Ahmet Rauf Akay

Tarih: 30.11.2024 22:21

DEVLET AKLI DEĞİL, ÇIKAR AKLI

Facebook Twitter Linked-in

Devlet, Türk milleti için kutlu bir kelime. Din-ü devlet bu anlayışın bir ürünüdür. Türkler için din ve devlet birbiri için vazgeçilmezdir; biri olmadan öteki olmaz. Onun için toplumu kandırmaya matuf hamleler de hep bu yolla gelir. Devlet için denilince, akan sular durur, çocuk yaştaki kınalı kuzular savaşa gönderilir, ya şehit ya gazi duası yapılır.
Devlete biçilen bu rol, bu değer istismarcılar için de kullanışlı bir malzeme olur. Ekonomi batırılır, har vurup harman savrulur, israfla, yolsuzlukla devlet çökertilir, çare bellidir, devlet için herkesi fedakarlığa çağırmak.Bu yöntemle,hırsızlığa, yolsuzluğa, rüşvete giden paralar vatandaştan çıkarılır. Devlet için denilerek, vatandaş ikna edilmiş, rızası oluşturulmuştur. Hele elde bir de vicdansız, ahlaksız, kuralsız bir basın varsa,bu iş kolayca kotarılır. Vatandaş devletin imdadına koştuğunu düşünür, verdiğine sevinir ama öteki bu fedakarlığı iktidarı için ranta çevirmiştir.
Bazı politikalara devlet aklı denilmesi işte bundandır. Kültürümüzde devlete verilen önem, devleti de istismar aracı haline getirir, tıpkı milliyetçilik ve İslam gibi. Bir kavram ne kadar değerliyse kandırma katsayısı o kadar yüksek olur.Mesela insanlar çoban kılığında birini dinlemezler ama derviş kılığında birine rahatlıkla inanırlar. Devlet kılığına girmiş biri de en az o kadar inandırıcı görünür. Onun için en yalan, en zararlı fikirlere bu elbiseler giydirilir. Din sanırsınız,içinden başka bir şey çıkar, milliyetçilik dersiniz içinden kabilecilik, etnikçilik çıkar. Devlet aklı dersiniz devletin ali menfaatlerinden başka aklınıza ne  gelirse o çıkar. Kimse zehiri teneke kupa ile vermez hep altın kadehle verir.
Son Apo güzellemeleri de ,vatandaş zokayı kolay yutsun diye devlet aklıyla ambalajlandı.Başkalarının aklı ile düşünenler için bu yalana inanmamak için bir sebep yok. Kafanızı bir yere bağlamışsanız artık siz değil yerinize onlar düşünür, “ hiç akletmez misiniz” buyruğu size erişmez. Ama aklını kiraya vermemiş olan düşünür, bu hamlede devlet ve milletin hangi çıkarı var? Bu lafı diyenin siyasi hayatında hangi  isabetli politikalar var? O akılla toplumun hangi problemini çözmüş? Bu soruların müspet bir cevabı varsa bir teröristi, eli kanlı bir caniyi meclise davet etmenin hangi toplumsal yarara neden olacağı üzerinde düşünülür. Dünyada örneği olmayan bir hamle falan zat söylüyor diye meşru olmaz, devlet aklı ile ilişkilendirilmez. Bu daveti yapanın ne kadar devlet aklına sahip olduğunu anlamak için bazı teşebbüs ve verdiği fotoğraflara bakmak kafi. Sırayla suç örgütü liderleri tarafından ziyaret edilip sosyal medyada fotoğrafları paylaşılıyor. Bu ne demek, o kişileri gençlere rol model olarak göstermek demek. Şimdi bu davranışta bir devlet aklı var mıdır?
Kaldı ki devlet aklı diye bir şey yok. Devlet adına siyasetçiler, bürokratlar karar veriyor, onların aklı sonunda devlet aklı oluyor. Bunların bazıları tarihten, geleneklerimizden, inançlarımızdan toplumsal gerçeklikten beslenirken, diğer bazıları bu yön tayin edicilerden mahrum ve temelsiz oluyor. Tutarlı, kültür ve irfanımıza uygun olanı devlet aklı diye kodlayan biziz. Hülasa Apo’ya biçilen siyasi lider rolünde bırakınız devlet aklını akıl diye bile bir şey yoktur. Uçuk gelecek ama bazen şöyle düşünmeden edemiyorum:PKK ile anlaşınca mecburen af gelecek ya,acaba bütün dertleri bu mudur diye düşünüyorum. Niye mi? Af gelince Sinan Ateş’in katilleri de yararlanacak dolayısıyla - itirafçı tehdit-veya tehlike ortadan kalkacak…olamaz mı?
Bu siyasi yapıda her şey olur!


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —