Nusret Çiçek


HAREKET ORDUSU

Yakın resmi tarihin bize öğrettiği, 3. ordu Selanik’ten 2. Ordu Edirneden yola çıkarak İstanbul’daki gerici ayaklanmasını bastıran kutsal bir harekettir!


Yakın resmi tarihin bize öğrettiği, 3. ordu Selanik’ten 2. Ordu Edirneden yola çıkarak İstanbul’daki gerici ayaklanmasını bastıran kutsal bir harekettir!

İşte milli tarihimize el ense çeken kriptonun tarihi böyle.

Antik Yunan’dan ithal edilen cumhuriyetin kazanımlarını bu hareketle izah ediyorlar.

Yanı cinselliğini teşhir etmek kazanımı,

Her gece bir yatak değiştirmek kazanımı,

Eski sevgili yeni sevgili edinmek kazanımı,

Cinsel sapıklığı yaşamak ve yaşatmak kazanımı…

En önemlisi, İslam’ı dünyadan tecrit eden laiklik kazanımı…

...

Halimize bakalım.

Yüz yıl öncesinde, üç kıtaya hâkim olan,  petrol ve doğalgaz toprakları üzerinde şanlı bir devletimiz var iken bugün dışa bağımlı, terörün yuvalandığı Gabar dağında petrol arar hale geldik. 

Kış soğuğunda yakıtımız dışarıdan geliyor, Rusya gazı kesse donarız.

Osmanlı o ihtişam haliyle devam etmiş olsaydı hilafsız dünyanın  üçüncü dev gücü biz olacaktık. 

Ne doğalgaz ne de petrol sıkıntımız hiç olmayacaktı.

...

Dönmelerin  Osmanlı topraklarında örgütlenmesi, İspanya’dan gemilerle taşınan Yahudilerle alakalıdır. Osmanlı saf, insan merkezli, hayırsever.

Bu büyük devletin insanlığını zaaf olarak gören kripto mikropların milli bünyede sürekli aktif olduklarını görüyoruz. Çocuklarını Fransa İngiltere gibi yerde okutarak her birisi Osmanlı hainli olarak Payitaht’a döndüklerinde önce Jön Türkler sonra da İttihatçılar olarak örgütlendiler.

Hareket ordusu, ittihatçıların devlete karşı ayaklandırdıkları haydutlar çetesidir.

...

Hareket Ordusu olayını yazanlardan okuyalım.

“(...)Hareket Ordusu 19 Nisan’da Çatalca’daydı.

Ordunun başında Mahmut Şevket Paşa vardı. Kurmay Başkanlığı görevini Enver Bey üstlenmişti. 19-21 Nisan tarihleri arasında Resneli Niyazi’nin Ohri Milli Taburu, Arnavut Başkim Kulübü üyeleri, eski Bulgar Komitecileri Sandanski ve Paniçe’nin, Rum kaptanlar Keta Cevarablo ve Krayla’nın, Arnavut Bayram Fehmi Çirçis’in birlikleri başta olmak üzere Türk, Arnavut, Rum, Ermeni, Yahudi asker ve gönüllüler İstanbul önlerine gelerek Hareket Ordusuna katıldılar. Darülfünun talebeleri, İstanbul’daki kıtalarından kaçan subaylar, İzmit’ten gelen Müslüman, Rum ve Ermeni gönüllüler de Yeşilköy’deki orduya katıldılar. (Orhan GökdemirL(https://haber.sol.org. tr/yazarlar/orhan-gökdemir/hürriyet-i ebediye)

...

 (..)Vahdettin İngiliz Yüksek Komiseri Sir Horace anlatıyor.

Mr. Ryan tercüman.

 ‘Ankara liderleri, bu memlekette hiçbir dikili kazığı olmayan adamlardır; bu memleketle ne kan ne de başka bağları vardır. Mustafa Kemal kökeni belli olmayan Makedonyalı bir devrimcidir. Kanı herhangi bir şey, örneğin, Bulgar,Yunan veya Sırp olabilir.O daha çok bir Sırp’a benziyor. Bekir Sami Çerkez’dir. Onların hepsi aynı; Arnavutlar, Çerkezler Türk hariç her şey. Aralarında gerçek Türk yoktur. Gerçek Türkler özüne sadıktır ancak, kendi esirliğinin hikayesi gibi hayali yalanlarla Türkler sindirildi, aldatıldı’. ”

(Soner Yalçın, Atatürk Hangi Millete Mensuptur? 16 Kasım 2008 Hürriyet Gazetesi.)

“Mustafa Kemal 29 Ekim 1904 tarihinde Harp Akademisinden yüzbaşı olarak mezun olduğunda ittihatçı arkadaşlarıyla birlikte  kiralamış oldukları evde gidecekleri yerlerde nasıl hareket edeceklerini, örgütlenerek hilafeti nasıl yıkacaklarını görüşerek Hırka-i Şerif ziyaretine gidecek olan Abdülhamit'e suikast tertiplediklerini içlerine aldıkları askerlikten kovulma Fethi ismindeki şahıs ihbar etmiştir. Eylem hazırlığında iken yakalandıklarında Mustafa Kemal sarayda 40 gün sorguya alınarak nezarette tutulmuştur.”

(Ali Fuat Cebesoy Milli Mücadele Hatıraları 1953.)

 

 “Ve unutmayalım: Bazılarının bugün Sultan Abdülhamid ile yanyana resimlerini astığı Mustafa Kemal, 31 Mart hadisesinden sonra Rumeli'den İstanbul'a gelip Abdülhamid'in iktidarına fiilen son veren Hareket Ordusu'nun genç subaylarından-dır”

(Murat Bardakçı. Haberturk. ataturk-ve-abdulhamid.)

 

"31 Mart benzersiz bir organizasyondur... 3 üncü Ordu Kurmay Başkanı Yüzbaşı Mustafa Kemal Selanik'te 2 nci Ordu Kurmay Başkanı Kazım Karabekir Edirne'de askerleri örgütleyerek gavur çetelerini toplarken İstanbul'daki Avcı taburlarını İttihatçı propagandacılar kışkırttı.... Bahattın Şakir, Midhat Şükrü ve Ömer Naci... Önce asker şapka giyecek diye sahte bir ordu emri yazdılar. Sonra gavur muyuz?Şapka giyemeyiz diye askeri tahrik ettiler.)

(Mustafa Turan, Taşkışla’da 31 Mart Faciası.)

 

“Üçüncü Ordu birlikleri İstanbul’a yürümeye hazırlanırken, bu birliklere Edirne’de bulunan İkinci Ordu birlikleri ve Selanik çevresinde sivil gönüllülerde katılıyordu. (...)

Bu suretle meydana getirilen kuvvete Mustafa Kemal’in uygun gördüğü “Hareket Ordusu” adı verilmiştir. Atatürk bu ismin konulmasını şöyle açıklamaktadır:

 “İrticai bastırmayı üzerine alacak askeri kuvvetimiz için bir isim düşünmüştüm. Öyle bir isim olmasını istedim ki, çarpışan tarafların duygularına dokunmasın... Herkes bu ismi benimseyebilsin... Fransızca “Mouvement” manasına gelen hareket kelimesi aklıma geldi. Zaten yürüyüş halindeydik. Kuvvetlerimizin adı Hareket Ordusu oldu.”

(Ankara Üniversitesi yayınları.)

...

Şimdi görüyoruz ki her yerde onlar var...

O zamanın Hareket Ordusu, şimdinin siyasi kriptoları.

İşleri güçleri karıştırmak, bakıyorsun Suriye göçmenlerine karşı çıkanların kendileri de göçmen.Siyaset arenasında dumanlı hava oluşturmak, ittihatçılık oyunundan başka bir şey değildir.

Zihniyet ogün da aynı bugün de aynı.

...

Rahmetli Erbakan hoca, ağır sanayi tutturduğunda aynı havayı çaldılar.

Fabrika kurulacak yerlerden taşları söküp  meclis kürsüsünden göstererek, işte Erbakan’ın fabrika dediği budur diye alaya alıyorlardı.Maksat Türkiye’de ağır sanayi kurulmasın.

Hareket Ordusu tezgahi.

Sen yaparsan onlar da yıkarlar.

Deprem mi!.. 

Ülke baştan aşağıya harap ve perişan olsa oturup kaidelerine kına yakacaklar...