Yüksel Durak


SABIR VE DİRENCİN DEMOKRATİK ADI: EYT

Kadim ve genel geçer bir söylemdir; devlette devamlılık esastır.


Her türlü iktidar gelip geçicidir; öyle ya Sultan Süleyman’a kalmadı dünya...

Doğal olarak hükümetler de gelip geçicidir; bir gün var, bir gün yok.

Buna karşın devlet bakidir.

O kadar bakidir ki, sonsuzdur... Osmanlı buna “Devlet-i Ebed-Müddet” demiştir.

POLİTİKA VE POPÜLİZM

Birincisi İtalyanca, ikincisi Fransızca iki sözcük... İkisini de biliyoruz.

Ancak “popülizmin” TDK’de ki tanımlarından ikincisi çok hoş: Halk yardakçılığı.

Bizim partilerimiz sever popülizmi... Biz de severiz millet olarak, hoşumuza gider.

BİR SEÇİM KAMPANYASI

Seçim kampanyalarında vaatler gelir ardı ardına. 

Siyasal partiler ve onların genel başkanlarını tutabilene aşk olsun. 

Vaat yarışı o kadar hızlanır ki, “O ne veriyorsa 5 fazlasını veriyorum” unutulmaz bir kayıt olarak tarihe geçer... Evler, arabalar duyulmuştur meydanlarda...

İnanılmaz olduğunu, bunun bir propaganda olduğunu biliriz ama severiz, bazen oyumuzu da veririz.

Seçimden sonra vaatlerin çok ama çok büyük bir kısmı politikanın çöplüğüne atılır.

Ne yapsın adamlar; enkaz devralmışlardır...

BİR HÜKÜMET GELİR

Vaatlerinden birini unutmaz bir hükümet. Seçim kampanyasında vaat ettiği erken emeklilik hakkını “verir” millete. Ülke 37-38 yaşlarında genç emekliler cennetine döner.

Dünya genelinde 4 çalışana karşılık 1 emekli olurmuş. 3 çalışana 1 emekli de idare edermiş. Ama erken emeklilikle bu oran ülkede 1,7 çalışana 1 emekli oranına düşmüş. 

Sosyal Güvenlik Kurumu ne yapsın? Kurumun bürokratları ne yapsın? 

Kurumun batmaması mucize...

BAŞKA BİR HÜKÜMET GELİR

Bu yükün taşınılmaz olduğunu görür... aslında herkes bilmektedir. İş, kurumun batmasından öte bir hâl almıştır.

Bunun önüne geçmek için emeklilikte prim, gün ve yaş sınırları belirler. 

Bu sınırlar, kadınlar için 50’nin, erkeler için 60’ın üstünde yaşlar demektir.

Bu yaşların çok daha altında emeklilik hakkı kazananlar ve emekli olma gününü bekleyenler hayal kırıklığına uğrar; hani devlette devamlılık esastı...

ÇİFT DİKİŞ

Emekli olmak için, devletin kendisine sunduğu prim ve gün sayısını tamamlayanlar henüz çok gençtir ve belirlenen yaşa ulaşmaları için önlerinde uzun zamanlar vardır. 

Bu durumda olan kişilerin sayıları da hayli fazladır... süreç içinde milyonları bulacaktır. 

Bu insanlar, devletin kendilerine sunduğu sözün yerine getirmesini istemekte ve beklemektedir. 

Zaman içinde “Emeklilikte Yaşa Takılanlar” ismini alıp “EYT” kısaltmasıyla gündemin değişmez konularından biri olurlar. Organize olurlar, örgütlenirler.

Buna karşın 2002’de iktidara gelen siyasi parti ve genel başkanı “popülizme” karşıdır... Vatan ve millet; kısaca devletin menfaati esastır.

Genel başkan ve partisi açıkça “Çift Dikiş” karşıtıdır. Seçim kaybetme riskini göze alarak erken emekliliğe karşı olduklarını yeri geldikçe beyan ederler.

Muhalefet ise -belki de doğal olarak- EYT’den yana tavır alır.

SEÇİMLER BİTMEZ

Bir yanda devletin “âli menfaatleri”, bir yanda sayısı 2 milyonu geçmiş organize ve örgütlü bir kitle vardır. Muhalefette hükümeti sıkıştırmaktadır.

Seçim üstüne seçim kazanmış, zaferden zafere koşmuş parti ve genel başkanı bu defa gerçekten sıkışmıştır. O kadar ki, ülke, EYT’li olanı olmayanı, bir kabine sonrası müjde açıklayacağını söyleyen Sayın Cumhurbaşkanı’nın konuşmasına odaklanmıştır. Muhtemelen bu müjde EYT olacaktır. Kamuoyunun beklentisidir bu.

Hayır, Sayın Cumhurbaşkanı, EYT’den pek bahsetmez, bir “doğalgaz rezerv” müjdesi verir. Konuşmayı izleyen basın mensupları şaşkındır... bu müjdeyi alkışlamak akıllarına gelmez.

Sayın Cumhurbaşkanı hemen ertesi gün tekrar bir açıklama yapar ve “EYT” müjdesini verir. Bu müjde doğalgaz rezerv müjdesini bir anda rafa kaldırır. 

DEMOKRASİ

EYT’liler harika bir “hak” mücadelesi vermişlerdir.

Bu mücadeleyi sabır ve dirençle sürdürmüşlerdir. 

Organize olmuş ve örgütlenmişlerdir.

“Hak verilmez, alınır” ya da “söke söke alırız” mücadelesini fevkaladenin fevkinde bir “demokratik talep” örneğiyle göstermişlerdir.

Kırmadan, dökmeden, yakmadan, yıkmadan hakkın/hakların alınabileceğini örneklemişlerdir.

Demokrasi ve haklar konusunda ülkeye büyük bir umut vermişlerdir. Bu büyük bir umuttur, çünkü EYT’liler içinde her görüşten, her partiden, toplumun her kesiminden insanlar vardır. O insanlar bir araya gelmiştir. 

EMEKLİLİK

Devletimizin bir emeklilik sorunu vardır. Dolayısıyla milletimizin ciddi bir emeklilik sorunu vardır. 

Sayın Cumhurbaşkanı “Çift Dikiş” konusunda doğru söylemiştir. Zira 2 milyonun üstünde genç emekli, çalışmaya devam edecektir. Ama bunu keyfinden yapmayacaktır; bir zorunluluktur bu. 

Bu ülkede emekli maaşıyla geçim çok zordur... son birkaç yıldır daha da zorlaşmıştır. 

En düşük emekli maaşının 3 bin beş yüz TL civarında olduğu bir ülkede geçim, zorluğun da ötesinde bir hâldir. Buna da mutlak bir çözüm şarttır. 

EYT DERS OLSUN

EYT’lilere hayırlı olsun demek ve teşekkür etmek borcumuzdur. Gerçekten çok güzel bir örnekliktir. 

Bu halen iktidarda olan parti ve yöneticilerine, muhalefet partilerine ve yöneticilerine, siyasete atılmayı, siyaset yapmayı düşünen gençlere ders olsun. 

Popülizm kısa vadede kendilerine görece bir başarı getirse de uzun vadede hiçbir faydası olmamaktadır. Popülist politikacı ve partiler yok olup gitmektedir... Pek de iyi hatırlanmamaktadır.