Türkiye, mülteciler konusunda taraf oldugu 1951 Cenevre Konvansiyonunun koydugu ''cografi kisit kapsaminda, Avrupa disindan gelen ülkeler vatandaslarina ''mülteci'' statüsü vermemekte, farkli statüler uygulamaktadir. Bu kapsamda sadece Suriye uyruklulara ''geçici koruma '' uygulamaktadir.
2011 yilindan 25 Agustos 2022 tarihine kadar 3 milyon 654 bin 257 Suriye uyruklu GKKS statüsüne alindigi, bunlardan 48 bin 399 kisinin barinma merkezlerinde digerlerinin muhtelif sehirlerde yasadigi bilinmektedir.
Bunlarin:
1 milyon 966 bin610'u erkek. 1milyon 687bin 647'si kadindir.
1milyon 446bin588'i okur yazardir. % 39
643 bin 782'si ilk okul ve dengi egitim kurumunu bitirmistir.% 17.3
Egitim durumlarina iliskin rakamlara göre bu kisilerin büyük bölümünün kirsal kökenli olduklari degerlendirilmektedir.
Içisleri Bakani Sn. Süleyman Soylu'nun 10 Temmuz 2022 de yaptigi açiklamaya göre 2012 yili basindan bu tarihe kadar 700 bin Suriyeli bebek dünyaya gelmistir.
Bu rakam günde ortalama 500 bebegin dünyaya geldigini göstermektedir ki; nüfus sayilarindaki hizli artisin Türkiye'nin demografik ve kültürel yapisini degistirebilecek hizdadir.
Yine Içisleri Bakanimizin 18 haziran 2022 günü yaptiklari bir açiklamaya göre, ''Istisnai vatandaslik'' verilen Suriyeli sayisi 210bindir
Uluslararasi Is gücü Genel Müdürlügünün 2020 yili raporuna göre Türkiye'de 123bin 574 kisi çalisma iznine sahiptir. Bunlarda 62 bin 418'i Suriyelidir.
Kamuoyunda Suriyeli Siginmacilar ile Afgan kökenli kaçak göçmenlere yogun olarak tartisilir iken uluslararasi koruma altindaki siginmacilar, uluslararasi korumaya müracaat etmis olanlar, kaçak giris yapanlar, vize muafiyeti veya turist vizesi ile gelerek dönmeyip kalanlar göz ardi edilmektedir.
Eldeki veriler degerlendirildiginde; Türkiye'de en iyimser tahminle 3milyon 150bin Suriyeli, 650bin diger ülkeler uyruklu müracaatçi ve tahmini 3milyon 500 bin kaçak göçmen, toplam da 8 milyon siginmaci ve kaçak göçmen bulundugu görülmektedir.
Halihazirda tehdit unsurunun güdümünde, etnik, mezhepsel, idolojik yasam tarzlari eksenin de çok çesitli meydan okumalarla karsi karsiya olan ülkemizin gelecekte siginmacilar ve kaçak göçmenler merkezli karmasik ve çok kapsamli olaylar ile karsilasmasi muhtemel görülmektedir.
Bunlarin içlerinde geldikleri ülkeler adina istihbari faaliyetlerde bulunacaklar, yasadiklari yerlerde kültürel ve siyasi ayricaliklar talep edecekler, dini hassasiyetler istismar edilerek anayasal düzene karsi provakatif hareketler ile terörist faaliyetlerde bulunacak örgütsel yapilanmaya gidebilecekleri her daim ihtimal dahilindedir.
