Göktan Ay

Tarih: 22.10.2024 13:25

Besteci-Sazende H.Özgen Gürbüz; “Türk Müziği (Modal Müzik) Temeline dayalıdır…(1)”

Facebook Twitter Linked-in

Önemli bilgileri taşıması açısından Prof.Dr.Sadık TURAL Hocamızın, 05 Mayıs 2021’de Ankara Radyosu Tanbur Sanatçısı  H. Özgen Gürbüz ile yaptığı sohbeti veriyoruz. 

TURAL: ÖZGEN HOCA, NASILSINIZ? İNŞAALLAH DEDELİĞİN TADINI ÇIKARIYORSUNUZ...SİZDEN İSTİRHAMIMDIR AŞAĞIDAKİ KELİMELERE BİRER CÜMLE İLE KARŞILIK YAZAR MISINIZ ?

GÜRBÜZ : Sevgili Sadık Hocam, “bu sorulara birer cümle ile cevap vermem çok yetersiz kalabilecektir noktayı nazarından hareketle ve izninizle”, kullanabileceğim en kısa ve en az sayıdaki cümlelerle yanıt vermeye çalışıyor, cevaplarımı aşağıda arz ediyorum…

TURAL: SES NEDİR? HAVANIN OLMADIĞI YERDE SES OLUR MU? SES SU ALTINDA YAYILABİLİYOR? BUNUN AÇIKLAMASINI NASIL YAPARDINIZ?

GÜRBÜZ: Sesin hem çıkarılabilmesi, hem de yayılabilmesi için gerekli ortamlar; yayılma hızına göre, katı, sıvı ve gaz şeklinde sıralanabilir…Bu ortamlar tanecikli cisimlerden oluştuğu için, ses yayılabilmektedir…Söz gelimi, su tanecikli madde olduğu için ses yayılabiliyorken, uzayda tanecikli madde ortamı olmadığından, sesin  duyulması ve yayılması mümkün değildir.

TURAL:  SES TONU  NEDİR ?

GÜRBÜZ:  Müzikte “Ton” teriminin  kullanımında, çoğu zaman yanlışlıklar yapılmaktadır. “Sesin tonu” denince, “sesin frekansı, yâni sesin saniyedeki titreşim sayısı” kastedilir...Doğrusu budur…Yani çalgının, kişinin sesinin, frekans skalasında “Bas, Tenor, Alto, Soprano vd. gibi” ses bölgelerinin hangisinde olduğu anlatılır. Bazı durumlarda, “sesin tonunu biraz açın” denildiğine, birçok kez  tanık olmuşuzdur. Aslında burada istenilen, “sesin volume seviyesini-şiddetini yükseltin” dir. Bu örnekte, sesin yükseklik/ şiddet özellikleri karıştırılmış ve yanlış kullanılmış oluyor. Sanki ,“bana bir metre toz şeker ver” der gibi...Maalesef, birçok kavramda, ölçüde olduğu gibi, müzikte de bazı sözcükler yanlış yerleşiyor ve doğru gibi kullanılıyor...Zamanla böyle yanlışlar çoğalıyor, toplumda bu gruplar sayıca da fazla oldukları için, onların yanlış kullanımları, dile hâkim olmaktadır. Sonra da, “uğraş dur ki, düzeltesin”

TURAL: SES ŞİDDETİ NEDİR ?

GÜRBÜZ:  Bu terimle, duyulabilen seslerin “Desibel” cinsinden ifade edilen volümetrik özellikleri kastedilmektedir. Örneğin sesin şiddeti çok yüksek olduğunda, aynen ses bombasının yıkıcı etkisi gibi, jet uçaklarının alçaktan uçtuğu zaman ki çıkardığı seslerdeki gibi çok yüksek bir enerjiler ortaya çıkmakta, patlamalar olmakta, hatta kulakları sağır edebilmektedir...Ses şiddetini daha iyi anlatabilmek için, öncelikle “ses” in kısa tanımı yapıp, özelliklerini anlatmak istiyorum.

    Ses, cisimlerin hava, su ve katı ortamlarda titreştirilmesi sonucu oluşan fiziksel bir hareketlerdir...      Ses aynı zamanda bir enerjidir. Bir algıdır…Bir dalgadır..

  Sesin 4 +1 özelliğinden bahsedilir..

  1- “Sesin yüksekliği-frekansı” (Saniyedeki titreşim sayısı, tiz-pest, ince-kalın? oluşu Birimi tit./sn.) 

  2- “Sesin şiddeti”, gürlüğü, volümetrik artan/azalan etkisi (yukarıda anlattım) 

  3- “Sesin süresi”, uzam da denilmektedir. Bu özellik, zaman eksenindeki birimler açısından değerlendirilir…Kaç saniye?, kaç dörtlük? vd.. leri gibi.. 

4- “Sesin tınısı” rengi, duyduğumuz bir sesi diğer seslerden ayırıp, kime/neye ait olduğunu tanıtan özelliği.. Bu husus sesin doğuşkanlarının dizilişi-sayısı ile ilgidir.

  5- “Vurgu”, sesin diğer özellikleri gibi kesin, somut bir ölçüt olmamakla birlikte ,sesin şiddet özelliğinin alanına giren , 2.derecede, buçuklu bir özelliği olarak ta düşünülebilir…Vurgu genellikle, sesin tanınmasında da bir yan unsur olarak karşımıza çıkar..

TURAL: SES (PERDE) NEDİR ? 

GÜRBÜZ: Perde terimi, Türk Müziği ses sisteminde kullanılan kullanılan bütün seslere, kendi geleneksel terminolojimizde verilen ad/ karşılık/sıfat?  olarak düşünülmelidir. Perdeler, frekans cinsinden sayısal değerle ifade edilebileceği gibi; ana sesler-ana perdeler kabul edilen DO,RE,Mİ,FA,SOL,LA,Sİ sesleri ile onların aralarında yer alan ve diyez, bemol, natürel gibi değiştirme işaretleriyle de gösterilebilen bütün seslere verilen isimlerdir. Türk Musikisinde; Orta oktavda bu seslere DO=Kaba Çargâh, RE= Yegâh, Mİ= Hüseynî Aşîran, FA= Acemaşîran, SOL= Rast, LÂ= Dügâh, Sİ= Buselik adları verilmektedir.. Yani, her perdenin bir de adı vardır. Bu ana seslerin arasında kalan “Ara ses”lerde de farklı şekilde adlandırmalar devam etmektedir. Söz gelimi, Lâ-Si arasındaki 1 komalık Si bemol sesi=perdesi, SEGÂH perdesi adını alır.. Kezâ, Fa=Acemaşîran  sesinin önüne 4 koma diyez işâreti koyarsak, bu perde IRAK perdesi adını, aynı ses tiz oktavda olunca EVC (Eviç)adını alır...Bulunduğu oktava göre, yukarıdaki perde adları değişiklikler gösterir.. Bu konuda çok fazla ayrıntıya girmek istemiyorum..

Türk Müziğinde adı çok geçen Koma;  bir oktavın (bir tam sekizli aralığının, bağıl frekansı “1” kabul edilen bir sesle, frekansı tam 2 katı, yani bağıl frekansı “2” olan ses arasının- logaritmik olarak 53 eşit parçaya bölündüğünde elde edilen, her bir eşit aralığın-parçacığın adıdır...Yani kullanılan her sesi-komayı Perde kabul eden bir sistematik yapıdır…

Koma sisteminin Fisagor (Pythagoras) tarafından geliştirildiği, önerildiği bilinmektedir. Bir komalık frekans aralığı; 77/76  değeri ile ifade edilir.. Yani, bir sesin-perdenin frekansı=100 Hertz ise, ondan sonra gelen bir koma daha ince-tiz olan sesin frekansı= 100X (77/76)=101.32 Hertz; bir koma daha pest-kalın olan sesin frekansı ise=100X (76/77)= 98.70 Hertz olur..

Koma ,Geleneksel Müzik Eğitimimizde (Arel-Ezgi-Uzdilek Ses Sisteminde) yaklaşık 80-90 yıldan beri kullanılan aralık birimidir…Yani bu sistemdeki kullanılan birim değer, sayısal değerlerle ifade edilebilen KOMA  parçacığıdır. Ancak, Türk Musikisinde, 53 eşit parçaya bölünen sitemde ortaya çıkan bütün komalar kullanılmaz…Arel sistemine göre; kullanılan sesler-perdeler “bir oktavın, gayri müsâvi 24 aralığa bölünmesi ile elde edilen perdelerdir.” gibi ifade edilir. Bu durumda 1. ve 25. sesler oktav farkıyla aynı adı taşımaktadır. Yani, dizinin 1. sesi “DO” = Çargâh ise, 25. sesi İnce DO =Tiz Çargâh olmak üzere, oktavda 24'ü farklı 25 tane ses bulunur. Kısaca anlatılan bu sistem, Arel-Ezgi-Uzdilek sisteminin teorisidir. Yüzyılların süre gelen uygulamaları-icraları ve diğer nazari sistemlerdeki ses-perde önermeler dikkate alındığında, 24 farklı sesli-perdeli sisteminin yeterli olmadığı söylenir. Ben de bu konuda aynı görüşleri taşımaktayım…Bu husustaki tereddütlerin çok olması nedeniyle, rahmetli Hocam İsmail Baha Sürelsan'ın bana verdiği ödev üzerine hazırladığım, “Uşşak Makamı Dizisinde Kullanılan 2.Derece Üzerine Bir Araştırma” adını verdiğim ve TRT Müzik Dairesi Başkanlığınca 1983 yılında bastırılan bir çalışmamda da bu durum, çok uzun olarak, matematik, Fizik gerçekleriyle de bilimsel bağlantılar kurularak, örnekleriyle anlatılmıştır..

TURAL: MAKAM NEDİR?

GÜRBÜZ: Klasik Türk Müziği, çok kullanılan adıyla (Türk Sanat Müziği),çok zengin bir tarihsel birikime, repertuara ve teoriye sahip, “makamsal müzik” (Modal Müzik) temeline dayalı bir müziktir. Özellikle Osmanlı İmparatorluğu döneminde en üst düzeyde icra, bestecilik ve repertuar mükemmeliyetine ulaşan bu tür müzik yaklaşık 1100 yıldan beri varlığını sürdürmektedir. Kısaca, “Makam” ve “Usûl” olmak üzere, iki ana unsurdan oluşur.

 Makam sözcüğünü anlatmak için ilk ve en basit tanım; “belirli ses dizilerinden oluşan sabit kalıplar” olabilir…Daha geniş bir tanımla anlatmak istenildiğinde,          

Makam; karar sesigüçlü, yeden, vd. özel sesleri  ile sesler arasındaki ilişkileri belli seyir kurallarına göre kullanan, kalıplaşmış özel ses dizisidir. Batı müziğindeki “Mod”  kavramına  yakın bir yapı olarak kabul edilir. Tarihsel süreç içinde yazılmış çeşitli metinlerde 600’ü aşkın makam adına rastlanırsa da, bugün bunların hepsinin örnekleri elimizde bulunmamaktadır. Ancak günümüzde bu makamlardan 50-60’ı çok yaygın olarak kullanılmaktadır. Aşağıda, bu Makamlardan bazılarının adlarını veriyoruz.; Hicaz, Uşşak, Rast, Bûselik, Karcığar, Kürdî, Hüseyni, Muhayyer, Mâhur, Hicazkâr, Şehnaz, Sûzinak, Sûzidil, Evcârâ, Evç, Nevâ, Sabâ, Bestenigâr, Dügâh, Sultaniyegâh, Segâh, Hüzzam, Nihavend, Kürdîlihicazkâr, Nikriz, Hisarbûselik, Acemaşîran, Ferahfezâ, Şedaraban, Irak vd..leri..

Makamlar, “ses dizisi-yapıları” açısından Arel-Ezgi-Uzdilek sistemine göre sınıflandırıldıklarında., 3 Ana gruba ayrılırlar. Ayrıca Makamlar, “Karar” seslerine göre, bir başka şekilde de sınıflandırılabilir. Bizim tercih ettiğimiz aşağıdaki  sınıflandırma, bugünkü Türk Mûsikisi Devlet Konservatuarları eğitimlerinde temel olarak kabul edilmektedir.

                                                                 

          1-Basit Makamlar ,    2-Bileşik Makamlar,    3-Göçürülmüş Makamlar

 

TURAL:  MUSIKIDE USÛL NEDİR ?

 GÜRBÜZ:  Usûl; çeşitli düzümlerden (değişik uzunluklardaki kuvvetli-zayıf vuruşlardan) oluşan sabit zaman kalıplarıdır Batı Müziğindeki tartım, ölçü, ritm sözcükleri, usûl sözcüğünü tam olarak ifade edemese de, en yakın karşılıklar olarak düşünülebilir...Türk müziğinde, doğaçlamalar ve ölçüye bağlı kalmaksızın  bestelenmiş yapıtlar dışında, bütün eserlerin hem usulü, hem de makamı vardır…Çeşitli nazariyat kitaplarında 100’ün üzerinde usul adı geçer. Ama, günümüze kadar örneği ulaşabilen usûl sayısı 80 civarındadır...Ölçü rakamlarının anlamları;

Örneğin; 9/8 ile gösterilen Aksak usûlü karşımıza çıkarsa;  9/8 rakamlarının anlamı = bir ölçüde sesli- sessiz her değerden ve sayıya bağlı kalmaksızın, kesin toplamı, 9 tane 8'lik değere eşit olacak notalar var/olmalı demektir.İki rakamın arasındaki (/) işareti, bölü değil, tersine (X) anlamı taşır.

Usuller, 2 ayrı bakış açısına göre sınıflandırılmaktadır. Geleneksel Türk Mûsikisi öğretimde, aşağıda yazılı olan ilk şekil temel alınmakta ve  usuller bu kritere göre incelenip, anlatılmaktadır..

1-Zamanlarına Göre Usûller   

a) Küçük Usuller (2  Zamanlıdan-  15 Zamanlıya kadar Usuller)

b) Büyük Usuller (16  Zamanlıdan-120  Zamanlıya kadar Usuller)

2-Yapısına Göre Usûller         

 a) Basit     Usuller   (2  ve 3  Zamanlı Usuller)

 b) Bileşik  Usuller   (4 Zamanlıdan-120  Zamanlıya kadar Usuller)

Çok kullanılan bazı usullerin içerdikleri toplam zaman birimi sayıları birim değerleri şöyledir;

Nim Sofyan (2/4) , Semâi (3/4),   Sofyan (4/4),    Türk aksağı (5/8),   Yürük semâi (6/4), 

Devrihindî (7/4,7/8),    Düyek (8/8),   Aksak (9/4,9/4),  Curcuna (10/16),   Aksak semâi (10/8), 

Lenk Fahte (10/4),  Mevlevî(Ayin) Devrirevânı (14/8), Fahte (20/4), Çenber  (24/4),

Devrikebir  (28/4),  Muhammes (32/4),  Hafif (32/4) ve Zencir (120/4)  usûlüne doğru giden diğer bütün büyük usûller.                                                               

TURAL: ORKESTRASYON NEDİR ?

GÜRBÜZ:   Özellikle, Batı müziği / Evrensel müzik alanında kullanılan bir terim ve bir müzikal işlemdir. Türkçeye çevrildiğinde “Çalgılama” olarak ta ifade edilebilir. Kısaca ve çok teknik ayrıntılara girmeden tanımlamak gerekirse;
  "Bir  çalgı topluluğunun (orkestranın) icra etmesi / çalması için bestelenmiş-yazılmış bir eserin (parçanın) notalarını; orkestradaki çalgıların ambitusunu( çıkarabildiği en pest ses ile en tiz ses aralığında) kaç ses çıkarabilen bir kapasitesi olduğunu, hangi frekans bandındaki sesleri çıkarabildiğini, (örneğin  bas, alto, soprano ve ara bölge gibi ses gruplarından hangisine ait tonları çıkarabildiğini),  en geniş ses sahasını barındıran “Piyano” daki 7.5 oktavlık ses sahasında hangi alanı kapladığını ,enstrümanların tını farklarını, teknik yapılarını, akort sistemlerini  göz önünde bulundurarak(tutarak) ; ezgileri, melodileri mevcut orkestra (saz) topluluğunu oluşturan çalgılar arasında paylaştırma sanatı" şeklinde anlatılabilir...

Devam edecek…

 

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —