Göktan Ay


Prof. Dr. Hanefi Özbek Hocanın Türk Müziği Eserlerine Bakış…

Prof. Dr. Hanefi Özbek hoca ile tanışmamız Medipol Üniversitesi GSF Müzik Bölümü Başkanlığı’nda ilerledi. O zaman ki kadrosuna da destek vermeye çalışmıştım...


Prof. Dr. Hanefi Özbek hoca ile tanışmamız Medipol Üniversitesi GSF Müzik Bölümü Başkanlığı’nda ilerledi. O zaman ki kadrosuna da destek

 vermeye çalışmıştım. Sonra İstanbul Türk Müziği Festivali kapsamında yaptığımız Sempozyuma ev sahipliği yaptı. Ve, “22. İstanbul Türk Müziği Günleri” kapsamında yer alacak olan, “Uluslararası Sanat ve Sağlık Sempozyumu ”, 20-22 Mayıs 2015 tarihleri arasında yaptık. Sağ olsun kısa zamanda Bildiri Kitabını yayımlamıştı.

Kısaca boş durmuyor, asıl mesleği olmamasına (Tıp Fak./Farmakoloji) rağmen Türk Müziğine olan sevgisi onu bu alanda çalışma yapmasına vesile oluyor. Müzik alanı Doktorasını (2022) Marmara Üniversitesi SBE İslam Tarihi ve Sanatları ABD Türk Din Musıkisi Bilim Dalı’nda yaptı.

Bize çalışmalarını göndermiş. Kısaca size tanıtmak istiyorum. Çünkü, her çalışma kıymetlidir ve değerlendirilmesi gerekir. Benim görüşüm değişmemiştir: “Müzik Alanının sorunlarını, yine müzik insanları çözecektir ve çözmelidir. Ünvan alıp yatmak doğru değildir. Alana hizmet tarihi bir sorumluluktur.”


 

1/ Türk Müziği Form Bilgisi

Bu eser, Türk Müziği Nazariyatı Kitaplarında form bilgisi ile tür bilgisi konularının birbirinin içine girdiği, hatta her ikisinin de aynı şeyi ifade ettiği, aslında faklı tanımları olduğunu belirtiyor ve örneklerle ele alıyor. Bu gerçekten önemli. Müzik Terminolojisi üzerinde yıllardır birleşemediğimiz bir gerçek ve ben de yazılarımla kitaplarınla, konferanslarımla bu konuya çok eğiliyorum. Aynı dli konuşamazsanız, üniversitede ne işiniz var? diye sorarlarsa cevap veremezsiniz…

2/ Gönülden Esintiler (Saz eserleri)

Hanefi Hoca, saz eserleri bestelerine yer vermiş. Bestenin besteleniş hikayesini de yazmış. ‘Saz eserleri’ yerine ‘Çalgı Eserleri’ mi desek?

3/ Gönülden Esintiler (Besteler)

Hanefi hocanın çeşitli makamlardaki bestelerine yer verilmiş. Ancak, dil olarak TDK yazım kuralları kullanılmalıydı. Mesela: ‘Acem-aşiran’ değil ‘Acemaşiran’, ‘Kürdi’li hicazkar’ değil ‘Kürdilihicazkar’, ‘Nihavend’ değil ‘Nihavent’, ‘Zirgüle’li Suznak’ değil ‘Zirgüleli Suzinak’ olmalıydı. Hanefi Hocamızın (b/bemolleri) donanımda gösterip, fa diyezleri çoğunlukla eser içinde kullanmasını anlayamadık. Bu tür notasyon (çok yapılan bir hatadır) gözü yormaktan başka bir işe yaramıyor ve ana makamın belirlenmesini de zorlaştırıyor. Eğer “geçki yapılıyor” ise zaten mecburen yazılacaktır.

4/ Türk Müziği Usulleriyle Ritmik Okuma (Bona)

Hanefi Hocam, tüm eserlerinde şapka kullanıyor, oysa kaldırıldı. Mesela artık ‘Musiki’ yazılıyor. Bona sistemi, müziğe başlangıçta çok yararlı oluyor. Ama; ‘enstrümental’ değil, ‘enstrümantal” olmalıydı. (İngilizcesi; instrumental / instrumentary) Artık ‘enstrüman’ yerine ‘Çalgı’, ‘Çalgı Eğitimi Bölümü’ YÖK tarafından da kabul görmüş durumda. ‘Türk Sanat Müziği’ yerine ‘Türk Müziği, ‘Batı Müziği’ yerine ‘Çoksesli Müzik’ desek ve “Türk Halk Müziği, Türk Çalgı Müziği, Türk Tasavvuf Müziği vb.’ terimlerde birleşsek mi? Bu terimlere yanlış olarak eklenen ‘Geleneksel’ kelimesini kaldırsak mı? Bu eserde Bona çalışmalarına uygun eser örnekleri de verilmiş.

5/Türk Müziği Usul Bilgisi

Türk müziğinin zengin bir ritmik yapıya sahip olması hem güzeldir hem de öğrenmeyi zorlaştırır. Hanefi Hoca, bu konuda yardımcı olacak bir çalışma yapmış. Yine bu eserde sık sık ‘TSM’ yazımı yanlış olarak karşımıza çıkıyor. Bu eserde de usul konusunda bile birleşemediğimiz ortaya çıkıyor. Basit mi? Ana mı? Temel mi? Küçük mü?

Eserde usullere örnek eserlere de yer verilmiş.

49 Konservatuvar var. Akademisyenler hangi bilgiyi öğretecek? Hangi kurum önder/lider olacak? Böyle bir akademik zihniyet olur mu? Burası Türkiye oluyor. Müzik Akademisyenleri unvan ve makam peşine düşünce asıl sorunlar kenarda kalıyor.

6/Türk Müziği Solfeji (Makam/Çeşni Okuma Bilgisi)

Türk Müziği alanında solfej kitaplarının eksikliği üzerine Hanefi Hoca bu eseri yazmış. ‘Müziksel işitme, okuma ve yazma’ müzik eğitiminin olmazsa olmazıdır. Elbette Türk Müziği deyince Çoksesli Müzik’ten ayrılan tüm özellikleri öğretmek, okutmak, yazdırmak gerekir. Türk Müziğinin kendine has yapısı/sitemi ve özellikleri vardır. Usul bilgisinde belirttiğimiz gibi Türk Müziği Solfej eğitiminde de ortak, kabul edilmiş bir müfredat oluşturulamamıştır. Bu eserin 15. Sf. 2. Paragrafında Donanımın ne olduğu açıkça belirtilmiştir. (Bkz.3. mad.) 

THM’de bağlamaların perdelerinin 32-28’den 17’lisisteme indirgenmesine eserde dikkat çekilmiştir. 12 sesli tampere siteme gidiş mi yapılmaktadır? Sorusu dillendirilmiştir ki doğrudur.

Örneklerle desteklenen ve büyük bir emekle hazırlanan bu temel eserin, ülkemizin ilk Türk Müziği Konservatuarı olan İTÜ TMDK tarafından incelenmesi şarttır.

Özellikle Türk Müziği Ses Sitemi üzerinde çalışacak akademisyenlerin, bir çalgıyı iyi derecede çalabilmesi, fizik-geometri-akustik ve ölçme-değerlendirme vb. sistemlerini bilmesi, teorik bilgilerle donanması şarttır.

Prof. Dr. Hanefi Özbek Hocaya sağlıklı yıllar diliyor, eserlerini gönderme nezaketinde bulunduğu için teşekkür ediyorum.