Bir Bakan, bir müzik kurumunu/üniversitesini ziyaret ediyor ve “yeni bir oluşumu” açıklayacağını belirtiyor, ama medyamız sadece Anadolu Ajansı’ndan aldığı bilgi ve görüntülerle haber yapıyor.
Sonra ülkemizde Güzel Sanatlar ve Müzik neden gelişmiyor? diye konuşuyoruz…Hangi medyada magazin dışında köşe/sayfa ve köşe yazarı var ki?!
Millî Eğitim Bakanlığı ile Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi arasında iş birliği protokolü imzalanmış ve Türkiye'nin ilk Müzik İlkokulu ve Ortaokulunun ve Güzel Sanatlar Lisesi’nin Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi Yerleşkesi'nde açılacağı açıklanmış…
44 yıllık tecrübeme rağmen yanlış birşey yazmayayım diye, müzik ve güzel sanatlar alanı akademisyen ve öğretmenleriyle görüştüm. Beni doğruladılar. Şimdi açıklamalar üzerinden yorumlarımıza geçelim;
1/ Kurulması düşünülen “Müzik İlkokulu ve Ortaokulu” ilk değil. Devlet Konservatuvarlarında tam ve yarı zamanlı olarak vardı, 1975’de kurulan İstanbul Türk Musıkisi Devlet Konservatuarı’nda da (İTÜ TMDK’da Ortaokul ve Lise hala var) ihdas edilmişti. Sn. Bakanlar bir iş yaparken “tarihinde ilk”, “devrim yapıyoruz” vb. çok seviyorlar, ama işin aslı öyle değil… Sn. Tekin de; “Bunun Türkiye’de müzik eğitimi konusunda devrim niteliğinde bir adım olduğuna inanıyorum.” demiş…
2/ Müzik artık 21. Yy da Güzel Sanatlar bünyesinden ayrılarak bağımsızlığını ilan etmiş durumda. Zaten o yüzden protokol yapılan Üniversitenin adı da “Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi.” Ve, hala Ankara’da bağımsız MSGSU paralelinde “Güzel Sanatlar Üniversitesi” yok… (Ben ısrarla adının değiştirilmesini Müzik ve Sahne Sanatları Üniversitesi olmasını, Ankara Güzel Sanatlar Üniversitesi’nin ihdas edilmesini istiyorum.) Bakanı yanlış bilgilendirmek doğru olmasa gerek.
3/ Güzel Sanatlar bünyesinde; “Fotoğraf Geleneksel Türk Sanatları Grafik Tasarımı Heykel Resim Sahne Dekoru ve Kostümü Sanat Eserleri Konservasyonu ve Restorasyonu Seramik ve Cam Sinema ve Televizyon Tekstil ve Moda Tasarımı Temel Sanat Eğitimi” bulunmaktadır. Artık, müziğe yer yoktur. Bakınız; MSGSÜ yapılanması.
3/ Eğer bu karar “müzik eğitimi konusunda” devrim niteliğinde ise kurulan; Konservatuvarlar, Anadolu Güzel Sanatlar Liseleri, Bil-Sem’ler ne olacak? Onlar devrim değilse, bir işe yaramıyorsa neden sayısı 105 oldu. İstanbul’da aynı bölgede GSL açmak ve sayıyı 10’a çıkarmak hangi aklın gereği?
105 GSL’nin bina, araç-gereç-yetişmiş/uzman kadro vb. ihtiyacı varken, yeni iddialarda bulunmak ne kadar gerçekçi?
4/ Gerçekten Sn. Bakanın dediği gibi, ilk defa “Yetenekli çocuklar için yepyeni bir alan, yepyeni bir imkân açılmıyor." Yukarda saydığımız kurumlar yetenekli çocukların geliştirilmesi için kuruluştu…
Pandemi (2021) döneminde “Anadolu Güzel Sanatlar Liseleri Paneli” yapmış ve sonuç raporunu yayımlamıştık.
https://www.ittifakgazetesi.com/anadolu-guzel-sanatlar-liseleri-paneli-sonuc-raporu-makale
Keşke yetkililer önce bu vb. raporları okuyup, eksikleri gidermenin yollarını arasalardı.
5/ “Sn. Tekin; hayata geçecek yeni okulların 2014'ten itibaren yürütülen ‘proje okul’ formatıyla eğitim öğretim sistematiğine dâhil ettikleri okul türlerinden biri olduğunu belirtti.”
Millî Eğitim Bakanlığı'nın kendi belirlediği bölgelerdeki bazı okullar “proje okulu” adı ile anılmaktadır. Kısaca, bölgesel, ulusal ve uluslararası projelerde okullarını, bölgelerini ya da ülkelerini temsil etmeleri için ve proje geliştirmeleri için kurulan okullardır. 2014’de proje okullarına özel bir yönetmelik hazırlanmış ve bu okullar “nitelikli okul statüsüne” taşınmıştı.
Mesela GSL’ler proje okullarıdır.
Peki 105’i de nitelikli okul olmuş mudur?
Cevabı “Ortaöğretim Genel Müdürlüğü’nde Şube Müdürlüğüne bağlı bırakan “MEB Müzik, Güzel Sanatlar ve Spor Genel Müdürlüğü” ihdas edemeyen Sn. Bakanlar vermelidir.
6/ “Sn. Tekin; İnşallah bu heyecanımızı devam ettirebilecek, sürdürebilecek bir başarı hikayesi buradan yazabiliriz. Okullar, Türkiye'nin her tarafından öğrenci kabul edecek. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı himayesindeki çocukların da bu sürece dâhil olabileceği, kampüsün içinde çocuklarımızın konaklayabileceği bir yurdun, bir pansiyonun da olduğu bir kompleks halinde süreci başlatacağız." demiş.
Kısa zamanda başarı hikayesi yazmak çok zor. Mesela eski Rektörü olduğu Hacı Bayram Veli Ün. Türk Müziği Devlet Konservatuvarı 2010’da kurulmuştur, 14 yılda hangi başarı hikayesini yazmıştır? Güzel Sanatlar alanı, nasıl ki Müzik alanı ile sinerji yaratmıyor, ağırlaştırıyor ise, yeni ve küçük bu yapılarda genç üniversitemize bir yük olacaktır.
Bu konularda tecrübeli olan “İTÜ TMDK’dan görüş alınmış mıdır?” bilmiyoruz… “ÜAK SADEK’ten görüş istendiğini de” sanmıyoruz. Çünkü, MEB çoğu konuda diğer kuruluşlardan bilgi almak/ortak çalışmak yerine kendi içinde karar veriyor. Ve hala YÖK ve MEB Müzik alanı terminolojide ve eğitim sisteminde birleşemiyor.
Yazılanlar kağıt üstünde güzel de hepsinin ayrı bir sorunu vardır. Küçüklerle büyüklerin bir arada olmasının/eğitim yapmasının/aynı kantini kullanmasının vb. sosyolojik, pedagojik mahzurları var. Pansiyonun eksileri var. Pansiyon anlayışı çok güzeldir de işletmeciliği profesyonellik ister.
7/ “Sn. Tekin çok hızlı; Bu imzalarla ilkokuldan lisans programlarına hatta yüksek lisans doktora sürecine kadar Türkiye'de müzik eğitimini tepeden tırnağa değiştirebilecek yepyeni bir süreç başlatıyoruz."
208 Üniversiteye bağlı 100’ü aşkın Müzik Kurumu lisans/lisansüstü eğitim yapıyor. Bu yapılar değiştirememiş de yeni kurulan birim mi değiştirecek? Çok ütopik bir yaklaşım olmuş…
Bakınız, MGU’da bu birimlerin kurulması ile Müzik ve Güzel Sanatlar Eğitimi tepeden tırnağa değişmez. Değişseydi, Konservatuvarlarda ve Eğitim Fak. GSE Böl. Müzik Eğitimi ABD’lerde değişim olurdu.
8/ Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Özden; “Protokolle Türkiye Cumhuriyeti tarihinde sanat eğitimi için çok önemli bir adımın atılacağı bir ana şahitlik ediliyor. Millî Eğitim Bakanlığının desteğiyle Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi uhdesinde açılacak Türk müziği temalı ilk ve ortaokulu ile güzel sanatlar lisesi klasik Türk müziği, geleneksel sanatlar, kadim sanatların geleceğe taşınması anlamında önemli bir rol üstlenecektir.” demiş.
Ayrıca; “Müzik İlkokulu”, “Müzik Ortaokulu” adı neden lisede “Güzel Sanatlar Lisesi?” de, “Müzik ve Güzel Sanatlar Lisesi” değildir.
Müzik doğuştan gelen bir yetenek ise resim, heykel vb. nereden gelen bir yetenek? Oysa bilinir ki, bazıları doğuştan “resim yapma” yeteneğine sahipken, bazılarında bu yetenek zamanla gelişir. Çocukların resim yapma becerileri genellikle 9 yaşında ortaya çıkar, lise seviyesinde yükselir.
Ayrıca Güzel Sanatlar Lisesi’nde yukarda saydığımız gerekçelerle müzik olmamalıdır. Görüyorsunuz, üniversite ismine Güzel Sanatlar eklenmesi nelere yol açıyor…
9/ “Protokol kapsamında açılacak okullarda ilk ve ortaokullarda uygulanan müfredat ile güzel sanatlar içinde yer alan müzik alanında da eğitim verilerek Türk müziğinde nitelikli insan kaynağının artırılması amaçlanıyor. Müzik okulları, öğrencilerin birlikte müzik yapma isteklerini ve çalgı çalma bilgi ve becerilerini geliştirmelerine rehberlik edecek derslerin sunulduğu bir eğitim programına sahip olacak. Yeni bir model olarak uygulanacak müzik okulları, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli kapsamında Ulusal Beceri Haritası ile ilişkilendirilerek hayata geçirilecek.”
Hayır, “güzel sanatlar içinde yer alan müzik alanında da eğitim verilerek” olmaz, “müzik güzel sanatlar içinde yer almıyor.” NOKTA
Yine başa dönersek, Sn. Bakanın açıklamalarına göre; “bugüne kadar eğitim veren, Konservatuvarlar, Müzik Eğitimi ABD’ler, GSL’ler, Bil-Sem’ler “Türk müziğinde nitelikli insan kaynağının artırılmasını” gerçekleştirememiş gözüküyor.”
Galiba MEB Talim Terbiye Kurulu, “öğrencilerin birlikte müzik yapma isteklerini ve çalgı çalma bilgi ve becerilerini geliştirmelerine” yönelik farklı programlar geliştirecek! Ancak, müzik “ders kitaplarını” akademisyenler yazdı beğenilmedi, “öğretmenler” branş kurulları oluşturdu yazıyorlar, bakalım sonuç ne olacak, merak ediyoruz… “Büyük lokma ye, büyük konuşma” demiş eskiler…
10/ “Millî Eğitim Bakanlığına ait bu okullara Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi ve Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi TMDK Öğr. Üyeleri Türk müziği alanında eğitmen desteği verecek.”
Neden sadece Hacı Bayram Veli Ün. TMDK’sı? Sn. Bakan eski üniversitesine torpil mi geçmiş? Gazi Ün. Gazi Eğitim Fak. Müzik/Resim Eğitimi ABD’nin çok güçlü kadrosu var. Hacettepe Ün. Ankara Devlet Konservatuvarı, Başkent Üniversitesi vb…Ankara’da; Korolar, Orkestralar vb. çok iyi müzisyenlerimiz var, bu tür protokollerde ortak olan dışında isim yazılmamalıdır... MGU gerekli öğretmeni, akademisyeni istediği kurumdan almaya açık olmalıdır.
Ayrıca, Üniversiteler Müzik ve Güzel Sanatlar akademisyenlerimizin, ilkokul, ortaokul ve lisede ders verebileceklerini sanmıyoruz.
İlkokul, ortaokul ve liselerde müzik ve güzel sanatlar alanı dışındaki formasyonu öğretmenlere kadro ihdas edilecek ya da yakın kurumlardan görevlendirme yapılacaktır. Bunlar çok zor işlerdir.
Bu alt birimler pedagojik formasyonlu, özel eğitim görmüş vb. branş öğretmenlerinin alanıdır. Bir virtüözden iyi bir eğitmenlik, idarecilik vb. beklemek hayaldir.
11/ “Okullara öğrenci seçimine yetenek taraması sonucunda başarılı bulunan çocuklar da dâhil olacak. Yetenek taraması, Türkiye genelindeki tüm okullarda, çocuk evleri ve çocuk evleri sitelerinde yapılacak. Müzik okullarında öğrenim gören öğrenciler için pansiyon imkânı sunularak ülke genelindeki yetenekli tüm öğrencilere müzik alanında eğitim fırsatı verilmeye gayret edilecek.”
12/ “Müzik okullarında, müzik aletlerinin bakımı ve onarımı için özel bir atölye alanı da oluşturulacak. Çalgı aletlerinin temizliği, ayarları ve onarımları için gerekli araç ve malzemelerle donatılacak olan bu atölyelerde ayrıca öğrencilerin yaş gruplarına uygun çalgı aletlerinin üretiminin yapılması da planlanıyor.”
Bu ilkokul, ortaokul seviyesinde olacak iş değildir. Ancak organoloji bilgileri verilebilir. Bu eğitim çocuğun psikomotor özelliklerinin geliştiği lise döneminde başlayabilir. Atölyenin zaten tüm üniversiteye yararı olacaktır ve kurulması da zorunludur. Ancak; ayrı bir alan, emek, araç-gereç vb. gerektirmektedir.