Muhittin Nayman


Hz. Hüseyin


Selam sana ey Allah’in seçkin kulu olan Adem’in vârisi!
 
Selam sana ey Allah’in peygamberi olan Nuh’un vârisi!
 
Selam sana ey Allah’in dostu olan Ibrahim’in vârisi!
 
Selam sana ey Allah’in ruhu olan Isa’nin vârisi!
 
Selam sana ey Ali’nin vârisi, Allah’in velisi!
 
Garip!
 
Kerbelâ sahnesi birdenbire gözlerimin önünde yeryüzü genisliginde yayiliverdi; Hüseyin’in komutasinda , Firat kiyisinda durmus, yetmis iki kisilik bir saf tarih boyunca uzaniverdi.
 
Basi, Adem ile basliyor ve sonu ahir zamana kadar, tarihin bitimine kadar devam eden bir saf.
 
Öyleyse Hüseyin, Yezit’in içki içmesi ve alçaklik yapmasi nedeniyle ona savas açmis ve bu aci olaya sebebiyet vermis bir politikaci degildir.
 
O, Ademden itibaren elden ele dolasip insanligin eline geçen ve simdi de Hüseyin’in elinde olan al bir bayragin vârisidir.
 
Hüseyin de “ Her ay Muharrem, her gün Asûra ve her yer kerbelâ” siariyla bu bayragi elden ele emanet ederek insanlarin rehberlerine ve insanlik tarihinde adaletten yana olan tüm özgür insanlara teslim etmistir.
 
Iste ölüme ve bayragi tüm nesillere birakmak için gittigi bu son anda gelecek asirlara haykirir:
 
“Acaba bana yardim edecek biri var mi?”
 
Dr.Ali Seriati
 
(*)[Ademin vârisi Hüseyin] isimli kitaptan alintidir.