İsrail'in Filistinlilere uyguladığı soykırım neredeyse 3 ayı buldu. Çocuk,kadın, ihtiyar binlerce insan öldürüldü. Okullar, hastaneler, mabetler bile İsrail faşizminin hedefi oldu.
Filistin halkı, bu büyük katliamı ilk defa yaşamıyor. İsrail bölgeye girdiğinden beri Filistin halkı için huzurlu bir gün olmadı. Hep vuruldular,öldüler,ezildiler ama vatanlarında kalmaya devam ettiler.
Anlaşılıyor ki, bu jenosit daha bir süre daha devam edecek. Çünkü sömürgeci Batı hükümetleri, hala İsrail'i desteklemeye devam ediyor.İnsanlığın vicdanı, yüz binlerin yürüdüğü mitingler İsrail'i durdurmaya yetmedi.
İsrail'i durduracak freni Batı'dan beklememiz garip değil mi? Oysa önce bunu İslam ülkelerinden beklemeliydik. Çünkü İslam ülkelerinde ne bir kamuoyu var, ne de halkın taleplerine göre hareket eden bir demokratik hükümet.Al birini vur ötekine. Her biri kendi saltanatını korumakla meşgul. Buna Türk hükümeti de dahil.
Filistin halkı laf değil, fiili koruma,icraat bekliyor. Fakat bu mesele siyasetçiler için yeni bir oy aracı olmaktan öteye gitmedi. Toplantılarda, meydanlarda İsrail'e parmak sallayanlar, sotada İsrail ile çifte telli oynuyor. Muhalefet açıkladı; Erdoğan Tv ekranlarında İsrail'e tehditler savururken İzmir'de gemiler vızır vızır İsrail'e petrol, demir, yiyecek, içecek taşıyor. Saldırının başladığı 7 Ekim'den beri İsrail'e 500'ün üzerinde geminin malzeme taşıdığı iddia ediliyor. Bütçe görüşmelerinde muhalefetin eleştirileri karşısında ilgili bakan da İsrail'e gemilerle malzeme gönderildiğini kabul etti, ama dedi ama bunlar Filistinlilere gidiyor. İnsan bir devlet yetkilisine bunlar gerçeği yansıtmıyor, İsrail'i besliyor, meydanlarda da Filistincilik yapıyorsunuz diyemiyor. Hoş deseniz ne olacak, minareyi çalan kılıfını da hazırlar.
Hani bu iktidara ve partisine İslamcı diyorlar ya, yalan! İslam neyi yasaklamışsa onu yapan bir partiye İslam elbisesi giydirmek en başta İslam'a bühtandır.İslam, bu iktidarın sadece seçim kazanma aracıdır, gerisi laf-ı güzaf. İslam'ın izzeti ne böyle bir politikaya cevaz verir, ne de bunu yapanları onaylar. İslam'ı bilmezseniz, ona en aykırı şeyleri bile İslam diye takdim edenlerin iğvalarından,ayartmalarından kurtulamazsınız.
Böyle durumlarda İslam'ın ne dediği açıktır:"Savaş durumundaki bir ülkeye silah satımı, sevkiyatı yasaktır.Sadece o ülkeye değil vatandaşlarına da yasaktır.Çünkü bu gibi durumlarda Müslümanlara savaş açanların güçlendirilmesi söz konusudur. Buradan hareketle Hanefi alimler savaşta düşmana at ve demir gibi savaş malzemesi olabilecek şeyleri de yasak kapsamında görmüşlerdir."(İslam'ın Hanefi-Maturidi Yorumu,s160) Bugün petrol da stratejik bir malzemedir.Birçok fabrika, imalathane onunla çalışmaktadır. Türkiye İsrail'e hem demir, hem petrol ihraç ediyor. Hem de kimlerin gemicikleriyle...
Zulme, gadre uğrayan insanlara yardım etmek insan olmanın gereğidir.Araplar, bize şunu yaptı bunu yaptı diyerek aslında onlar üzerinden İslam'la hesaplaşmak isteyenlerin şunu görmesi gerekir; Mili Mücadele'de iç isyanlarda bizden olanların bize yaptıkları Arapların yaptıklarından az değildir. Anzavurlar, Delibaşlar bu millete az mı zarar vermişti? Kimseyle savaşmayalım ama göstere göstere münafıklık da yapmayalım, bebekler, çocuklar ölürken İsrail'i beslemeyelim. Daha izzetli davranalım, çok mu zor?
