Mustafa Alimoğlu


AZERBAYCAN-ERMENİSTAN /KARABAĞ ANALİZ

(21 Eylül 2023)


Karabağ konusu bizim için yıllardan beri acılarla, katliamlarla ruhumuzu yaralayan bir dramdır. 
Bir önceki Karabağ savaşında Türkiye yapması gerekeni yaparak Azerbaycan’a ve kardeşlerimize büyük destek ve yardımda bulunmuştu. 
Birçok bölge gerçek sahibi olan Azerbaycan’a geçmişti. Rusya normalde Ermenistan tarafını tutmasına rağmen bu sefer tarafsız gibi görünmüş ve Azerbaycan başarılı bir iş çıkarmıştı. Yaşanan son çatışmalar aslında öncekilerden farklı bir mecrada ilerledi. Burada açıkça söylenmesi gereken husus Ermenistan başkanı 
Paşinyan’ın çatışmadan yana değil, sükunetten ve barıştan  yana tavır koymasıdır.

Sırf bu yüzden ülkesinde ırkçılar ve radikaller tarafından  protesto edilmektedir. Olaya bu açıdan baktığımızda  Paşinyan'ın verdiği bu kararın tüm taraflarca ve özellikle Türkiye tarafından desteklemesi ve kalıcı bir barışa olanak sağlanması gerekir.

Sonuçta Azerbaycan topraklarını geri aldı. Zaten Azerbaycan ve  Karabağ Ermenileri arasında görüşmelerin başladığını biliyoruz. Muhtemelen bu görüşmelerde Azerbaycan'a bağlı Karabağ’ın yönetim şekli  belirlenecek. Bu aşamadan sonra  sorunların  masada  diplomatik yöntemlerle çözülmesini beklemeliyiz.

Aslında Paşinyan kendi açısından büyük bir risk alarak Karabağ’daki ayrılılkçı Karabağ Ermeni gruplarını  desteklemediklerini, barış planını desteklediklerini, Ermenistan’ın karabağ’daki Ermeni ayrılıkçıların eylemlerine katkı vermediğini açıkladı.

Azerbaycan’da bu yoldan giderek, "ayrılıkçılara operasyon" yaptıklarını beyan etti. Bu önemli. 
Aslında bu Ermeni ayrılıkçılar; 
Paşinyan’ı da  devirerek Rusya ile iş tutmak isteyen Karabağ’daki Ermeni gruplardır.  Paşinyan: "Ermenistan bunlar için savaşa girmeyecektir.." bile dedi.. Ayrılıkçılar da Paşinyan'ı Erivan da protestolarla zayıflatıp  Rusya'nın müdahalesi için zemin hazırlıyor.

Şimdi Azerbaycan ve de özellikle Türkiye bu adımı ve çabayı görüp bölgede kalıcı barışın tesisi için ekinden geleni yapmalı ve Paşinyan yönetimini desteklemelidir. 
Azerbaycan’ında bundan sonra aynı şekilde diplomasiye ağırlık vereceğini düşünüyorum zira Aliyev, ülkesini savaş ortamında değil barış ortamında büyüteceğini bilecek kadar batı ve özellikle de İsrail yörüngesinde hareket eden biri.

Gelelim bununla bağlantılı olduğunu düşündüğüm KKTC’nin tanınması meselesine. 
Bilindiği üzere KKTC BM üyesi olan ülkelerden yalnızca  Türkiye tarafından tanınmaktadır. 1983 yılından beri De facto bağımsız olan KKTC, kendileri için hiçbir fedakarlıktan kaçınmadığımız Azerbaycan tarafından tanınmamıştır.

Sadece  Nahcivan Özerk yönetimi KKTC′yi 1992 yılında tanımış ancak  bu karar, resmiyet taşımayıp sadece sembolik bir tanıma olmuştur.

Azerbaycan'ın KKTC’ni tanımamasının  başlıca neden,  Karabağ  sorunundan kaynaklanmakta idi. Azerbaycan topraklarının %20'sinin işgal edilmesine neden olan ve Azerbaycan'ın KKTC'yi tanıması karşısında, Karabağ’ın da tanınması olasılığı idi. Artık bu endişe ortadan kalktığına göre Azerbaycan’dan KKTC’yi resmen tanımasını bekliyoruz.