Sıddık Demir

Tarih: 20.03.2017 22:42

KOCAMAN ADLARI OLAN KÜÇÜK TOPLUM ÖRGÜTLERİ

Facebook Twitter Linked-in

      İLESAM, İnsan ve Kültür,  Şairler Yazarlar, Sosyal Güvenlik ve Yardımlaşma, Gönüllerde Birlik ve benzeri gibi genel merkezleri Ankara?da olan bilumum dernek ve vakıfların tamamını yakından tanırız. Bunların bir kısmında aktif olarak bulunarak çalışma yapanlarınız vardır mutlaka. Üyelerinin birçoğu devletin üst kademesinde bürokrat olarak bulunmuş olup çoğu, siyaset de yapmışlardır. Bunlardan önemli bir kısmı da siyasî ve bürokratik ikbâl beklerler. Özellikle bu sivil örgütlerin içine girerek isim yapmak kaydıyla bir yerlere göz kırpmayı siyasetin ilk basamağı görenleri az değil.

      Buraları, her takılan İnsanın kendi durumuna göre bir rant elde etmek için boş bırakmamaya çalışırlar. Benzeri menfaati, hesabı, kitabı olmayan, neredeyse parmakla gösterilecek kadar azdır veya yoktur. Bir kısmının iç yapısına veya çalışma şekline yakından şahit olmuşuzdur. Kıran kırana kongreler olur. Zannedersin ki hükûmet kuruluyor. Parmağını ısırarak o tabloyu çok seyretmişiz de bir anlam verememişiz. Acaba deriz, bizim göremediğimiz ve bilmediğimiz bir büyük dava anlayışıyla korunmaya çalışan bir emanet mi var ki işi, bu kadar ciddiye almaya çalışıyorlar.

      Ama yönetim gelir gider ortada hiçbir hizmet olmadığı gibi, içi boş olan bu dernek veya vakıflar kimsenin dikkatini çekmez. Varlığı yokluğu belirsizdir. Aşağıdan yukarı say, bir elin on parmağı kadar nefer ya olur ya olmaz. Bunların dışındaki o küçücük köy dernekleri kuruluş amaçlarına uygun çalışırlar. Çoğu büyükşehirde kaybolmama endişesiyle fedakârlık yaparak kaynaşmalarına şahit olunur. Üyelerinin tahsil ve gelir durumu ortalamanın altında olduğu için rantiyeye yönelik hamleler ya çok azdır veya yoktur.

     İnsan ve Kültür, Şairler ve Yazarlar ve hatta İlim ve Edebiyat Eserleri Sahipleri Derneği kongrelerinin kıran kırana geçtiğine biz de şahit olmuşuzdur. İş başına gelenlerin çalışmaları, genelde lokallerin açık tutulmasını sağlamaktan ibarettir. Belirli zamanlarda beş on kişinin iştirak ettiği kültürel program yapılır. Bunun dışında yönetim kurulu üyelerinin o günün siyasîlerine yakın durmaya çalışarak yakınlarının işlerini takip için uğraşırlar; onu da becerebilirlerse. Üyelerinin tamamına yönelik hizmet getirmeleri mümkün görülmez.

    Onun içindir ki üye olan bir zat, zamanla bu potansiyelsizliği görünce yalnız ismi kayıtlarda görülür ama kendileri bir daha hiç görülmez. Özellikle de İLESAM adı altında örgütmüş gibi görünen İlim ve Edebiyat Eserleri Sahipleri Derneği, 12 Eylül İhtilâli sonrası devlet desteğini alarak kuruluşlarını yapmışlar. Başlangıçta bir meslek birliği olarak birtakım kriterler etrafında adını duyurmasına rağmen zamanla ağırlığını koruyamayarak zayıflamıştır.

      Oysa diğer sivil toplum örgütlerinden çok ama çok farklı bir yerde olması gerekirken hak ettiği yere gelememiştir. Ülkemizde beyin mahsûlü, düşünen insanların, toplum içinde istisnaî bir yeri olması gerekenlerin oluşturulduğu birlik çok ses getirmeliydi. Bir milletin ?Eser? bırakan aydınları o milletin geleceğini inşa için, fikir işçiliği yaparak ışık olmaya çalışan bir avuçcuk bu insanların birliği böyle mi olmalı? Şu an itibariyle üye sayıları yüzlere varan yalnız İLESAM değil, Yazarlar Birliği, Avrasya Yazarlar Birliği, Gönüllerde Birlik ve hatta Türk Ocağı etrafında dahi var olan onca düşünce insanlarının kıymet-i harbiyyeleri olması gereken noktada değildir.

     Bu kadar zayıf görülmelerinin elbette birden çok nedenleri olabilir. Kendilerince bunun adı konabilir mi bilinmez. Bize göre başarısız kuruluşlar olmalarının yegâne sebeplerinden bazılarını şöyle sıralayabiliriz:

   - Teşkilatçılık anlayışı, yani örgütçülük kabiliyeti olmayan yöneticilerden yönetim oluşturmaları.

  -  Üye yapılırken kriterlere sadık kalınmaması. Aidat kaygısıyla üye sayılarının abartılması.

   - Üyelere yönelik birtakım değer bilme, hak ve menfaat sağlama gayretlerinin olmaması.

   - Kamu yararına kendini paralayan ve bunu hak edenlerin kamuda karşılığını bulması için devrim niteliğinde kararları devletle beraber hayata geçirmek için hiçbir gayret gösterilmemesi.

    - Hükümetlerle başa baş mücadele ederek kültür ve sanat adamlarının daha fazla ürün ortaya koymaları veya üretmeleri için birtakım haklar elde etmek, çok da zor değildir. Kültür Bakanlığı yanında, birtakım basın ve yayın kuruluşları kadar bu kuruluşların değeri, yararı veya ağırlığı yoksa böyle meslek birlikleri hiç olmasa daha iyidir.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —