylemesi nedeniyle televizyonlarda seyredilecek bir şey kalmamıştı.

Doğal olarak vatandaş Kadın Voleybol Milletler Ligi ile Akdeniz Oyunlarını (Oran) seyrederdi. Ayrıca 2022 Wimbledon Tenis Turnuvası da başlıyordu.

 

Üstelik Akdeniz Oyunlarında milli sporcularımız fırtına gibi esiyordu. Son gün itibariyle sporcularımız 45 altın, 26 gümüş ve 37 bronz madalya almıştı.

Futbol söz konusu olduğunda neredeyse bütün kanallarını maçlara açan TRT, bütün bu organizasyonları 2 kanala (TRT Spor ve Spor Yıldız) sıkıştırmıştı.

Dolayısıyla seyirci, kimi zaman heyecanları zamanında yaşayamadı ve başarıların tadını çıkaramadı. Bunda oyunları yayınlayan Cezayir televizyonunun da yetersizliği söylememek haksızlık olur.

Ama sonuçta TRT sınıfta kaldı.

 

İki örnek vereyim;

3 Temmuz,

4x400 bayrak finali…

Takımımız Oğuzhan Kaya, Yasmani Copello Escobar, Sinan Ören ve İsmail Nezir'den kurulu.

Son atletimiz İsmail Nezir bayrağı dördüncü ya da beşinci olarak aldı ki kürsü imkânsız gibiydi. Burada bir tarih yazıldı; İsmail Nezir müthiş azim ve gayretiyle yarışmayı ikinci sırada tamamladı ve ülkemiz bir gümüş madalya daha kazandı.

Ve üstelik spikerimiz, bu tarihi yarışta İsmail Nezir’i ve ikinciliğimizi fark edememişti.

Bir futbol müsabakasında basit bir “taç” vakasını bile saatlerce konuşan, görüntüyü ileri geri alan TRT, bu yarışın hikâyesini sunmadı/sunamadı vefalı seyircilerine (ve patronlarına; zira vergiyi biz veriyoruz).

Haber “trtspor.com.tr” adresinde de (Allah’tan dereceyi; 3:04.55’i vermişler) son derece yavan verilmiş…

 

5 Temmuz,

TRT Spor ve Spor Yıldız’da Wimbledon’dan iki maç vardı. Ben, Akdeniz Oyunlarının bittiğini sandım ve dönüşümlü olarak tenis maçlarını seyretmeye başladım.

O ara bir altyazı geçti ekrandan; oyunlarda yüzme finalleri trtspor.com.tr’de.

TRT bu finalleri vermediğine göre bizim yüzücülerimiz yarışmıyor olmalıydı.

Öyle değilmiş, başarı haberleri altyazıyla ardı ardına geldi; Viktoriya Zeynep Güneş, Deniz Ertan ve Berkay Ömer Öğretir ile 3 altın ve Hüseyin Emre Sakçı ile de 1 gümüş kazanmıştık.

Öfkeyle helâl olsun TRT sana dedim.

Yanlış anlaşılmasın; “helâl olsun” lafı öfkeden, yoksa vergimi TRT’ye helâl etmiyorum.

Ehliyet ve liyakat konusunda, oyunlarda görev alan TRT kadrosunun (özellikle spikerlerin; hatalarına rağmen) noksanı olmadığını düşünüyorum. Birçoğu yıllardır tanınan ve bilinen insanlar.

O zaman geriye “yönetim” kalıyor.

Ha! Bir de zihniyet…