Canboray Soykan


BIR FOTOGRAF, REHAVET VE ENDISE


Katilimci olmak ilginç mesgale
Siyaseti takip etmek, siyasette izleyici olmaktan ileri bir adim atarak o baglama katilimci olarak dahil olmak ilginç mesgale. Ilginç zira bir kere bir vesileyle dahil olduktan sonra ne kadar yorulursaniz yorulun, ne kadar öfkelenirseniz öfkelenin, ne kadar bikarsaniz bikin bunun disinda kalmak isteseniz de basaramiyorsunuz. Ben siyasette izleyici olmamayi yalnizca aktif bir siyasi parti üyeligi olarak tariflemiyorum, bunu hususiyetle belirtmek isterim. Buradaki kastim ciddi anlamda takip etmek, gözlemlemek, fikir isçiligi yapmak, yazip çizmek ya da dogrudan birinci elden partilerin içinde bulunmak; tümünü isaret ediyorum.
Mengeneli bir ikilem
Tecrübeliler bunu hep söyler hatta espriler patlatarak batakliga benzetirler bu durumu. Bataklik metaforunu kullanmayi halen tercih etmem ve fakat zaman geçtikçe bu benzetmeyi yapanlarla empati kurabiliyorum. Mengeneli bir ikilem tabii bir de. Yer yer beliriveren ‘’Sen yazdin, sen söyledin, sen çalistin da memleket kurtuldu ha !’’ perileri yer yer de beliriveren ‘’Sen yazmazsan, sen söylemezsen, sen çalismazsan aydinlik nasil insa edilecek ?’’ perileri. Bu iki sesin didisip durmasi zihninizde sürekli, ben de böyle, en azindan, henüz delirmediysem. Iki lisans bölümüm önümüzdeki bahar bitiyor, katilmak istedigim akademik toplantilar var, tez var. Is var bana anlayacaginiz. 
Endiselerim agiz dolusu
Yük bindiren isler bunlar lakin tüm bunlarin arasinda memleket meselelerinden kendimi soyutlamayi basaramiyorum. Yoruluyorum, yer yer mum gibi dibime dibime eriyorum ama yine de dahil olmaktan kendimi alamiyorum. Dilerim karinca kararinca da olsa bir faydam dokunuyordur, toplum üstümüze çöküverirken duramiyorum zira, ne yapayim ? Endiselerim de agiz dolusu, lokma lokma büyüyor agzimda. Bir seçimden fazlasi ortada oldugu için böylesine endiseliyim, kursagim dolu. Ben bunlari paylasinca bazen karamsar oldugum yorumlariyla karsilasiyorum dilerim ben karamsarimdir ama iktidar kanadinca Türkiye Yüzyili söylemiyle birlikte ortaya konan bir fotograf var, ben görüyorum onu. Bu fotografta gördüklerim endiselerimi daha da artiriyor. 
Ne görüyorum ? 
Ne görüyorum ? Tüm olumsuzluklara, tüm hatalarina ragmen halan kararli sekilde kendi tabanini konsolide edebilen bir figür görüyorum. Ne görüyorum ? Tüm bu enkaza ragmen, bu tükenmisligin içinden kendi tabanina umut verebilecek bir kampanya insa etmek için çabalayan bir figür görüyorum. Muhalif mahallede konusulan, konustugumuz mesele memlekette her sey böylesine kötü giderken zat-i alilerinin sahsi oyunun halen %35-40’larda olmasi. Siyaset bilimi bir disiplindir ve bir takim öndeyilerde bulunur. Su anda muhalefetin olusturdugu daginik görüntüye karsin, derli toplu bir görüntü var. Söylem birligini insa etmekte geciken bir muhalif alternatif karsisinda söylem birligini eylem birligine dökmüs bir yapi var. Dünyadaki uluslararasi karisikliga karsin kendi tabanini uluslararasi arenada aktör oldugu yönündeki kanaate ikna etmis bir yapi var. Issizligi halen kontrol altinda tutabilen bir yapi var. Nominal da olsa büyüyen bir ekonomi var. 

Niçin vakit kaybediyor altili masa ?
Tüm bunlar Türkiye Yüzyili söylemiyle birlikte iktidarin yeni bir öykü yazmada düsünüldügünden basarili olabilecegini gösteriyor kanimca. Bu fotografa karsin altili masadaki belirsizlik üzülerek ifade ederim ki sürüyor. Kemal Bey’in ekibinden adaylik konusundaki çikislarina karsin Meral Hanim’in BTP hamlesi, topluma altili masa içinde bir köse kapmaca oldugu izlenimini vermeye basliyor. Halbuki altili masanin maksadi partileri ya da liderleri merkeze almak degil toplumu ve toplumun beklentilerini merkeze alan siyaseti olgunlastirmakti. Kullanilan dil ortak dilden, giderek sahsi dile dönüsmeye basladi. Her iki büyük paydas da masada dogrudan iletisim kanallarini isletmek yerine birbirlerine mesajlar göndererek, birbirlerine karsi friendly-fire hamleler yaparak kontrolü elinde tutmayi tercih ediyor. Öte yandan iyi tartisilmamis bir takim vaatlerle, gündem maddeleriyle altili masanin toplumun asil beklentilerine iliskin alternatif üretme becerisi gölgeleniyor. Bu belirsizlik özellikle oy çekilmesi gereken grup olan iktidar seçmenine oldukça olumsuz yansiyor zira bu grup kendisini konumlandirdigi yelpazenin kavram setleri haricinde istikrar, güvenlik ve kazanabilme / yönetebilme motivasyonuyla tercih yapiyor. Belirsizlik ve rehavet bu seçmen grubundaki geçirgenligi durdurmakla kalmiyor, altili masanin sadik seçmenlerinin sandiga mobilize olma coskusunu da dibe çekiyor. Mevzu sadece adayin açiklanmasi degil, aday tartismasinin açik kanallardan dahi dillendirilerek sürekli gündemde tutuluyor olmasi ve altili masanin aday tartismasi disinda baska herhangi bir kapsayici gündem maddesi olusturarak, moral üstünlügünü yakalayamamasi. Zaten bugün muhalefeti aday tartismasi minderine çeken zat-i alileri degil mi ? Niçin burada debeleniyor altili masa ? Niçin zat-i alilerin çizdigi sinirlar içinde ajanda belirliyor halen ? 
Bilmiyorum…
Altili masanin aday belirleme yöntemini kamuoyuna açiklayarak, adayin kamuoyuna açiklanacagi güne dek bu meseleyi gündem disina itmesi gerekiyor.
Altili masada kisisel ya da örgütsel beklentilerin askiya alinarak, tamamen kazanmaya ve kazandiktan sonra da yönetebilmeye dair çalismalarin yapilmasi gerekiyor.
Bu çalismalari adaydan tutup, ittifak formülüne, ittifak formülünden tutup, seçimde uygulanacak kampanya stratejisine, kampanya stratejisinden tutup olusacak yeni dönemdeki eylem plani hazirliklarina kadar götürebilirsiniz. 
Altili masadaki tüm siyasi partilerinin onayiyla eylem planlarinin açiklanmasi, düzenli sekilde kamuoyuna açiklanmasi gerekiyor.
Altili masadaki tüm siyasi partilerin laf dalasini bir kenara birakarak, ortak bir söylemi benimseyip, tutarli sekilde bunu sürdürmesi gerekiyor. 
Zat-i alileri, enflasyonu kontrol altina baz etkisiyle almayi hedefliyor, güvenlik tehdidini sürekli canli tutarak alti benzemezin belirsizligine karsi istikrar sözü veriyor. Ayrica dis politikadaki yeni ortaklik arayislarinda özellikle Asya iliskileriyle birlikte sicak para sokarak, piyasalari sakinlestirmenin ve zor bir kisin ardindan seçim kampanyasinin en atesli olacagi günlerde istihdami kontrolde tutarak, geçici bir rahatlama dönemine hazirlik yapiyor. Elinde bir devletin ayricaliklariyla.
Zat-i alileri gibi bir manipülasyon ustasi, seçim cambazi biri asla kolay lokma degildir. 
Altili masa sayet bu agirligi üzerinden atamaz ve acilen kararli bir alternatif olarak adimlar atmaya baslamazsa AKP’den uzaklasan seçmen tüm bu sebeplerden oraya dönebilir.
Bunu engellemenin tek yolu güven veren, kararli ve akilci bir siyaseti isler kilmak; baska bir yol yok.
Bu rehavet kovalanmali acilen. 
Baska bir yol yok…
Bir fotografta gördüklerim…
Rehavet ve endise…
Baska bir yol yok ve mucizeler gerçek degil.
Evet, degil.