Barış Atagün


Kudüs'ü Taniyalim: Kudüs'ün 3 Semavi Din Için Önemi


Kudüs, 3 semavi din için de kutsal olmasi açisindan Dünyada esi, benzeri olmayan bir sehirdir. Musevilik, Hristiyanlik ve Müslümanlik… Bugün Dünya’daki 3 büyük Semavi din için de Kudüs bir baslangiç noktasidir.
Yahudi kralliginin kurucusu olan Davud’un baskent ilan ettigi sehir Kudüs’tür.
Hz. Isa’nin çarmihi sirtina yüklenip çile yolundan (Via Dolorosa) yürüdügü ve çarmiha gerildigi, ardindan Allah katina yükseldigi sehir Kudüs’tür.
Hz. Muhammed’in Hicretten 14 ay sonrasina kadar namazlarinda yüzünü döndügü ve Miraç yolculugunu yaptigi sehir Kudüs’tür.
Kudüs, Dünyada 3 semavi dinin peygamberinin hikâyesini yasatan tek sehirdir.
Sadece 3 büyük dinin peygamberinin hikâyesini yasatmaz Kudüs… 3 semavi dinin atasi kabul edilen Hz. Ibrahim’e Tanri’nin vaad ettigi,(Arz-i Mevud) oglu Ishak’i Moriah dagina kurban etmek için getirdigi sehir Kudüs’tür.
Hz. Yakup’un çocuklariyla beraber gelip yerlestigi, Hz. Zekeriya’nin Tanri’dan bir çocuk dileyip duasinin kabul oldugu sehir Kudüs’tür.
Hz. Musa’nin kavmini Misir’dan çikarip getirmek istedigi, ancak kavminin Tanri’ya isyan etmesi nedeniyle giremedigi ve ölmeden önce Tanriya ‘’Mezarim 1 tas atimi mesafede olsun’’ diye dua ettigi sehir Kudüs’tür.
Bu açidan bakildiginda Kudüs, peygamberler sehridir. Tüm semavi dinlerin ortak tarihidir. 3 büyük dinde de ‘’Baris sehri’’ anlamina gelen tek sehirdir.  Ancak tarih boyunca her dönemde savaslarin, büyük acilarin sehri de olmustur. Bu yüzden Kudüs ayni zamanda acinin, gözyasinin sehridir. 
Kudüs’ün 3 din açisindan önemi, her din açisindan ayri bir kitap konusudur. Bir makaleye bir kitabi sigdirmak mümkün olmadigi için Kudüs’ün 3 din açisindan önemini genel hatlariyla anlatmaya çalisacagim.
Kudüs’ün Yahudiler Için Önemi 
Kudüs’ün 3 büyük din için kutsalligi kiyaslandiginda Yahudiler için önemi, Hristiyanlik ve Müslümanliktan farklidir.
Hristiyanlik ve Müslümanlik için Kudüs, kutsal bir sehirdir. Yahudiler için ise Kudüs, bir kutsal sehir olmaktan öte milli bir kimliktir. 
Daha net ifade etmek gerekirse Yahudiler, milli kimliklerini Kudüs’e dayandirirlar. Dünyada Yahudiler disinda milli kimliklerini bir sehre dayandiran baska bir millet yoktur. 
Bu esi ve benzeri olmayan iliskinin altinda yatan dinsel ve tarihsel neden ise Hz. Ibrahim’e dayanmaktadir. Tanri, Hz. Ibrahim’e Kudüs’ü vaad ettigi için Ibrahim’in soyundan gelenleri de üstün ve özel kilmistir. 
Bu yüzden Yahudiler, diger milletlerden üstün olduklarinin kaniti olarak Kudüs’ü gösterirler. 3 bin yildir Kudüs’te Yahudi kralligini ilan etmeye çalismalarinin nedeni de budur. Kudüs olmadan Yahudi olamaz. Yahudi’yi Yahudi yapan ve kendini özel hissettiren Kudüs’tür.
Yahudiler, Kudüs’teki tarihlerini Hz. Ibrahim’e dayandirirlar. Lut’u kurtardiktan sonra dönüsünde
Sodom krali ve Salem’in kâhin-krali olan Melkisedek tarafindan karsilanir kendisine ikramda bulunulur ve ondalik alindigindan söz edilir. Buradaki Salem isimli sehir Yerusalayim yani Kudüs’tür. 
Ibrahim’in ilk yerlesimi More meseligidir. Ardindan Beyt-el’in dogusuna yerlesen Ibrahim bir sunak insa eder. Kitlik dönemi baslayinca bir dönem Misir’a göç eden Ibrahim Hebron’daki Mamre meseligine yerlesmis ve orada bir sunak insa etmistir.
Tanri’nin Ibrahim’e vaad ettigi topraklar net olarak Kudüs degildir. Ürdün’den Akdeniz’e ve Misir’dan Suriye’ye kadar olan alan bölge, kendisine ve kendisinin soyundan gelenlere vaad edilmistir. Ayni vaad, Ishak’a, Yakup’a, Musa’ya da tekrarlanir.
Ancak Yahudiler, Tanrinin emrini dinlemedikleri için Kudüs’e giremezler. 400 yil boyunca Misir’da köle olarak yasadiktan sonra Hz. Musa önderliginde Kudüs’e dogru yola çikan Israilogullari, Tanrinin savas emrine karsi çiktigi için Tanri tarafindan Kudüs’e girmeleri yasaklanir ve 40 yil boyunca Sina çölünde sürgün olarak yasarlar.
Yahudilerin Kenan diyarina ilk yerlesimi Yesu önderliginde gerçeklesmistir. Ilk önce Eriha bölgesine giren Yesu’nun Yerusaleyim kralini, Adoni-tsedek’i öldürdügünden Kutsal kitapta söz edilse de, bu onun buraya hâkim oldugu anlamina gelmemektedir.  Misir Firavun’u Merneptah’in doguya yaptigi seferleri anlattigi Israil tasi olarak bilinen kitabesinde Israil kelimesinin geçmesi Israilogullarinin bu bölgede M.Ö. 13. Yüzyildan beri yasadigini göstermektedir.
Yahudilerin Kudüs’ü ele geçirmeleri ise Hz. Davud döneminde gerçeklesmistir. 12 Israiloglu kabilesini birlestiren Hz. Davud, Kudüs’ü Kenanlilardan alip baskent ilan etmistir. Böylece Yahudiler, Tanrinin kendilerine vaad ettigi topraklara ilk kez hâkim olmustur.
Hz. Davud, Tanrinin Hz. Musa’ya emrettigi 10 emrin yer aldigi ahit sandigini Kudüs’e getirip Tanri adina bir tapinak insa etmek ister ama ‘’ellerinde kan oldugu için’’ Tanri buna izin vermez ve Ilk Yahudi tapinagi oglu Hz. Süleyman döneminde insa edilir.
Kutsal ahit sandigini da korudugu için Süleyman tapinaginin Ibranice ismi ‘’Bet Ha-mikdas’’ yani ''kutsal ev''dir. Bet Ha- Mikdas kelimesinin Arapça karsiligi ise Beyt-ül Makdis’tir.
Süleyman tapinagi yaklasik 400 yil sonra Babil krali Nabukadnezar tarafindan yikilmistir. Yaklasik 50 yil boyunca sürgünde yasayan Yahudiler, Kudüs’e Pers krali Kiros döneminde dönmüsler ve ikinci tapinaklarini Pers krali 1. Darius döneminde insa etmislerdir. 
2. Yahudi tapinagi M.Ö. 20 yilinda Roma’nin Kudüs valisi Hirodes, ya da diger adiyla Herod döneminde genisletilip eski ihtisamina kavusmustur. Ancak bu tapinak da M.S. 70 yilinda Roma generali Titus döneminde yikilmistir.
Bir rivayete göre Titus’un askerlerinden biri ‘’gelecek kusaklarin nasil bir tapinagi yiktiklarini görmesi için’’ tapinagin bir duvarinin yikilmamasini teklif etmis ve Titus bu teklifi kabul etmistir. Bugün Yahudilerin aglama duvari olarak bilinen duvar, tapinagin bati duvaridir. Yahudiler bu duvar önünde yikilan tapinaklari için aglayip 3.Yahudi tapinagini yeniden insa etmek için dua ederler.
Yahudiler, 2. Tapinaklari yikildiktan sonra Kudüs sehrine bir daha hâkim olamamislardir ve Kanuni Sultan dönemine kadar aglama duvarina Zeytindagi’ndan bakarak dua edebilmislerdir. Yahudilerin aglama duvari önünde dua etmesine izin veren ise Kanuni Sultan Süleyman’dir.
Yahudi inancina göre Mesih, zeytin dagina inecek ve Kidron vadisi üzerinde kurulan köprüden geçip ‘’Golden gate’’ (Altin kapi) dan girerek kutsal tapinagin oldugu yere tahtini kuracak ve 3. Yahudi tapinagini insa edecektir. Yahudiler bu tarihi ana taniklik etmek için Zeytin dagi eteklerine Yahudi Mezarligi insa etmistir. Mezarlarin yönü Kubbetu’s Sahra’ya yani Yahudilerin kutsal tapinaginin oldu yere bakmaktadir. 
Kudüs’ün Müslümanlar Için Önemi
Kudüs, Yahudiler kadar Müslümanlar için de önemli bir sehirdir. Çünkü Kudüs, Müslümanlarin ilk kiblesidir. Hz. Muhammed’in Medine’ye hicretinden 14 ay sonrasina kadar da Müslümanlarin kiblesi olarak kalmistir. 
Müslümanlarin kiblesini Kudüs’ten Kâbe’ye dönmesi Hz. Muhammed’in Miraç yolculugundan sonra gerçeklesmistir. 
Islam inancina göre Hz. Muhammed bir gece Medine’den Mescid’i Aksa’ya Burak ati üzerinde gelmis ve atini bugün Burak mescidinin oldugu yere bagladiktan sonra muallâk tasinin oldugu yere gelerek Miraç’a yükselmistir. Isra suresinin 1. Ayetinde Hz. Muhammed’in Miraç yolculugu söyle anlatilmaktadir:
‘’Kulu Muhammed'i geceleyin, Mescidi Haram'dan kendisine bazi âyetlerimizi göstermek için, etrafini mübarek kildigimiz Mescidi Aksâ'ya götüren Allah, her türlü noksan sifatlardan münezzehtir. Süphesiz ki her seyi hakkiyla isiten, hakkiyla gören O'dur.’’
Kur’an’da Kudüs kelimesi açik olarak geçmez. Mescid-i Aksa olarak geçer. Mescid-i Aksa ‘’uzaktaki mescid’’ demektir. Kudüs ile ilgili Hz. Muhammed’in hadisleri de mevcuttur. Bu hadislerden bazilari sunlardir:
Hadis: ‘’Ebû Hüreyre (r.a.) Hz. Peygamber’den söyle rivayet etmistir:
“(Ibadet için) sadece su üç mescide yolculuk yapilabilir: Benim bu mescidime Mescid-i Nebi’ye, Mescid-i Haram’a ve Mescid-i Aksa’ya.” (Müslim, Hac, 511)
Zi’l-Esâbi’ Sevbân b. Yemred (r.a.) dedi ki:
Hadis: “Yâ Rasûlallah! Sayet biz senden sonraya kalip sikintiya düsecek olursak bizim nereye gitmemizi emredersin?”
Efendimiz: “Sana Beyt-i Makdis’e gitmeni tavsiye ederim. Umulur ki Allah sana oradaki mescide gidip gelecek nesiller verir.” buyurdu. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 27/190)
Hadis:  Müminlerin annelerinden Hz. Meymune rivayet ediyor:
“Yâ Rasûlallah! Beyt-i Makdis’e gidip gitmeme hakkinda bize ne buyurursunuz?” dedim.
Allah Rasûlü: “Orasi hasr ve dirilisin gerçeklesecegi yerdir. Gidin ve orada namaz kilin! Çünkü orada kilinan bir vakit namaz, baska yerde kilinan bin vakit namaz gibidir” buyurdu.
Ben: “Peki oraya gidecek imkân bulamazsam ne dersiniz?” dedim.
Bunun üzerine Hz. Peygamber söyle buyurdu:
Kandillerini yakmak için zeytinyagi (yakit) hediye gönderin. Kim bunu yaparsa oraya gitmis ve namaz kilmis gibi olur. (Ibn Mâce, Ikâme, 196)
Hem Kur’an ayetlerinde hem de Hz. Peygamberin hadislerinde geçtigi için Kudüs, Müslümanlar için de kutsaldir ve 638 yilinda Hz. Ömer tarafindan fethedilmistir.
Hz. Ömer, sehri fethettikten sonra ilk namazini Süleyman tapinaginin kalintilari üzerinde kilmistir. Bugün Hz. Ömer’in namaz kildigi yerde kible mescidi vardir.
Hz. Ömer Kudüs’ü fethettiginde bir ferman yayinlamistir. Fermanda Kudüs için ‘’Ilia’’ kelimesini kullanmistir. Ilia kelimesi Arapçaya Latince ‘’Aelia’’ kelimesinden geçmistir. Aelia Capitolina ise Roma imparatoru Hadrianus döneminde Kudüs’e verilen isimdir.
Hz. Ömer sonrasi Emeviler döneminde Kudüs’te önemli eserler insa edilmistir. Bunlardan en önemlileri Kubbetu’s Sahra ve kible mescididir. Kubbetu’s Sahra, Hz. Muhammed’in miraca yükseldigi muallâk tasini çevreledigi için ayri bir kutsalligi vardir ve çogu insan tarafindan Mescid-i Aksa olarak bilinmektedir. Gerçekte Mescid-i Aksa, Kubbetu’s Sahra’yi da içine alan 144 dönümlük bir alandir.
Sehre Arapça ‘’mübarek, bereketli’’ anlamina gelen Kudüs ismini verenler ise Abbasilerdir. Abbasi döneminde de Kudüs’te önemli eserler insa edilmis, Emeviler döneminde insa edilen ve depremde yikilan kible mescidi yeniden insa edilmistir.
Kudüs 1099 yilinda 1. Haçli isgalli sonrasi Haçlilarin kontrolü altina girmistir. 88 yil sonra 1187 yilinda Eyyubi sultani Selahaddin Eyyubi tarafindan tekrar fethedilerek Islam egemenligine girmistir. 
Eyyubiler sonrasi Memluklar ve Memluklar sonrasi 1517 yilinda Yavuz Sultan Selim’in fethiyle 1917 yilinda Müslümanlarin egemenliginde kalmistir.
Bugünkü Kudüs surlari ise Kanuni Sultan Süleyman tarafindan yaptirilmistir. Kanuni döneminde Mesih iddialari artinca altin kapi önünde Müslüman Mezarligi yapilmistir. Çünkü Yahudi inancina göre Mesih, Hz Harun’un soyundan gelen bir Kohen olacaktir. Kohenlerin mezar üstünden geçmesi ise yasaktir.
Kudüs ayrica Zeytindaginda Selman-i Farisi ve Rabiatül Adeviye’nin mezarlari yer aldigi için kutsaldir. Zeytindagi Müslümanlar için Hz. Isa’nin Allah katina yükseldigi yerdir. Bakara suresinin 157 ve 158. Ayetlerine göre Hz. Isa çarmiha gerilmemis, Allah onu yanina almistir.
Hristiyanlar için Kudüs’ün Önemi
Hristiyanlar için Kudüs’ün önemi Hz. Isa’nin Kudüs’te çarmiha gerilmis olmasidir.  Ayrica Hristiyanlar için Kudüs, Hz. Isa’nin yeniden Dünya’ya inip cennetin kralligini kuracagi sehirdir. 
Inanisa göre Hz. Isa, göge yükseldigi zeytin dagina Mesih olarak inecek ve Kidron vadisini geçtikten sonra altin kapidan Kudüs’e girecek ve Kudüs’te tahtini kurup cennetin kralligini ilan edecektir. 
Hz. Isa Kudüs’ün 10 km güneyinde yer alan Beytüllahim’de dünyaya gelmistir ve teblig faaliyetlerine Nasira sehrinde basladiktan sonra Kudüs halkinin daveti üzerine disi bir esek üzerinde Kudüs sehrine gelmistir. 
Matta Incilinin 21. Bölümünde Hz. Isa’nin Kudüs’e girisi söyle anlatilmaktadir:
Kudüs'e yaklasip Zeytin daginin yamacinda bulunan Beytfaci köyüne geldiklerinde Isa, ögrencilerinden ikisini su sözlerle köye gönderdi: «Karsinizdaki köye gidin. Hemen orada bagli bir disi esek ve yaninda bir sipa bulacaksiniz. Onlari çözüp bana getirin. 3Size bir sey diyen olursa, `Rab'bin bunlara ihtiyaci var, hemen geri gönderecek' dersiniz.»
Bu olay, peygamber araciligiyla bildirilen su sözün yerine gelmesi için oldu:

«Siyon kizina deyin ki,`Bak, alçakgönüllü Kralin, bir esege, evet bir sipaya, bir esek yavrusuna binmis sana geliyor.'»
Ögrenciler gittiler, Isa'nin kendilerine buyurdugu gibi yaptilar. 7Esekle sipayi getirip üzerlerine giysilerini yaydilar, Isa da sipanin üzerine bindi. 8Halkin büyük bir bölümü giysilerini yolun üzerine serdi. Bazilari da agaçlardan dallar kesiyor, yola seriyorlardi. 9Önden giden ve arkadan gelen kalabaliklar söyle bagiriyorlardi:
«Davut Ogluna hozana! Rab'bin adiyla gelene övgüler olsun, en yücelerde hozana!»
Isa Kudüs'e girdigi zaman bütün kent, «Bu kimdir?» diyerek çalkandi.
Kalabaliklar, «Bu, Celile'nin Nasira kentinden Isa peygamber» diyordu.
Incil’de Hz. Isa’nin havarilerine Kudüs sehrinin yikilacagini söyledigi de anlatilmaktir. Bu yüzden Ortodoks Yahudilik inancina göre 3. Yahudi tapinagini insa edebilecek tek kisi Mesih'tir. Marko incilinin 13. Bölümünde Hz. Isa Kudüs’te tas üstünde tas kalmayacagini söyle açiklamistir:
Isa tapinaktan çikarken ögrencilerinden biri O'na, “Ögretmenim” dedi, “Su güzel taslara, su görkemli yapilara bak!”
Isa ona, “Bu büyük yapilari görüyor musun? Burada tas üstünde tas kalmayacak, hepsi yikilacak!” dedi.
Isa, Zeytin Dagi'nda, tapinagin karsisinda otururken Petrus, Yakup, Yuhanna ve Andreas özel olarak kendisine sunu sordular: “Söyle bize, bu dediklerin ne zaman olacak, bütün bunlarin gerçeklesmek üzere oldugunu gösteren belirti ne olacak?
Isa onlara anlatmaya basladi: “Sakin kimse sizi saptirmasin” dedi. “Birçoklari, ‘Ben O'yum’ diyerek benim adimla gelip birçok kisiyi saptiracaklar. Savas gürültüleri, savas haberleri duyunca korkmayin. Bunlarin olmasi gerek, ama bu daha son demek degildir. 8Ulus ulusa, devlet devlete savas açacak; yer yer depremler, kitliklar olacak
Tarihsel olarak Kudüs’ü bir Hristiyan sehrine çeviren kisi ise Roma imparatoru 1. Konstantin’in annesi Aziz Helena’dir. 326 yilinda Kudüs yolculuguna çikan Helena, Hz. Isa’nin çarmiha gerildigi yer olan Golgota tepelerinin üstüne kutsal kabir kilisesini insa ettirmistir. 
Hristiyan inancina göre Hz. Isa, kutsal kabir kilisesinin oldugu yerde çarmiha gerilmis, daha sonra cesedi bir tahta üzerine yatirilarak yikanmis ve buraya gömülmüstür. Hz. Isa’nin çarmiha gerildikten sonra cesedinin yatirildigina inanilan tahtaya bugün Hristiyanlar, ellerini, yüzlerini sürerek kutsandiklarina inanmaktadirlar. 
Hristiyanlara göre kutsal kabir kilisesine gömüldükten 3 gün sonra dirilmis ve 40 gün boyunca havarilerinin arasinda yasadiktan sonra Zeytindagina gelerek göge yükselmistir. Bu yüzden kutsal kabir kilisesinin diger adi dirilis kilisesidir. 
Hristiyanlara göre Kudüs’te kutsal olan diger yer ise çile yoludur. Çile yolunun Latince ismi ‘’Via Dolarosa’dir. Inanisa göre Hz. Isa, çarmihini sirtina yükleyerek bu yoldan yürümüs ve kutsal kabir kilisesinin oldugu yere geldiginde çarmiha gerilmistir. Çile yolu 14 istasyondan meydana gelmektedir.
Hristiyanlar için diger kutsal mekân ise Hz. Isa’nin 12 havarisiyle son aksam yemegini yedigi kilisedir. Kilise, Hz. Davud’un mezariyla ayni yerde yer almaktadir. 
Inanisa göre Hz. Isa son aksam yemeginde havarilerine ekmek ve sarap ikram etmistir. Luka incilinin 22. Bölümünün 19. Ve 20. Ayetlerinde Hz. Isa’nin son aksam yemegi söyle anlatilmaktadir:
Sonra eline ekmek aldi, sükredip ekmegi böldü ve onlara verdi. “Bu sizin ugrunuza feda edilen bedenimdir. Beni anmak için böyle yapin” dedi. Ayni sekilde, yemekten sonra kâseyi alip söyle dedi: “Bu kâse, sizin ugrunuza akitilan kanimla gerçeklesen yeni antlasmadir.
Bugün Hristiyanlarin kiliselerde sarap ve ekmek ayini yapmasinin nedeni budur. Hem Hz. Isa’yi anmak hem de Isa’nin kendini feda etmesini hatirlamak için ekmek ve sarap ayini yaparlar.