Müslüman’ın öncelikli tercihi ne olmalıdır? Dünya mı, ahiret mi?
Aristo mantığının gereği bu sorunun cevabı tek olacaktır/genellikle olmaktadır. Muhatap cevaben ya dünya ya da ahiret diyecektir/demektedir.
Maalesef gerçekten de öyle olmaktadır. Sorunun muhatabı dini bütün Müslümanlar genellikle ahiret cevabı vermektedir.
Şüphesiz isteklerinin ve dualarının karşılığını dünyada isteyenler de1 vardır. Oysa;
Yine onlardan: “Ey Rabbimiz! Bize dünyada bir güzellik ve ahirette de bir güzellik ver ve bizi ateş azabından koru!” diyenler vardır. (Bakara/201-Elmalılı Hamdi Yazır Meali)
“İşte onlar için, kazandıklarından bir nasib vardır. Allah, hesabı çok çabuk görür.” (Bakara/202-Elmalılı Hamdi Yazır Meali)
Ayetleri gereğince hem dünya hem de ahiret için iyilik ve güzellik istemekle yükümlüdür mümin.
Hem Kutlu Elçi Hz. Muhammed’e atfedilen, “Hiç ölmeyeceğini zanneden biri gibi çalış, yarın ölecek biri gibi de tedbirli ol.”2 (Câmiu’s-Sagîr, II/12, Hadis No:1201) sözü de bu müthiş dengeyi ifade etmez mi?
Müslümanlar için ayların sultanıdır Ramazan. Kur’an ayıdır.
Hayır! Bütün yıl sergüzeşti yaşayıp bu ayda “Müslüman” olmak değildir vaka.
Yılın her günü dikkatli ve hassas olmak zorunda olan mümin, bu ayda çok daha fazla hassas ve dikkatli olmak gereğini hisseder.
Yine Kutlu Elçi’nin “Müslüman, insanların elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir” (Tirmizi, İman-12) sözü gereğince “güvenilir kişi” olmak zorundadır.
Güvenilir kişi olmanın örnekliğini de bizatihi Hz. Muhammed “El-Emin” olarak vermiştir yaşantısında.
Hacı Bektaş-ı Veli de “Eline, beline, diline sahip ol” diyerek konuyu harika bir şekilde özetlemiştir.
Ramazan ayında oruç tutmak gereğini atadan, anadan, babadan bilir Müslüman. Apaçık kitabında da3 oruç açık ve net olarak ifade edilmiştir;
“Ey iman edenler! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki korunursunuz.” (Bakara/183-Elmalılı Hamdi Yazır Meali)
“(Size farz kılınan oruç), sayılı günlerdedir. İçinizden hasta olan veya yolculukta bulunan ise, diğer günlerde, tutamadığı günler sayısınca tutar. Ona dayanıp kalacaklar üzerine de bir yoksulu doyuracak kadar fidye gerekir. Her kim de hayrına fidyeyi artırırsa, hakkında daha hayırlıdır. Bununla beraber, eğer bilirseniz, oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.” (Bakara/184-Elmalılı Hamdi Yazır Meali)
“O Ramazan ayı ki, insanları irşad için, hak ile batılı ayıracak olan, hidayet rehberi ve deliller halinde bulunan Kur’ân onda indirildi. Onun için sizden her kim bu aya şahit olursa onda oruç tutsun. Kim de hasta, yahut yolculukta ise tutamadığı günler sayısınca diğer günlerde kaza etsin. Allah size kolaylık diler zorluk dilemez. Sayıyı tamamlamanızı, size doğru yolu gösterdiğinden dolayı Allah'ı tekbir etmenizi ister. Umulur ki şükredersiniz.” (Bakara/185-Elmalılı Hamdi Yazır Meali)
Kutlu Elçi Hz. Muhammed, insanın oruç dışında her amelinin kendisi için olduğunu fakat orucun Allah için olduğunu ve mükâfatını da Allah’ın vereceğini söylemiştir.
Oruçlu iken ne yapmamız gerektiği konusunda “Oruç kalkandır. Biriniz oruç tuttuğu gün kötü söz söylemesin ve kavga etmesin. Şayet biri kendisine söver ya da çatarsa: ‘Ben oruçluyum’ desin” (Buhârî, Savm 9; Müslim, Sıyâm 163) diyerek müthiş bir örneklik bırakmıştır bize.
Bir Ramazan’a daha kavuştuk.
İnanan insanlardan sağlıklı olanlar ve yolculukta olmayanlar oruç tutacaklar. Allah kabul etsin.
Ancak bu Ramazan’a ülkemiz maalesef “seçim gündeminde” girmektedir.
El ve beli bilememem ama insanların dillerine nasıl sahip çıkacaklarına tanıklık edeceğiz. Umarım korkum yersizdir ve ben yanılırım. Ama malum, seçim atmosferlerinde kavgada söylenmeyecek sözler söylenir bizde.
Bu arada kulüp başkanları ve yöneticileri ile tribünlerde taraftarların da kulağını çınlatayım.
Hayırlısı bakalım.
Bu Ramazan’ın hürmetine Doğu Türkistan ve Filistin ile Yemen’in açlıkla sınanan insanları başta olmak üzere tüm mazlumlara kurtuluş diliyorum.
“Allah’ım! Tüm dünyada barış ve esenlik içinde bir Ramazan nasip et bize” diye dua ediyorum.
“Hoş Geldin Ya Şehr-i Ramazan”
1 Nihayet hac ibadetlerinizi bitirdiğiniz zaman, önceleri babalarınızı andığınız gibi, hatta daha kuvvetli bir anışla Allah'ı anın. İnsanlardan kimisi: "Ey Rabbimiz! Bize dünyada ver!" der. Onun için ahirette hiçbir kısmet yoktur. (Bakara/200-Elmalılı Hamdi Yazır Meali)
2 Bu sözün hadis olmadığı da söylenmektedir. Değilse de güzel bir sözdür. Bakara 201 ile çelişmemektedir.
3 Hac Suresi/16
