Muhittin Nayman


MANISA IZLENIMLERIM


Gelecek Partisi mitingi için Manisa’dayiz.

Yeni ücretli yol’u Gemlik-Manisa arasi 200? vererek kullandik.

Pahali olsa da dogrusu baya konforlu bir yolculuk imkani veriyor.

Yemyesil bir dogayi izlemek ve bölgede yetisen her nevi sebze ve meyveyi de yol boyu görmek mümkündür.

Ilkez Soma’yi gördüm.
Sehir devasa bacadan çikan dumani resmen soluyor.
Geçtigim saat geç öglen olmasina ragmen sehrin üstü bacadan çikan duman bulutlari ile sisli bir görüntü veriyordu.
Disaridan aracin içine sinen kokuda agir idi.
Ilçeyi geçer geçmez camlari açarak aracin içini havalandirdim.

Navigasyon nimeti sayesinde kalacagimiz oteli kolay bulduk.

Giris islemlerinden sonra Gelecek Partisi Manisa il baskanligina gittim.

Partide Genel Baskan yardimcisi Abdullah Basçi ve diger yöneticiler vardi.

Genel Baskan Danismani oldugunu söyleyen sayin danilman ile tanistik.

Oldukça ciyak sari kravati ve lacivert takimi yakasindaki ulusal bayrak ve tok oturus sekli ile baya ilgi çekiyordu.

Danisman bey bir ara bodoslama söze girdi
“Aga çocugu oldugunu ve kendi memleketine gittiginde havalimaninda 100-150 kisinin kendisini karsiladiklarini hatta ildeki korucu listesini kendsinin bizat il valisine watsab’tan gönderdigini ve onun referasinin korucu olmak için kafi oldugunu kendi bölgedesinde çok sözünün geçtigini ifade etti.
Hatta medyatik olan ve bilinen bir korucu basini beyefendi ile görüstürdügünü anlatti.
Daha sonra beyefendi olarak kast ettigi kisinin Genel Baskan oldugu seklinde tekraren ifade etti.”

O ara Abdullah Basçi söze girerek:
“Agaligin bittigini artik agalarin pek sözünün geçmedigini söyledi ve devaminda sen maddi anlamda demek ki “iyi agalik” yapiyorsun ki seni karsilamaya geliyorlar yoksa gelmezler dedi.”

Bir kez daha anladim ve bizzat müsahade ettim ki Gelecek Partisi Genel Baskani çok donanimli ve çok yönlü danismanlarla çalisiyor.

Inanilmaz entellektüel bir birikimin yaninda giyim kusami söylemi ve uslubu ile çok fiyakali ve oldukça etkili ve liyakat ehli danismanlarin varligi insani rahatlatiyor.

Sayin danismanin derin hayat derslerinin devamini dinleme firsatim olmadi zira Gelecek partisi Genel Baskan Yardimcisi Selçuk Özdag beni 30-40 dk sonra Valiligin yanindaki Manisa kebabçisina kebab yemege davet etti.

Yemek olunca dogrusu ben pek firsat kaçirmam hemen daveti kabul ettim ve geliyorum baskanim dedim.

O ara zaten magrip vakti ezani okunmustu.
Magrip namazini Hatuniye camisinde kildim.
15.yüzyilda yapilan bir cami oldugu kitabesinde yaziliyordu.

Cami çikisinda hatuniye kitabevine girdim.
Orada camiden çikan camii cemaatinin bir kismi ile sohbet etme imkanimiz oldu.

Gelecek Partisi Genel baskanini taniyormusunuz dedim.
Çogunlugu hayir dedi.
Ahmet Davutoglunu taniyormusunuz dedim.
Tamami evet dedi.

Gelecek Partisi Manisa il baskanini taniyormusunuz dedim.
Tamami tanimiyoruz dediler.

Oradan yolun karsisina geçerek valiligin hemen yaninda bulunan taksicilerle tanistim.
Iki kisi varlardi.
Birisi Manisali digeri de çok uzun yillar önce Ardahan Göle’den geldiklerini söyledi.

Taksicilerle çok keyifli bir diyalogumuz oldu.
O ara çay ismarladilar.
Manisali taksici iktidardan çok sikayet ediyordu.
Ama Göle’li olan Akparti seçmeni idi.

Ayni sorulari onlara da sordum.
Ahmet Davutoglu’nu herkes biliyor ama partiyi çok az kisi biliyor.

Keza orada da il baskani’ni tanimadiklarini kim oldugu konusunda bir fikirlerinin olmadigini konustugum kim varsa söyledi.

Gelecek partisi il baskanligi nerede diye sordugumda hemen hemen hiç kimse bilemedi.

Ya da parti il binasini bilen bana denk gelmemiste denilebilir…

Ama sonuçta il baskani ve il binasinin bilinirligi konusu oldukça zayif oldugu tartisma götürmez bir durum.

Saha da su anlasiliyor Gelecek partisi genel baskani çok iyi biliniyor ama parti taninmiyor teskilatlar bilinmiyor ve çok zayif ayni zamanda il binalari sapa yerlerde.
Yada göz önünde olmayan dikkat çekmeyen ara sokaklarda.

Tam o arada bize yemek davetini yapan ev sahibi ekibi ile beraber geldiler.

Beraber Manisa kebabini yapan kebabçiya girdik.

Müesese sahibi Siirt Sirvan’liymis.
Akparti de görev yapiyormus.
Dükkanini oldukça milliyetçi sembollerle donatmisti.

Kebabçi çoktan Manisa’li olmanin entegrasyon keyfi yüzünde okunuyordu.

Kebabi güzeldi ve özenli bir servis yapti.

Horozköyde epey kalabalik bir hemsehri gurubuyla 2-3 saat sohbet ettik.
Hepsinden söz aldik yarin ki mitinge 100-150 kisiyle katilma sözü aldik.

Gecenin onbiri oldu henüz otele vardim.

Asansöre binmedim merdivenle çikmayi seviyorum.

Ikinci katta canli müzik vardi ve sevdigim bir Kürdçe sarki halay esliginde söyleniyordu.

Sese dogru yöneldim.

Genis bir alan ve masalarda insanlar vardi.

Söyle 3-5 dk ayakta gözlemledim.

Bizden kim var diye…

Pek tanidik kimse göremedim.

Cam kenarinda kurulmus olan ayni zamanda alanin orta kismina denk gelen bir masa’da Dogan Demir vardi.

Etrafinda 4-5 genç oturuyordu.

Masa “gecenin ruhuna” uygun donatilmisti.

Dogan bey ve ekibi gecenin tadini çikarmanin keyfini yasadiklari anlasiliyordu…

Neyse!
Ne diyelim neseleri bol olsun…

Gelecek partisi bu anlamda  biraz “asuredir.”
Toplumun tüm renkleri kendilerini kendi usul ve usluplari ve yasantilari ile rahatça ifade edebiliyorlar.

Demokrasi de zaten böyle bisey…

Yarin Manisa ve Selçuk Özdag’i ayri bir baslik altinda özel yazacagim.

Kendisiyle çok keyifli ve oldukça özel bir sohbetimiz oldu.

Isin esasini dagitmadan izin aldigim kisimlarini detayli yazacagim.