Her yıl 18-24 Mayıs tarihleri arasında kutlanan Müzeler Haftası, aslında yalnızca müzeleri değil, hafızamızı da hatırlamamıza vesile olmalı. Zira bir milletin müzeleri, onun hafıza odalarıdır. Ne var ki Türkiye, bu odalardan pek çoğunun kapısını yurt dışında, başka dillerde yazılmış tabelalarla aralamak zorunda kalıyor. Çünkü binlerce yıllık kültürel mirasımız, hâlâ başka ülkelerin vitrinlerinde sergileniyor.
Bu yıl, Müzeler Haftası vesilesiyle daha yüksek sesle konuşmamız gereken bir gerçek var: Anadolu’dan kaçırılan eserler geri dönmüyor. Çünkü biz gereken iradeyi hâlâ tam olarak ortaya koymuş değiliz.
74 Bin Eser Nerede?
08.05.2025 tarihinde, TBMM’ye bir soru önergesi verildi.
Muğla Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a yönelttiği dört maddelik önergesinde çok önemli bir noktaya temas etti:
British Museum’un koleksiyonunda Türkiye kökenli yaklaşık 74.000 eser olduğu iddia ediliyor.
İşte önergeye göre sorulan sorular:
- British Museum’da olduğu tespit edilen Türkiye kökenli eserlerin envanteri Bakanlıkta mevcut mu?
- Bu eserlerin nasıl yurt dışına çıkarıldığına dair araştırma yapıldı mı?
- İade süreci için hangi girişimler yapıldı ve sonuçları nedir?
- Kültürel varlıklarımızın tekrar kaçırılmasının önlenmesine dair alınan tedbirler nelerdir?
Bu önerge, aslında yıllardır sessizce dile getirdiğimiz sorunun parlamentodaki yankısıdır. Fakat bu yankının bir karşılık bulup bulamayacağı hâlâ belirsizdir. Sorun sadece bir envanter eksikliği değil, bir irade ve vizyon eksikliğidir.
Tarih Sessizce Kaçırıldı, Peki Kim Durdurdu?
19. ve 20. Yüzyılın başında Osmanlı’nın son döneminde ve Cumhuriyet’in ilk yıllarında, Batılı arkeologlar tarafından sözde “bilimsel kazılarla” topraklarımızdan çıkarılan eserler, bugün British Museum, Louvre, Berlin Pergamon Müzesi, New York Metropolitan gibi sayısız koleksiyonda yer alıyor.
Bazı örnekler:
- Altar of Zeus – Bergama’dan alındı, Berlin’de.
- Afrodisias’ın Yaşlı Balıkçısı – Aydın’dan gitti, Almanya’da.
- Zeugma Mozaikleri – Kaçak kazılarla ABD’ye taşındı.
- Sultan II. Selim Türbesi Çinileri – Paris’te sergileniyor.
- Beyhekim Mescidi Mihrabı – Konya’dan Berlin’e.
- Kumluca Definesi, Boğazköy Tabletleri, Truva Hazinesi… liste uzar gider.
Sorulması Gereken Asıl Soru: Neden Geri Gelmiyor?
Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2002’den bu yana yaklaşık 13.000 eserin Türkiye’ye iadesini sağladığını söylüyor. Evet, bu bir adımdır. Ama British Museum’un koleksiyonundaki Türkiye kökenli eser sayısı 74.000 ise, bu sayı %18 bile etmiyor.
Peki neden?
- Uluslararası hukuk zayıf uygulanıyor.
- Toplumda bilinç eksik.
- Bu mesele siyasi bir öncelik değil.
- Sivil toplum devrede değil.
- Kültürel diplomasi zayıf.
Ne Yapmalı?
- Kültürel miras iadesi bir dış politika önceliği haline getirilmelidir.
- Sivil toplum ve akademi bu sürece dâhil edilmelidir.
- Müfredatta bu konuda farkındalık oluşturulmalıdır.
- Medya, diziler ve belgeseller yoluyla kamuoyu bilinçlendirilmelidir.
Ve en önemlisi: Bu meselede samimi olunmalıdır.
Müzeler Haftası’nda Kayıp Eserler Hatırlanmalı
Bu hafta kutladığımız Müzeler Haftası, sadece müzelerin “ziyaret edilecek yerler” olduğunu değil, aynı zamanda geçmişimizin gözetildiği mekânlar olduğunu da hatırlatsın.
Ve hatırlasın herkes:
Eserleri kaybetmek, geçmişi kaybetmektir.
Geçmişini koruyamayan, geleceğini inşa edemez.