Mustafa Toygar


MÜNACÂT

Ali Şâkir Ergin Hocama


Hayatı doludizgin sürdük karanlıklara,

Süveydâlar, simsiyah geceden daha kara,

Yâ Rabbî! İmdâd eyle bilcümle günahkâra,

 

         Gâfiliz, isyankârız; kulluktan atma bizi;

         Pişmânız, tövbekârız; nâra dağlatma bizi!..

 

Nefs atı şâha kalkmış, biz âmâde olmuşuz,

Ölümsüz sevdâlardan hep âzâde olmuşuz,

Gönüller çöle dönmüş, nefse bâde olmuşuz,

 

         İsm-i Âzam aşkına, yâ Rab Ağlatma bizi;

         Pişmânız, tövbekârız; nâra dağlatma bizi!..

 

Anlamadık bir türlü hayatın gâyesini,

Bin parçaya ayırdık kul olma pâyesini,

Hebâ ettik Allah’ım ömür sermâyesini,

 

         Kor düştü içimize, ateşe atma bizi; 

Pişmânız, tövbekârız; nâra dağlatma bizi!..

 

Haddimizi aşsak da, rahmetten ümitvârız,

“Vahşî”yi “yahşi” eden âyetten ümitvârız, 

Sen “Rahmân”sın, “Rahîm”sin; nusretten ümitvârız,

 

Affetmek şânındandır, ye’se uğratma bizi;

         Pişmânız, tövbekârız; nâra dağlatma bizi!..

 

Divâneye döneriz inâyetin olmasa,

Kaybederiz Mahşer’de mağfiretin olmasa,

Biz neyleriz yâ “Gaffâr”, merhametin olmasa,

 

“Lütfeyle “Lütf-i Kadîm”, kara bağlatma bizi;

         Pişmânız, tövbekârız; nâra dağlatma bizi!..

 

Ateşlere yaslanan geceye hitâm olsun,

“Gül” yüzlü şafaklara Güneş’ten selâm olsun, 

Affet bizi yâ Rabbî, “Yâr ile bayram” olsun, 

  

Hüsrâna uğrayanlar safına katma bizi;

Pişmânız, tövbekârız; nâra dağlatma bizi!..

 

                        Dr. Mehmet GÜNEŞ'in kaleminden