Mustafa Yavuz Elbirler


DEĞİŞEN ZİHNİYETİMİZ

Görülmekte ki, çağlar boyu oluşturduğumuz Türk Medeniyetinin temelini oluşturan Türk-İslam Kültürü yani Cumhuriyetimizin temel harcı milli kültürümüz de adeta bir iflas hali yaşanmaktadır. Yaşanan iflas hali, ekonomide, siyasette, eğitimde, beşeri ilişkilerimizde, mimarimiz de, ticarette velhasıl medeniyetimizi oluşturan bütün maddi ve manevi unsurlarda açıkça yaşanmaktadır.


Görülmekte ki, çağlar boyu oluşturduğumuz Türk Medeniyetinin temelini oluşturan Türk-İslam Kültürü yani Cumhuriyetimizin temel harcı milli kültürümüz de adeta bir iflas hali yaşanmaktadır. Yaşanan iflas hali, ekonomide, siyasette, eğitimde, beşeri ilişkilerimizde, mimarimiz de, ticarette velhasıl medeniyetimizi oluşturan bütün maddi ve manevi unsurlarda açıkça yaşanmaktadır.

Bilge Kağan, ''...Türk Beğleri, Çin Beğleri gibi giyindi...'' diye yazdırmış idi Orhun kitabesine.

Moda, giyim ve kuşam insanın kendi örfün den kopmasının ilk merhalesi.

Kılık ve kıyafeti, konuşma, davranış tarzı, cadde ve sokaklarda ki tabelaları ile Türk İnsanının yaşadığı Türk Yurdun da değil de Arabistan, Afrika, Avrupa, Amerika dan esintiler ve her biri kot pantolonu, saçı, sakalı, örtüsü ile tezat için de bir toplum inşa edilmekte.

Zihni açıdan katledilen Türk İnsanı, aile çevresi, iş çevresi, yaşadığı, yaşar iken kirlettiği katlettiği çevre bunun bir örneğidir, çarpık, özenti ürünü, taklit mimari, başka bir örnek.

Her türlü kutsalı kullanarak aldatma sonucu, mana ile maddeleştirilen, hoşgörü den, okumaktan, düşünmekten, edebiyatından, müziğinden, töresinden, örf ve ananesinden, tarihinden uzaklaştırılan ve bunun fakında olmayan bir toplum, değişen bir zihniyet.

Atatürkçüyüm diyen,

.Atatürkçü olabilmek için, Atatürk'ü tanımak ve anlamak şartından uzak,

Atatürk, Türkçü idi.

 Türkçü olamayan,

Atatürk, dindar ve yüce dinimize, Peygamber efendimize saygılı idi.

 Dindar, yüce dinimize ve Peygamber efendimize saygılı olamayan,

Atatürk, Türk Kültürünü benimsemiş idi.

Türk Kültürünü benimsemeyen, uzak duran,.

Atatürk, sosyalist, komünist, nasyonal sosyalist, faşist değildi.

Bu ideolojiler den birine bağlı olan,.

Atatürk, mütevazi, yerinde hoşgörülü idi. Kindar değildi.

 Mütevazi, yerinde hoşgörülü olamayan, kendi gibi düşünmeyene kin besleyen,

Atatürk, akılcı, bilime açık idi. Okurdu. İlahi Kelamı, insanları ve insanların yazdıklarını okurdu.

Akılcı ve bilime açık olamayan,

Atatürk'ün koyduğu ve hayata geçirdiği umdeleri baş gözü ile okuyup, gönül gözü ile okumayan, kavramayan

 ve uymadığından  uygulamayan

 Kemalist olan, Atatürkçü olamayan garip bir toplum.

Milli kültürümüz yaşasın, Devletimiz, Vatanımız, Milletimiz bölünmesin diye çabalayan Türk Milliyetçiliği Ülküsüne kendilerini adamış; Özde Ülkücüler ki onlar İki yüzlü değillerdir, yalan söylemezler, kalpleri mühürlenmemiştir, süslü kumaşlar giydirilmiş hurma kütüklerine benzemezler, boş bir gururla böbürlenmezler, büyüklerine saygılı, küçüklerine saygılıdırlar, arkadaşlarını dostlarını, inanç ve ideallerini makam, menfaat, öz çıkarlarını uğruna satmazlar, haklarında dedikodu yapmazlar.

Tanrım bize akletmemiz için akıl vermiş ki doğru olup doğru yaşayalım.

Sloganların esiri olmayan, özünden kopmayan, okuyan, düşünen, üreten aklı hür, irfanı hür, dimağı genç bir nesil var ki, o nesil ( Y - Z ) ve sair değil Türk Gençliğidir.

Selam ve Dua İle!