Muhsin Kafkas


ÖZEL SEKTÖR EĞİTİM SORUNSALINA KISA BİR BAKIŞ

ÖZEL SEKTÖR EĞİTİM SORUNSALINA KISA BİR BAKIŞ


Devlet yetkililerinin özel sektör eğitim işine el atması acilen ŞARTTIR.

GÖRMEZDEN GELİNEREK,ÖTELENEREK BU SORUN ÇÖZÜLMEZ!!!

Kurucu,

İdareci,

Ögretmen,

Personel,

Veli...

Artan bu enflasyonist ortamda zorda ve dardadır.

Bu konuda acilen tedbirler almalı.Yoksa bu tarz menfur olaylar ve intiharlar malesef ki devam edecektir.

Özel eğitimde devlet tarafından dikta edilen yüzde 36 zam bugünün şartlarında yetersiz, uygulanamaz durumdadır.

Artan yemek, servis, kitap, kıyafet ve diğer alanlar ile velilerde ciddi sıkıntı ve zora düşmüşlerdir.

Geçmişte olduğu gibi ya kurum teşviki ya da veli teşviki ile bu durum pansuman tedbir olarak desteklenmelidir.

Artan ve dengesiz bir hal alan asgari ücret ile yardımcı personel ile öğretmen maaşlarının neredeyse aynı olması sektörü psikolojik yıkıma sürüklemektedir.

Bu konuda kanun koyucunun özel sektör öğretmenlerini ve idarecilerini koruması hayati ve elzemdir.

Bu sendika ise sendika...

Başka bir oluşumsa ona evrilmelidir.

Aksi taktirde yaklaşık yarım milyon personel mağdur olacaktır ve oluyorlardır.

Yarım milyon deyip geçmeyin...

Dört kişilik aile ile bu rakam iki milyona...

Öğrenci ve veli ile toplamda on milyona yakın insanımızı etkilemektedir.

Geçmişte özel sektör öğretmenlerinin, devlet öğretmeninden iki hatta üç kat fazla maaş aldığı bir realite iken, bugün devlet öğretmeninin nerede ise yarısı ücrete çalışmaktadır.

Arz talep dengesizliği nedeniyle öğretmenler özellikle gayri resmi ya da denetimsiz eğitim kurumlarında insanı olmayan şartlarda çalışmak zorunda bırakılmaktadır.

Asgari ücret söyle dursun.

Sigortaları yatmamakta...

Resmi ücretler bankaya yatıp, elden tekrar alınmaktadır.

Öğretmenlerimiz malesef ki özel sektörde bu insanı olmayan şartlarda çalışmaktadırlar.

Tabiki kurumsal ve zincir okulları istisna tutuyorum.

Kanayan bu sorunun acilen çözümlenmesi şarttır.

Bu çözümün adresi TBMM'dir.

Sağlam kurumların ayakta kalacağı, çürükleri ise ayıklanacağı zaman gelmiştir.

##

YORULDUM...

 

İnsanların makam, mansıp sevgisi nedeniyle karakter tavizlerinden ve hiç bir şey olmamışçasına sonrada mangalda kül bırakmamalarından. Seni saf yerine koyup bunu akışın ve dönemin konjonktürel şartları içinde yaptıklarını ima eder tavır, hal ve hareketlerden...

Yoruldum...

Çelik gibi dediğin… Ya bu adam da kırılırsa dünyada sağlam adam kalmaz diye düşündüğün, şahsı mübareklerin, dünya için ahiretlerini ve dünyalarını satmalarından. Sözlerinden çar çabuk rücu etmelerinden. Ve bir şey yokmuş edasına bürünmelerinden..

Yoruldum...

Sonrada hiçbir şey olmamışçasına kendilerini karakter abideleri görmelerinden...

Yoruldum...

Rüzgâr nereden esiyorsa oraya yelken açanlardan. Doğruyu, Hakkı arama sevdasından vazgeçenlerden.

Yoruldum...

Öyle değilken, senden değilken, öyle görünmeye ve sendenmiş imajı vermeye çalışan yüzsüz, şahsiyetsizlerden...

Yoruldum…

Dik duramayan, alüminyum gibi bir oraya, bir buraya adeta yamulan, yamuklardan.

Yoruldum...

Sözünde durmayan, söz katili dost görünümlülerden...

Yoruldum...

Dini senden benden daha iyi yaşıyormuş görünen, münafık alametli korsan Müslümanlardan...

Yoruldum…

Bir şeyden anlamayıp her konuda ahkâm kesen klavye kahramanlarından...

Yoruldum... Yoruldum… Yoruldum