Yüksel Durak


MİLAT “VAR” - IV

(Umut veren “Derbi” başlangıcı)


Süper Lig’in zirvesinde puanlar sıkışınca toprağa gömülmüş kılıçlar çekilmiş, işler iyi giderken sessiz ve sakin duran yönetici takımı sahaya inmişti.

Hakem-VAR tartışmaları...

Kimilerine göre “Türk Futbolunun karanlık-en karanlık geceleri...”

TFF’nin sürpriz bir şekilde Sivas-GS maçının VAR kaydını ifşa etmesi.

(TFF buraya bir hafta önce oynanan Gaziantep-BJK maçının VAR kaydını da sıkıştırmıştı)

8 Ocak 2023 tarihinde oynanacak FB-GS derbisine böyle bir atmosferde gidilmişti.

Malum; bizde derbiler, hele de FB-GS olunca zaten gergindir.

Öncesinde ve sonrasında futbol maalesef çok konuşulmaz.

Hakem-VAR, federasyon tartışmaları alır başını gider.

Yöneticiler tarafından “tasfip” edilmez ama olaylar çıkar; sahaya madde atılır, su savaşları tarihe geçer.

Bazı olaylar stat dışına taşar, çevreye ve kamu mallarına zarar verilir... Kavgalar, bıçaklamalar, yaralamalar ve hatta ölümler olur.

Derbi, spordan, bir futbol müsabakasından başka her şeye döner/dönmüştür.

Bunun sebebi ve suçlusu sen-ben, şu-bu değil, bu işin içindeki herkes ve her kurumdur... Devlete kadar. 

MİLAT; UMUT VEREN BİR BAŞLANGIÇ...

Cumhuriyetimizin 100. Yılında oynanacak olan bu “ilk” derbinin bir başlangıç olmasını ve umut vermesini dilemiştim. Dilek kapılarım/kapılarımız açıkmış...

 8 Ocak 2023 tarihinde, Kadıköy’de, Ülker Stadyumu Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi’nde harika bir Fenerbahçe-Galatasaray derbisi oynandı.

Hakem-VAR kararları konuşulmadı...

Olay çıkmadı...

Maçı kazanan tarafın (GS) galibiyet sevinci kimseyi “tahrik” etmedi...

Maçı kaybeden tarafın hocası, oyuncularıyla kümelenip bir motivasyon konuşması yaptı.

Futbolcular dostça vedalaştı.

50 bini aşkın seyirci sükunetle stadı terk etti.

Birbirlerine karşı defalarca oynamış ve defalarca maç kazanmış iki takımdan biri yine maçı kazandı, sevindi. 

Kaybeden taraf üzüldü ama lig uzun bir maratondu ve oynanacak çok maç vardı.

Bu maçı özelde, deplasman takımı GS kazandı fakat genelde kazanan Türk futbolu ve TÜRKİYE oldu... Tabii kıymetini bilirsek.

Bu maçta kazanan, yılların aksine spor ve barıştı.

Cumhuriyetimizin 100. Yılında çok ama çok önemli bir adım atılmış oldu. Saçma ve suni bir şekilde içimize sokulan “düşmanlık” son buldu.

YENİ DERBİLERE

100. Yılda ilk derbi maçı tertemiz oynanmıştır. Bundan sonra oynanacak derbilerde bunu beklemek hepimizin hakkıdır. Camialar artık, eskiyi bir kenara bırakıp, sen-ben demeden bu oyunu, bize böyle sunmak zorundadır. 

100. Yılına büyük sıkıntılarla giren ülkemiz, bunlarla başa çıkmak için çok çalışmak zorundadır. Çalışmak yetmez, bir ve beraber olmak zorundadır. Bu ülkeyi ve bu milleti seven herkes “Vatan ve Millet” konusunda birlik olmak zorundadır.

Hal böyle iken camialar ve onların yöneticileri, spor, barış ve dostluk konusunda öncü olmak zorundadır. Rekabeti bu çerçevede sürdürmek hem çok daha güzel ve onurlu olacak hem de ülkeye büyük katkı verecektir.

Yöneticilerin ve sporcuların başarılarını, şampiyonluklarını elbette tarih yazar fakat “insanlıkları” milletin hafızasına kazınır... 

Şimdi bu fırsat elinizdedir, değerini bilin... Zira hayır ve iyilikle anılmak herkese nasip olmaz. 

KAZANANA DÜŞEN GÖREV

Bu defa derbiyi GS kazandı. Hakkı olan galibiyet sevincini yaşadı. İstatistiğindeki galibiyet çentiğine bir sayı ilave etti. 

Bu daha önce hem FB hem de GS için defalarca yaşanmıştı, bundan sonra da yaşanacaktır. 

Ancak bu maça FB ve seyircisi müthiş bir ev sahipliği yaptı. Aslında rakibi gibi “sabıkalıydı” bu konuda FB ve seyircisi. Ama 100. Yılın ilk derbisinde başarılı bir sınav verdi.

Bu maçın rövanşında GS, rakibinden daha iyi bir sınav vermek, daha iyi bir ev sahipliği sergilemek zorundadır. Statta küfrü de sıfırlayarak rakibini en iyi şekilde ağırlamalıdır.

GS, bunu Türkiye için yapmak zorundadır. Barış ve saygıya dayalı dostça bir rekabet herkese onur kazandıracağı gibi ülkemize çok şey katacaktır. GS-FB kamplaşması son bulduğunda pek çok şey değişecektir.

İLK DERBİNİN TEK EKSİĞİ

Hakem (ve artık VAR) oyunun bir parçası olup sıfır hata mümkün olmamaktadır lakin hataların sonucu etkilememesi önemlidir. Adaletin dağıtıldığına dair bir güven söz konusu ise hatalar tolere edilebilmektedir. Derbide öyle olmuş ve hakem/VAR pek konuşulmamıştır.

FB seyircisi bir an sahaya madde atmış fakat bu oyuncular ve -muhtemelen- diğer seyirciler (ve hatta hakem) tarafından engellenmiş, tekrarı vuku bulmamıştır.

Tek eksik; rakip takım taraftarının statta olmamasıdır. 

Rövanşta GS buna izin vermemelidir. Spor ve barış adına “mütekabiliyet” uygulamamalıdır. GS ve seyircisi, Ali Sami Yen Spor Kompleksi Nef Stadyumu’nda FB seyircisini ağırlamalıdır.

GS, FB, BJK, Trabzon ve benzeri bir takımın taraftarı olmak çok güzeldir. Onurlu rekabetin tadına doyulmaz. Şakalar ve ince espriler hoştur. 

Ama bütün bunların ötesinde biz, hepimiz bu ülkenin insanıyız. Bu ülke varsa rekabet var... yoksa ne anlamı var...

YENİLGİYİ HAZMETMEK, KAZANMAYA SEVİNMEK

100. Yılın ilk derbisi, genel anlamada bu konuda da başarılı bir görünüm verdi. 

Ancak sosyal medyada bu işi bozanlar vardı. 

Sosyal medya bir çukurdur deyip geçiştirilemez. Ahlaksız ve küfürlü paylaşımlar kabul edilemez. Bunlara toplum olarak, takım gözetmeden ortak tepki vermeliyiz. 

Biz... Ankara, İstanbul, Trabzon, Antalya, Konya, Bursa, İzmir, Adana, Gaziantep, Giresun, Hatay, Sivas, Diyarbakır, Şanlıurfa ve diğer şehirler... Biz bu ülkenin çoğunluğuyuz... Biz bu ülkeyiz.