Korkut Aldemir


Nasuh MAHRUKİ neden istifa etti? 3

Acımız çok büyük / KA


Küstürülenler, engellenenler, katledilenler…

Dikkat edin. 

Önceki yazılarımda da:

Nasuh MAHRUKİ neden sahada (enkazların başında) değil?

Diye sormadım.

Sadece dikkat çekmek istedim. 

Nasuh MAHRUKİ gibi bir efsaneden, bilgilerinden, tecrübelerinden neden istifade edilmedi? 

Nasuh MAHRUKİ neden küskündür, nasıl engellenmiştir ve bu gibi küstahlıklara bağlı olarak göçük altında kaç vatandaşımız katledildi?

Başka sektörlerde hangi dehalarımız ve cevherlerimiz engellenmiştir?

Başlayabiliriz.

Birincisi Nasuh MAHRUKİ şüphesiz yapması gerekeni an için en iyi şekilde yapmaktadır. Tüm medya davet ettiğinde bütün anlık ikazlarını yapmaktadır.

Daha ne yapabilir ki? 

Tabii ki kurucusu olduğu kurum elinden alınmış, yozlaştırılıp, küçültülmüş, dirsek atılıp sahadan çıkarılmış, her türlü hakarete, ayak oyununa maruz kalmış bir küskün olması normal değil mi? 

Konu kişilerden ve hatta bazı kurumlardan bile azadedir. 

Nasuh MAHRUKİ sadece çok net bir örnektir. 

Devletimiz benzeri hemen her konuda doğru konuşanları cezalandırmış, ikaz edenleri susturmuş, faydalı stk’ları ise ya yok etmiş ya da el koymuştur.

Vurgulamak istediklerimiz;

Dev bir sistem hatasını, Türkiye Cumhuriyeti devleti yönetim şeklindeki hatalar, acil durumlar dahil hareket ve etkinlik becerileri ve icra kabiliyeti açısından ne kadar yozlaştığını, nasıl felç edildiğini göstermektir.

Olası bir İstanbul-İzmir depreminde veya benzeri herhangi bir felaket halinde devletin milletine ne kadar yeterli gelebileceğini sorgulatmaktır.

Deprem acımız içimizi yakarken yakın gelecekte olabilecek afetlere karşı felaketlere karşı tek bir vatandaşımızın dahi canının acımamasıdır. 

Deprem dışında başka hangi konularda 

hangi Türk gençlerinin 

potansiyelleri bastırılmış, yok sayılmışlardır? Yok edilmişlerdir?

Hangi Türk cevherler siyasi ayak oyunlarına çekilmiş, bilgiden ve liyakatten -tiksinircesine- nefret eden cahilliklerden hangi küstah ve zalim engellemeler yaşanmıştır.

Bu küstürmeler ve yok etmeler kaç vatandaşımızın canına, malına, refahına mal olacaktır?

Zararın neresinden dönebiliriz?

Önce devlet sonra millet adına kimlerden özür dileyerek yeniden etkin görev almalarını sağlayabiliriz?