Mustafa Yavuz Elbirler


SOSYO-KÜLTÜREL FARKLILIKLARINDAN DOGAN RISKLER


Siginmacilar, Mülteciler ve Göçmenler 'in varligi ile olusan SOSYO-KÜLTÜREL FARKLILIKLARINDAN DOGAN RISKLER
Türk toplumunun karsilastigi büyük sosyal soka ragmen kabul seviyesinin oldukça yüksek oldugu ulusal ve uluslararasi pek çok ilgili kisi , kurum ve arastirmacilar tarafindan görülmekte ve övgü ile belirtilmektedir.
Türk toplumu ilk günden itibaren Suriyeli ve diger siginmacilari büyük bir ''hüsnü niyetle '' kabul etmistir. Dislayici ve saldirgan bir tutuma girmedigi gibi münferiden veya STK'lar kanaliyla zor durumdaki bu insanlara her türlü destek ve yardimi vermeye çalismistir.
Bu hos görü ve hüsnü kabulde, geleneksel misafirperverlik ve zengin göç hafizamiz da pozitif rol oynamistir.
Devletimiz ve milletimizin siginmacilara ve digerlerine yönelik hizmet ve yardimlarinda sikinti olmamasina karsin; önemli bir kesimin, geçen uzun yillara ragmen, genel toplum dilini ögrenme, çocuklarini egitim kurumlarina gönderme, ortak sehir kültürüne uyma konularinda ciddi bir '' çekiniklik, kopukluk, ayricalik ve disa kapanma gözlenmektedir. Bu durum, iç dayanismaya yönelerek katilasma sonucunu dogurmaktadir.
Siginmacilar arasinda genel emek sömürüsünün yayginligi ve çocuk isçiligi, parali kumalik adetinin ve kadin ticaretinin konusu olma, ülkelerinde yasal oldugu için Türkiye'ye de aktarilan çok esliligin yarattigi magduriyetler kamuoyuna az da olsa yansiyarak devam etmektedir.
Siginmacilarin sosyal ve kültürel uyum konusunda sorun yasadiklari ve misafirliklerinin uzamasi halinde  hem ülkemiz hem siginmacilar için bu durumun daha da derin ekonomik ve sosyal problemlere yol açabilecegi öngörülmektedir.
Bu nedenlerle gerek Türk toplumunun gerekse siginmacilarin müsterek menfaatleri açisindan siginmacilarin vatanlarina dönüsleri saglanmalidir.