Sami Öztürk


ÖNCE KALİTELİ SİSTEM SİYASETE VE KAMUYA

25 kuruşluk poşete itiraz edip, kayıp olan 128 milyar doları sorgulamayan kişileri bir kenara bırakıyorum. Lakin kendi evindeki pisliği görmeyip suçu başkasına atanlara ifrit oluyorum.


25 kuruşluk poşete itiraz edip, kayıp olan 128 milyar doları sorgulamayan kişileri bir kenara bırakıyorum. Lakin kendi evindeki pisliği görmeyip suçu başkasına atanlara ifrit oluyorum. Çalıştığı kurumda makama atandıktan sonra her yolsuzluk usulsüzlük ve becerisizliğe göz yumup ağzını açamayanlar iş siyasete gelince uzman kesiliyorlar. Yani mesele vatan millet değil. Mesele arkanı bir cemaate tarikata veya siyasi partiye dayayıp koltuğa oturmak. Bazı istisnalar hariç kamuya atanmışlarda bu özellikleri görebilirsiniz. Bir Çin atasözü aklımdan çıkmıyor;
-Bir kişi oturduğu yerden kalkmıyorsa kesinlikle altına pislemiş demektir....

Kaliteli İnsan için mücadelemize devam edeceğiz. Lakin her şeyin üstünde Siyaset mekanizması olduğundan Sistem kalitesi gözardı ediliyor. İktidarı ve muhefetiyle siyasi partilerde Kaliteli sistem yok. Muhalefet partilerinin de Slogan dışında altı doldurulmuş proses analizi yapılmış ve kaynaklara göre belirlenmiş projeleri yok. Ayrıca bu projelerin iktidarda kalacakları 5 veya 7 yıl içinde  gerçekleştirmeyi düşündükleri hedefleri, stratejileri ve projeksiyonları da bulunmuyor. Varsa bile benim ve kamuoyunun bilgisi yok.
Bir kurumun başına kalabalık Unvanlı, her konuda uzman(!), en kaliteli kişiyi bile getirseniz Sistem Kaliteli olmayınca bir işe yaramıyor.  Kişi Makama oturunca .... Bakanlığı.....Başkanlığı unvanını kazanıp Özgeçmişine yazılıyor. Üniversitelere Rektör olarak atanan Prof Unvanlı kişilerin Üniversite yönetim sistemi kalitesine kattıklarından durumu anlayabilirsiniz. 
Artık  Milletvekilliği listelerine girebilir. 
Bürokratların Milletvekili aday adayı olma arzuları a bu sebeptendir. Yoksa kendisi de bu durumun farkındadır. Nitelik, beceri, liyakat, doğruluk, dürüstlük ve Kalite özellikleri açısından yetersizliğini bir cemaatin, siyasilerin desteğiyle gizleme ve örtme çabasındadır. İdolü ise felanca şu makamda ise benim bakan, başkan olmam gerekir düşüncesidir. Eee yaşanılan örnekler de tezini doğruluyorsa fikirden harekete geçme zamanıdır.
Seçimler yaklaşıyor ya..  Yukarıda betimlemeye çalıştığım sahnelerin sahadaki çekimini bol bol göreceğiz.
Son 25 yılda bu sistemin başarılı olmadığını artık görmemiz gerekmez mi.
Kalite adına ortaya çıkıp siyaset, ekonomi,  hizmet , sanayi..vb alanlarda faaliyet gösterenlerin Unvan almak, cebini doldurmak, menfaat temini, yandaş kayırması, düşman yaratma dışında vatan, millet ve gelecek nesiller yararına hangi eylemlerine şahit olduk. 
Sürdürülebilir kalkınma hedefleri yerine günü kurtarma, manipülasyon, mış gibi yapıp pireyi deve göstererek günleri geçiriyoruz.
Başta siyasetçiler olmak üzere, medyanın yüzleri, youtoberlar, fenomenler, sanatçılar yüzlerinde kat kat maskelerle ortalıkta boy gösteriyorlar. Çaresizlik içinde hüzünle seyrediyoruz.
Kalben buğz ediyoruz.
Elimizle düzeltemeyip, dille de söyleyemeyince imanımızın en zayıfı olan kalbimizle buğz ediyoruz.
Olsun bu da cesurca bir şeydir:
-Sihirbazlar gibi firavunun yanında yer alacağımıza Mûsâ’nın yanında yer almak,
-İbrahimi ateşini söndürmek için yola çıkan karınca misali olmak gerekmez mi.
Ne dersiniz?
Saygılarımla selamlıyorum. 
6.12.2022 
Sami Öztürk 
İnsan ve Kalite Derneği Başkanı