Namık Açıkgöz


MİLLÎ MÜCADELE BİLGİLERİMİZ EKSİK Mİ?

Bu yazıyı okuduktan sonra hemen yanınızda bulunan birine “Millî Mücadele ne zaman bitti?” diye sorunuz. Alacağınız cevap “9 Eylül 1922’de bitti.” olacaktır. Denemesi bedava!.. Deneyin, görün!...


Bu yazıyı okuduktan sonra hemen yanınızda bulunan birine “Millî Mücadele ne zaman bitti?” diye sorunuz. Alacağınız cevap “9 Eylül 1922’de bitti.” olacaktır. Denemesi bedava!... Deneyin, görün!...

Arkasından ikinci soru: “Millî Mücadele ne zaman başladı?”

Alacağınız cevap “19 Mayıs 1919’da başladı.” olacaktır.

Niye bu cevapları alacaksınız? Çünkü tahsil hayatınızda sizlere bunlar öğretildi. Ben fakültede Devrim Tarihi dersini (O zamanlar adı öyleydi) Afet İnan’dan okudum. Yani birinci el kaynaktan. O da bu cevaplar çerçevesinde bir ders anlatmıştı.

Sonraki zamanlarda, doğrudan belgelerden okuyunca, işin pek öyle olmadığını anladık.

Önce Millî Mücadele’nin başlangıcını konuşalım.

Hilafsız herkes Millî Mücadele’yi Mustafa Kemal’in 19 Mayıs 1919 günü Samsun’a ayak basmasıyla başlatır ve arkasından kongreleri sıralar. Bu kısmen doğru bir bilgidir ama eksiktir.

Niye?

MİLLÎ MÜCADELE’NİN BAŞLANGICI

Millî Mücadele, 30 Ekim 1918 günü imzalanan Mondros Mütarekesi’nden 1 gün sonra başlamıştır. Yani 1 Kasım 1918’de… Çünkü 1 Kasım günü çıkmaya başlayan Minber gazetesini, Ali Fethi (Okyar) Bey ile Mustafa Kemal ortak olarak çıkarmaya başlamışlardır. Toplam 51 sayı çıkmış olsa da Minber gazetesinin çıkması, Millî Mücadele tarihi açısından önemlidir. 

Mondros’a giden yol, aydınlar ve özellik ve öncelikle subaylar tarafından biliniyordu ve büyük bir moral bozukluğu yaşanan o günlerde, toplumu yönlendirecek bir yayın yapılmalıydı. Mustafa Kemal ile Ali Fethi Bey bunun gazetecilikten geçtiğini anladılar ve derhal gazete çıkarmaya başladılar. Mondros’un imzalandığı gün Mustafa Kemal, Filistin cephesinde görev yapan Yıldırım Orduları grup komutanlığına atanmış ve terhise zorlanan orduyu Toroslara çekmişti. 7 Kasım günü Yıldırım Ordu dağılınca Mustafa Kemal derhal İstanbul’a gitmiş ve 13 Kasım günü İstanbul’u işgal eden İngilizlerle irtibat kurmanın yollarını aramıştır. Pera Palas’taki meşhur buluşma ertesi gün gerçekleşiyor. M. Kemal Pera Palas’ın 101 numaralı odasında kalmaktadır. İngiliz istihbaratçıları ve üst düzey subaylar da Pera Palas’tadır. Mustafa Kemal, gazeteci Ward Price ile görüşerek İngilizlerle yaklaşma niyetini ifade eder. 2 gün sonra Minber gazetesindeki mülâkatinde cephelerde İngiliz ve başka milletlerle savaştığını söyledikten sonra, “… kalbimde buğz ve adavet (düşmanlık) hissiyatı yer bulmamıştır. İngilizlerin  Osmanlı milletinin hürriyetine ve  devletimizin istiklaline riayette gösterdikleri hürmet ve insaniyet karşısında yalnız benim değil, bütün Osmanlı milletinin İngilizlerden daha hayır-hah (hayır isteyen) bir dost olamayacağı kanaatiyle mütehassis olmaları pek tabiidir.” diyerek işgalci İngilizlerle ilgili görüşlerini dile getirmiştir. 

Dikkat edin, Monros’tan sonra derhal İstanbul’a gelip olaya doğrudan müdahil olan tek komutan Mustafa Kemal’dir. Basın yoluyla, diplomatik ilişki yoluyla kurulan ilişki söz konusudur. Ve Mustafa Kemal bilmektedir ki, Mondros’tan sonra kaydedilecek her gelişmenin rejisörü ve oyun kurucusu İngilizler olacaktır.

Bundan sonra oyunun kurallarında İngilizler vardır ve Mustafa Kemal de kurguladığı strateji ile İngiliz politikasının esasları çerçevesinde bir strateji geliştirmektedir. 16 Mayıs 1919 günü, Mustafa Kemal, 9. Ordu Müfettişi olarak İstanbul’dan ayrılmıştır. Yolculuk vizesini (İşgal yıllarında bir yerden bir yere gidilirken işgal güçlerinin komiserleri vize verirdi.) veren istihbarat subayı Yüzbaşı Bennett “Atatürk’e Nasıl Vize Verdim?” adlı kitabında (Tercüme: Nezih Uzel,   İstanbul 2008) vermiş ve bir İngiliz gemisi Mustafa Kemal’in öğle vakti limandan ayrılan gemisini bir süre takip etmiştir.

Sonrasını biliyoruz. Kongreler. Havza, Erzurum, Sivas ve diğerleri…

MİLLÎ MİCADELE NE ZAMAN BİTTİ

Millî Eğitim Bakanlığının okullarında, Millî Mücadele’nin bitiş tarihi olarak 9 Eylül 1922 günü verilir. Öyle ya!... En büyük düşman işgalci Yunanlıları o gün İzmir’de denize döktük ve böylece Millî Mücadele’yi zaferle bitirdik.

Millî Mücadele 9 Eylül günü bitti de  Bandırma’nın kurtuluşu niye 17 Eylül günü?

Yunan Trakya’yı ne zaman terk etti?

Biz Orta Anadolu ve Ege’de Yunanlılarla savaşırken, Musul-Kerkük civarında ve özellikle Revandüz’de kiminle savaşıyorduk? İngilizlerle… Revadüz mücadelesi ne zaman bitti pekiii? 24 Nisan 1923 günü.

Hani Millî Mücadele 9 Eylül 1922 günü bitmişti? İngilizlerle Revandüz’de yapılan mücadele Millî Mücadele’ye dâhil değil mi? Yani 9 Eylül 1922’den sonra 8 ay süren bir mücadele var ve Özdemir Bey komutasındaki güçler İngilizlere ikinci bir Kûtü’l-Amare yaşatıyor ve biz Revandüz’ü bilmiyoruz. Yeni yeni öğreniyoruz.

Geçelim…

Ya İstanbul’un işgali?

13 Kasım 1918 günü İstanbul’u işgal eden İngilizler, 9 Eylül günü çekip gitmediler. Tam 13 ay daha İstanbul işgalini sürdürdüler ve 2-6 Ekim 1923 tarihlerinde, yani Cumhuriyetin ilanından 23 gün önce İstanbul’u terk ettiler. 

Yunan işgalini bitirdikten sonra İngiliz işgali devam ediyorsa, Millî Mücadelemiz 9 Eylül 1922 günü mü bitmiş oluyor? İngilizler İstanbul’u işgal eden düşman değil mi?

Her sene 9 Eylül günü büyük kutlamalarla İzmir’de Millî Mücadele zaferini ilan ediyoruz da İstanbul’daki İngiliz işgalinin sona ermesini niye âlâyı vâlâ ile kutlamıyoruz? İngilizlere karşı bir gebeliğimiz mi var?

Uzun lafın kısası, dostlar Millî Mücadele 1 Kasım 1918’günü başlamış ve 6 Ekim 1923 günü İngilizlerin İstanbul’u terk etmeleriyle son bulmuştur. 

Lütfen bilgilerimizi değiştirelim.