Günümüz dünyasinda bir ülkenin güvenligi hususunda, hava savunma sistemlerine sahip olmak olmazsa olmaz noktasina gelmistir. Bu nedenle Türkiye uzun zamandir hava savunma sistemlerine sahip olamamanin eksikligini hissediyordu nitekim 2013 yilinda uzun menzilli hava savunma sistemi satin almak için dügmeye basti ve ayni yil ihaleye çikti. Bu ihaleye ABD Patriot Sistemi, Rusya Federasyonu S-300 ve S-400 Sistemleri, Çin FD-2000 Sistemi ve Italya- Fransa ortakligi ise Samp-T Sistemi ile katildi. Ancak Türkiye’nin bu ihalede önemli bir sarti vardi o da teknoloji transferi sarti idi. ABD ve Italya- Fransa teknoloji transferine yanasmadilar. Rusya Federasyonu kismi teknoloji transferine yesil isik yakti. Çin teknoloji transferini kabul etti ayrica ihalede en uygun fiyati sundu. Türkiye hakli olarak ihaleyi Çin firmasina verdi, verdi vermesine ama ABD ve NATO derhal itiraza basladi; Çinli firmanin kara listede oldugunu ayni zamanda bu hava savunma sisteminin NATO hava savunma sistemine entegre edilemeyecegini bildirdiler ve sert sekilde muhalefet ettiler. Bunun üzerine Türkiye iki yil FD-2000 sistemini almakta tereddüt geçirdi ve iki yilin sonunda ihaleyi iptal etti.
9 Agustos 2016 tarihinde St. Petersburg’da Putin ile görüsen Cumhurbaskani Erdogan sürpriz bir sekilde Rusya Federasyonu’ndan hava savunma sistemi alacaklarini ifade etti. 2017 yilinda ise Türkiye resmen Rusya Federasyonu’ndan S-400 alacagini duyurdu. Bu açiklamalardan sonra Türkiye 2,5 milyar dolar karsiligi biri opsiyonlu olmak sartiyla iki S-400 sistemi anlasmasina imza atti. Bu anlasmaya göre ikinci sistem alindigi takdirde kismi teknoloji transferi yapilabilecekti. Türkiye S-400 alma girisimlerine basladiginda ABD ve NATO bu sistemin NATO hava savunma sistemine entegre edilemeyecegini üstelik Türkiye’nin sahip olacagi F-35’lerin bilgilerinin S-400 tarafindan elde edilebilecegi riskinin ortaya çikacagi gerekçesiyle alima siddetle karsi çiktilar ve kisa zamanda bu siddetli karsi çikisi çok açik bir sekilde ileri safhaya tasidilar. Türkiye’nin S-400 almasi halinde ortak oldugu dünyanin en gelismis 5. nesil savas uçagi F-35 projesinden çikarilacagini, egitim gören Türk pilotlari ve personelin derhal ABD’den uzaklastirilacagini, F-35’in 1005 parçasini üreten 10 Türk firmasinin isten el çektirilecegini, Türkiye tarafindan satin alinan F-35’lere el konulacagini, CAATSA yaptirimlarinin uygulanacagini ilan ettiler. Türkiye bütün bunlara ragmen S-400 alimindan vazgeçmedi ve alimi gerçeklestirdi. Birinci sistem 12 Temmuz 2019 tarihinde Türkiye’ye gelmeye basladi bunun üzerine ABD daha önce yapacagini söyledigi bütün yaptirimlari bir bir yerine getirdi. Türkiye’yi F-35 ortakligindan çikardi. Satin aldigimiz ve 1,4 milyar dolar ödedigimiz 8 adet F-35 savas uçagina el koydu. Egitim gören pilotlarimizi ve teknik personelimizi derhal ABD’den gönderdi. Yaklasik 12 milyar dolarlik is hacmine sahip olacak firmalarimizin faaliyetlerine kademeli sekilde son verdi. CAATSA yaptirimlarini uygulamaya soktu.
Türkiye’nin en az dört S-400 hava savunma sistemine ihtiyaci var. Su an ABD ve NATO’ya rest çekilerek alinan bir sistem S-400 ihtiyacimizi karsilamaya yeterli degil, ayni zamanda 2. sistemi almadigimiz takdirde kismi teknoloji transferi de yapma sansimiz yok. Bu durumda sunu sormak gerekiyor, neden 3 yildir 2. sistem alinmiyor? Mademki ABD’nin tehditlerine boyun egilecekti neden S-400 alindigi takdirde; neler kazanacagimizin ve kaybedecegimizin hesabi enine boyuna düsünülmedi? Simdi ABD bize Patriot vermedi onun için S-400 aldik savunmasi içine giriliyor ve bu konuda da kamuoyu yaniltiliyor. ABD Patriot satmam demiyor ki! Ben sana Patriot satarim lakin teknoloji transferi yapmam diyor. Patriot satmayacak devletin 2013’de açilan ihalede isi ne? Kisacasi S-400’ün 2. sisteminin alinmamasi halinde, kismi de olsa teknoloji transferi yapilmadigi takdirde Türkiye bosu bosuna kaybettikleriyle kalacak. Sadece bir sistem alimiyla kalinip, kismi de olsa teknoloji transferi yapilamayacaksa ayrica NATO sistemine entegre edilemeyecekse neden patriot sistemini almadik, NATO ve ABD ile karsi karsiya kaldik? Neden dünyanin en gelismis süper uçaginin ortakligindan çikarilmayi, 12 milyar dolarlik is hacminden yoksun kalmayi, satin aldigimiz F-35’lere el konulmayi göze aldik?
Su an iktidar ABD’den F-16 savas uçagi almak için on takla atiyor, Cumhurbaskani Erdogan her firsatta Biden’dan F-16’larin Türkiye’ye satisina izin verilmesini talep ediyor. Düstügümüz duruma bakin! Sen kismi teknoloji transferi bile yapamadigin S-400 ugruna, ortagi oldugun dünyanin en mükemmel savas uçagi F-35 projesinden çikarilmayi, satin aldigin F-35’lere el konulmayi göze al sonra da bir alt model olan F-16’lar için ABD’ye yalvar, yarin bir gün F-16’lar alindiginda da bunu büyük bir basari olarak ülke halkina ilan et. Bu nasil ülke yönetimi anlasilir gibi degil! Böyle hayati konularda isin ehli insanlarla istisare edilerek karar alinmaz mi? Bu durumda Türkiye’nin bunca kayiplarinin hesabini kim verecek?