Ahmet Rauf Akay

Tarih: 10.10.2024 14:07

HEPİMİZ BİRİMİZ İÇİN

Facebook Twitter Linked-in

Sinan Ateş'in ailesini tehdit eden Bahçeli'nin DEM Partililerin elini sıkmasının hikmeti ortaya çıktı. Erdoğan'ın buzdolabına koyduğu çözüm sürecini şimdi Bahçeli buzdolabından çıkarıyor. Dün yıkım projesiydi, bugün kardeşlik projesi. Bir siyasetçi bu kadar  mı değişebilir? Bahçeli örneği değişebildiğini gösteriyor. Arkanızda aklını çöp tenekesine atmış bir kitle varsa her hiç bir politikanız tepki ile karşılanmaz.

Niye karşılanmaz? Çünkü,MHP' sisteminde  lider,teşkilat, doktrin üçlemesinde Lider, teşkilat ve doktrinin önünde, yani sıralamanın başında yer alır. Bu şu demektir, liderin söz ve eylemleri doktrine ters düşse bile -öncelik- ona ait olduğu için ona uymak gerekir.Liderin sözü doktrinin önünde olunca kimseden bir itiraz sesi yükselmez. Kuzu kuzu peşinden gider, ülkenin aleyhine uygulamalara destek olunurken bile -davaya- hizmet edildiği sanılır.

2015'den itibaren MHP sistemli olarak fikirsizleştirilmiştir.

Mevcut siyasi şartlar önüne büyük fırsatlar çıkarırken MHP bilinçli bir şekilde bastırılmış, büyüme kanalları tıkatılmıştır.

Müstakil bir parti gibi değil, AKP'nin uydusu gibi, ona bağımlı bir parti gibi hareket etmeye başlamıştır.

Rüşvete, yolsuzluğa, iltimasa, sığınmacı istilasına karşı tek bir tepki sesi yükseltmemiştir. Programında olan hiç bir politikayı uygulayamamış, varlığını Erdoğan'a armağan etmiştir.

Bahçeli'nin bir parti lideri olarak Erdoğan'a liderimiz diye hitap etmesi onun çap ve kalibresini gösteren çarpıcı bir örnektir. Erdoğan liderinizse, ayrı bir parti olarak faaliyette bulunmanın anlamı var mı?

Siyasetçilerin bu tip dönüşleri toplumun siyaset kurumuna olan güvenini de sarsıyor. Psikolojik savaşın hedeflerinden biri budur: İnsanları hiç bir şeye inanamaz hale getirmek. Dün Yıkım projesi dediği bir politikaya bugün öncülük eden bir siyasetçi tam da bunu yapmıyor mu? Bahçeli ve benzerlerini gördükten sonra insanlar  artık kimseye inanabilirler mi?

Yapılmak istenen şey gayet açık; Erdoğan'ı ölene kadar iktidarda tutmak için gerekirse DEM Partiye tavizler vererek anayasayı değiştirmek. Halkın öyle bir ihtiyacı yok, bunu isteyen tek kişi CB Erdoğan. PKK ve onun siyasi uzantısı işte hep bu evaatçi politikalar yüzünden büyüdü. Yıkıldığı, düştüğü, ezildiği yerden bu umutla ayağa kalktı.  Başından beri her taviz yeni talepler getirdi.Kürtçe müziği, kaseti serbest bırakırsak biter denildi, bitmedi.Kürtçe TV yayını olursa bu iş biter denildi bitmedi. Yeni tavizler de bitirmeyecek, çünkü bu Kürt sorunu değil, devletleşme meselesi. Verilen tavizler sadece bölücüleri biraz daha hedefine yaklaştırmaya yarar.

Bu oyuna gelmemek gerekir, bir kişinin ihtiraslarını tatmin için bir milletin ülkesi ve devletinden taviz verilmez. 

 

 

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —