Ali İhsan Dilmen


KURALLARI HÜKÜMSÜZ SONUÇLARI GEÇERLİ OLAN SEÇİM..

Kurallar bir işin veya müsabakanın nasıl yapılacağını gösterir ki, iş yapılırken o kurallara uygun müsabaka ve yarış yapılabilsin.


Kurallar bir işin veya müsabakanın nasıl yapılacağını gösterir ki, iş yapılırken o kurallara uygun müsabaka ve yarış yapılabilsin.

Yapılacak müsabakada bir taraf bütün kuralları ihlal ediyor ve "holiganlaştırdığı" taraftarları ile maç esnasında dahi "buradan çıkış yok!" diyerek rakip oyuncular ve taraftarlara gözdağı verip üstünlük kurma peşindeyse, herkese eşit olması gereken hakem, gözlemci, sunucu, top toplayıcı, sağlıkçı vs.bütün kesimler bir tarafın emrine amade yapacakları ile hizmete talip pozisyonda ise, o müsabakadan galip çıkılabilir mi? 

Evet, bu mümkün ama sadece kağıt üstünde ve bütün bu tezgahı bozacak idrak ve vicdan sahibi insanlarla mümkün..

Küçüklere veya büyüklere ait spor müsabakalarında hakemlerin verdiği taraflı kararlardan dolayı sinir krizleri geçiren hocaları, genç-yaşlı oyuncuları ve taraftarları gözünüzün önüne getirin lütfen ve onlara yüzlerine karşı "Adamlar oynadı ve kazandı" diyerek bir darbe de siz vurun isterseniz!

Gerçekten bunu yapabilir misiniz?

Haksızlığa uğrayan, müsabakada emek veren, ter döken insanları bu tutumunuzu anlatabilir misiniz?

Hiç ihtimal vermiyorum.

Bunu küçük oğlumun futbol müsabakalarında upradıkları haksızlık ve adaletsizliklere karşı verdikleri tepkiden biliyorum.

Müsabakada taraf olan ve sahada mücadele edenleri suçlamakla yapılan haksızlıkların, eşitsizliklerin, adaletsizliklerin üstünü de örtemezsiniz..

Veya musabakanızda size destek için canhıraş gayret sarf eden taraftarı yahut "iyi bir müsabaka olsun" diyenleri de suçlamayın!

İşin doğrusu şudur, "Sayısal üstünlük kimin elinde olacak? Müsabakayı kim kazanacak?" demekten daha ziyade müsabakanın kurallara uygun olarak yapılması gerekir.

Öncelik bunun sağlanmasındadır.

Müsabaka sadece kazananı belirlemek için yapılmaz, aynı zamanda hangi kurallarla yapılacağının belirlenmesi de icap eder..

Eğer bu kurallara uyulmaz ve taraflardan biri bu konuda fütursuz davranıyor, güç kullanarak müsabakada eşitlik ilkesini çiğniyorsa orada kurallar ihlal edilmiş adalet duygusu zedelenmiş olur.

İnsanlar arasında sonuca bakarak sevinenlerin varlığı, ahlaki, hukuki, insani üstünlük yerine skor üstünlüğüne bakanlar hep çoğunlukta olmuştur.

Ama böyle durumlarda kaybeden, müsabakanın taraflarından biri değil, hukuk, vicdan, eşitlik duygusu ve adalete olan inançtır.

İtiraf etmeliyim, bu tür haksızlıklar dün vardı ve bugünde var.

Buna rağmen, adalet, eşitlik, hukuk içinde herkes için eşit mücadele zemini arayanlar da varlığını sürdürmektedir.

Vicdan varsa bu ses her zaman olacak, onlar da kazanmanın değil, haklı olmanın verdiği üstünlüğün onurunu yaşayacaklardır.

Son söz olarak:

Bazı kayıplar, mağlubiyetler  insani değerler, yönetimde gösterilen adaletsiz tutum ve buna rağmen zorlamalara tevessül eden, bu eşitsiz tutumda ısrarla süreç yönetiminde gösterdiğiniz uygulamaların yorgunluğunun üstümüzde bıraktığı izlerin sahibi olmakta gösterdiğiniz maharet, insan vicdanını rahatsız etsede siz buna aldırmadığınız için sayısal çoğunluğu elde etmenizden dolayı insanlar size aşık veya hayran olacak değil..

Bütün zihinsel kabiliyetim sizin şeytani yöntemlerinizi çözecek kabiliyette olmasına rağmen bu gücümle sizinle kuralsız şekilde mücadele etmeyeceğim.

Aklımı zorlayan, vicdanımı tırmalayan, midemi bulandıran yöntemlerinize, kaybetmek pahasına olsa da tevessül etmeyeceğim.

Varsın bunun karşılığında kaybetmiş olayım.

Her ne surette olursa olsun kazanmak arzusu bize öğretilen değerlerle ters düşmektedir.

Sizler, ürettiğiniz adaletsizlikle istediğiniz kadar sevinip, halay çekebilirsiniz.

Ben, yapılan adaletsizliklere malzeme olmama hakkımı sonuna kadar koruyacak, adaletsizlikle elde ettiğiniz başarıları alkışlamayacağım.