ŞAMPİYON CİM BOM BOM
Başkanların takımı değil, kulübün başkanları
Galatasaray, 2022-23 sezonunda Cumhuriyet’in 100. yılında 23. şampiyonluğunu kazanarak tarihi bir başarıya imza atmıştı.
Galatasaray, kuruluşunun 100. yılında şampiyon olamamıştı. Oysa bu tarih itibariyle kuruluşunun 100. yılında şampiyon olmuş iki takım vardı. Birçok takımın da 100. yıllarında şampiyon olma ihtimali vardır. Ancak Cumhuriyet’in 100. yılında sadece bir takım şampiyon olabilirdi.
Şampiyon olmak zordu… Fakat şampiyon kalmak çok daha zordu.
Ancak söz konusu Galatasaray olunca, genlerinde var bu takımın. Elbette tek sezon şampiyonlukları vardır lakin genellikle en az iki yapmadan bırakmaz. Bilindiği üzere üçü, dördü de vardır.
Dursun Özbek yönetimi, Sportif AŞ’de Başkan Vekili Erden Timur ile birlikte takımı çalıştırma ve teknik direktörlük işini Okan Buruk ve ekibine vermişti.
Özbek’in ikinci döneminin birinci yılında Galatasaray şampiyon olmuştu.
Kutlamaların hemen ardından 2023-24 sezonu için çalışmalar başlamıştı.
Bazı futbolcularla yollar ayrılırken takıma çok ciddi takviyeler yapıldı.
Şampiyonluk sezonunun süper yıldızı, Gollerin Efendisi Icardi bonservisiyle Galatasaray’a geldi. El-Turko çok büyük paralara karşın Galatasaray’ı tercih etmişti.
Bundesliga’dan harika sol bek Angelino ile bizden biri, Kerem Demirbay kadroya dâhil edildi.
Sonrasında Davinson Sanchez, Kaan Ayhan, Bakambu, Günay Güvenç, Tete, Ndombele, Zaha ve Hakim Ziyech gibi büyük isimler kadroya katıldı.
Devre arasında Angelino ve Bakambu giderken Berkan Kutlu çağrıldı. Ayrıca Köhn ve Vinicius alındı.
Devre arasında rekor bir ücretle Bayern Münih’e giden Boey’in yerine de Aurier alındı.
Aynı dönemde Ali Koç’un Fenerbahçe’si Jesus’u göndermiş, teknik direktör olarak tekrar İsmail Kartal’ı takımın başına getirmişti. Şampiyonluk için kolları sıvayan Fenerbahçe başta Tadic, Dzeko, Fred gibi isimler olmak üzere kadrosunu ciddi anlamda güçlendirmişti.
Süper Kupa finali bu iki takımın ilk sınavı olacaktı fakat Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) finali ileri bir tarihe erteledi. Ancak sezon Avrupa kupaları maçları nedeniyle hayli erken başladı.
Galatasaray, Şampiyonlar Ligi ve Fenerbahçe, UEFA Konferans Ligi ön elemelerini başarıyla geçip gruplara kaldı. Ön elemeleri geçen Beşiktaş’ta gruplara kalırken Adana Demirspor veda etti.
Şampiyonlar Ligi A grubunda Cim Bom’un rakipleri;
Bu kupanın devlerinden Bayern Münih,
Eski günlerinde olmasa da Premier Lig’den Manchester United ve
Kuzey’in sıkı takımlarından Kopenhag oldu.
Grup çok ama çok zorluydu.
Galatasaray İstanbul’daki maçta rakibini neredeyse ezse de, Almanya’da çok başa baş oynasa da Bayern’den puan alamadı.
Kopenhag ile Rams Park/Ali Sami Yen’deki ilk maçta takım, gerçekten çok iyi oynadığı maçta 2-0 geriye düşmüş, maçın sonlarına doğru 2-2’yi bulmuştu. İkinci maçı kaybetti Galatasaray.
Şampiyonlar Ligi’nde ezeli rakip gibiydi artık Manchester United. Old Trafford Stadında maçı 3-2 kazandı takım. Okan Buruk, Manu’yu burada yenen ilk Türk teknik direktör olarak kayıtlara geçti.
İstanbul’daki maça doğrusu yürekler nasıl dayandı hayret. Cim Bom 2-0 geriye düştüğü maçı 3-3 bitirdi ve grubunda 3. olarak UEFA Avrupa Ligi’ne devam etme hakkını kazandı.
Avrupa Ligi’nde Sparta Prag eşleşmesi sonuçları itibariyle can sıkıcı oldu. 3-2 kazanılan maçın rövanşı 4-1 kaybedildi ve Avrupa’ya veda edildi.
Galatasaray, Türkiye Kupası çeyrek finalinde, bu sezon küme düşen Karagümrük’e yenilerek elendi. İlginç olan Fenerbahçe’nin de küme düşen Ankaragücü’ne elenmesi oldu.
Sezona 4 kupa iddiası ile giren bu iki takımdan Galatasaray’ın iki kupa hedefi kalmıştı. Fenerbahçe daha bereketliydi, 3 kupa hedefi devam ediyordu ki bunlardan en kolayı Konferans Ligi’ydi. Takımlarımız bu kupada futbol kamuoyunun muhtemelen adını ilk kez duyduğu, söyleyemediği ve asla yazamadığı takımlarla oynuyordu.
TFF’nin ileri bir tarihe ertelediği Süper Kupa finalini Suudi Arabistan’da oynatma kararı tepkilere neden olmuştu. 100. yıla denk gelen finalin sembol şehirlerden birinde oynatılması çoğunluğun isteğiydi. Eğrisi doğrusu… Final oynanamadı, bir kez daha ertelendi.
Galatasaray ve Fenerbahçe maçı 7 Nisan 2024 Pazar günü Şanlıurfa’da oynanacaktı.
Galatasaray sahadaydı. Fenerbahçe U-19 takımı ile sahadaydı. Başkan Ali Koç kafilenin başındaydı. Teknik Direktör İsmail Kartal 3 gün rapor almıştı. Takım, başlama vuruşundan sonra sahadan çekilecekti.
Maç başladı. Fenerbahçeli çocuklar baskı yapar gibi oldu. Abdülkerim Bardakçı doldurdu, Barış Alper Yılmaz aşırdı, Icardi vurdu, gol… Birinci dakika dolmadan şok bir gol… Gol sonrası çocuklar sahadan çekildi. Fenerbahçe ezeli rakibine tarihinin en kolay kupasını hediye etmiş oldu.
11 Ağustos 2023 tarihinde Süper Lig başladı. Galatasaray Kayseri’de 0-0 ile 2 puan bırakırken Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzon sezona 3 puan ile başladı.
İkinci hafta Galatasaray Trabzon’u 2-0 yenerken Fenerbahçe liderlik koltuğuna oturdu.
9. haftayı Fenerbahçe 27 puanla zirvede kapadı. Evinde Beşiktaş’ı 2-1 yenen Galatasaray 25 puanla ikinci sıradaydı. Bir kaybı daha vardı Cim Bom’un; Icardi…
Galatasaray atağında Icardi ceza sahası içinde voleyi vuracakken Ghezzal’ın müdahalesiyle yerde kaldı. Açık faulü hakem görmedi, VAR müdahale etmedi.
Sakatlanan Arjantinli sonrasında birkaç maç kaçırdı, sezonun büyük bir kısmını sakat sakat oynayarak tamamladı.
Fenerbahçe sezona çok iyi ve havalı bir başlangıç yapmış, oynadığı bütün maçları kazanmıştı. Bu maçların büyük kısmını çok kolay ve farklı kazanmıştı. Birçok yorumcu ve yazara göre şampiyon belliydi.
Buna karşın Trabzon ve Beşiktaş hiç iyi gitmiyordu. İki takım inişli çıkışlı bir grafik ile yarıştan kopmamaya çalışıyordu.
11. haftada Kadıköy’de konuk Trabzon’du. Fenerbahçe tarihi farklardan birini elde edebilirdi.
Maç başladı. Trabzon sürpriz bir şekilde öne geçti. 47. dakikada bordo mavililer skoru 3-0’a getirdi. Ülker Stadyumu’nda tam bir şok… Sonrasında hakem kararları geceye damga vurdu. Kalan bölümde Fenerbahçe 2 gol buldu ama 3-2 yenilmekten kurtulamadı. Serilere son veren Fenerbahçe liderlik koltuğunu 1 puan farkla Galatasaray’a devretti.
Galatasaray Kasımpaşa’yı 2-1 yenmişti.
12. hafta Münih dönüşünde Hatay’a 2-1 yenildi Galatasaray ve ligde ilk mağlubiyetini aldı. Maçın en kritik anı yine Icardi ile yaşandı. Maçın sonlarında Hatay ceza alanında Icardi’nin ayağına açık basmayı ne hakem gördü ne de VAR.
Adana Demirspor ile 0-0 berabere kalan Fenerbahçe averaj ile yeniden liderlik koltuğuna oturdu.
Galatasaray 16. haftada Sivas deplasmanından 1 puan ile dönünce puan farkı 2’ye çıktı.
18. hafta derbi haftasıydı. Fenerbahçe ile Galatasaray 0-0 berabere kaldı. Sezonun en kötü maçlarından biriydi bu. Fenerbahçe isabetli şut atamazken Galatasaray’ın tek isabetli şutu vardı. Topla oynama 43 dakika filandı. Maçın en önemli anı ceza sahası içinde Djiku-Icardi pozisyonuydu. Pozisyonu hakem görmedi… VAR da görmedi… İlginçtir; yayıncı kuruluşta görmedi.
Süper Lig’in ilk yarısını Fenerbahçe 50 puanla lider tamamlarken Galatasaray 48 puanla ikinci sırada yer aldı. Fenerbahçe ile üçüncü sıradaki Trabzon arasında 14, Beşiktaş ile 18 puan fark vardı.
21. haftada Galatasaray Trabzon’dan müthiş bir galibiyetle döndü, maçı 5-1 kazandı. Fenerbahçe evinde Samsun ile 1-1 berabere kalınca puanlar yeniden eşitlendi.
25. hafta liderlik devri teslimiydi. Fenerbahçe Kadıköy’de Alanya ile 2-2 berabere kalınca Başakşehir’i 2-0 yenen Galatasaray 66 puana ulaştı ve 2 puan farkla liderlik koltuğunu oturdu.
Bu haftalarda Galatasaray’a liderliği vermek şampiyonluğa veda gibidir. Cim Bom bu haftalarda liderliği ele geçirince geri vermez pek…
28. haftada Kadıköy’ün gözü kulağı Dolmabahçe’de TÜPRAŞ Stadyumu’ndaydı. Galatasaray puan kaybederse liderlik geri alınabilirdi. Ancak Galatasaray Beşiktaş’ı 1-0 yendi.
30. haftada Galatasaray çok zorlu bir maçta Kasımpaşa’yı 4-3 yendi. Bu defa Fenerbahçe puan kaybedebilirdi. Akyazı’da Trabzon’un konuğuydu Fenerbahçe. Fazlasıyla olaylı maçı sarı lacivertliler 3-2 kazandı.
33. haftada Galatasaray Pendik’i 4-1 yendi ve puanını 90’a çıkardı. Fenerbahçe Sivas’ta 2-2 ile puan kaybedince fark 4’e çıktı. Eskiden böyle durumlarda gazeteler “Galatasaray Şampi…” manşetleri atardı.
Beşiktaş ve Trabzon şampiyonluk yarışına çoktan havlu (neredeyse ilk yarı sonunda) atmıştı. 34. haftada Fenerbahçe 10 kişi kalan Beşiktaş’ı 2-1 yendi. Ama Galatasaray hata yapmamış ve Adana Demirspor deplasmanından 3-0’lık galibiyetle dönmüştü.
35. haftada Cim Bom Sivas’ı 6-1 yendi. Fenerbahçe Konya’dan 0-0 ile dönünce puan farkı derbi öncesi 6’ya çıktı.
37. hafta dananın kuyruğunun kopacağı hafta… Olmadı. Ali Sami Yen’de ilk yarıdakinden pek farkı olmayan bir derbi oynandı. Maç öncesi Mert Hakan Yandaş’la olaylar başladı. Maç gergin devam etti. 10 kişi kalan Fenerbahçe Galatasaray’ı 1-0 yendi, çok ama çok sevindi. Puan farkını son maç öncesi 3’e indirdi. Maç sonrası olaylı bitti.
Son haftada önceki haftanın Galatasaray’ından hiç eser yoktu. İstediği gibi oynadı Galatasaray ve Konya’yı 3-1 yendi, İstanbul’a şampiyon olarak döndü.
Anadolu’nun yaygın tabiriyle arifeyi göstermişti Galatasaray ama bayramı asla…
Dursun Aydın Özbek ve yönetimi… İkinci döneminde ikinci kez şampiyon oldu Dursun Başkan.
Atanmış yönetici, Sportif AŞ Başkan Vekili Erden Timur müthiş bir çalışma ve emek verdi, başarıda ciddi pay sahibi oldu.
Okan Buruk ve teknik ekip… İkinci senede ikinci şampiyonluk… Muhteşem.
Fernando Muslera… Çoktandır bizden biri… Bizim çocuğumuz. Başarıları saymak çok zor… 7 Süper Lig şampiyonluğu olmak üzere 17 kupa. Sezonun en az gol yiyen kalecisi.
Arthur Köhn… Devre arası transfer… Sol bek mevki sorununu çözen adam.
Davinson Sanchez-Victor Nelsson-Abdülkerim Bardakçı… Sezonun en iyi stoperleri... Ama biri dışarıda kalmak zorunda... Okan Buruk dönüşümlü olarak formayı verdi.
Sacha Boey… Muhteşem sağ bek. Devre arasında rekor transfer ücretiyle Bayern’e gitti. Galatasaray bütçesine büyük katkı yaptı.
Kaan Ayhan… Süper gurbetçi. Stoperde ona yer yoktu ama hocasının görev verdiği her yerde oynadı, büyük katkı verdi. Sezonun bir kısmında sakatlıkla oynadı.
Kerem Demirbay… Bundesliga’dan geldi. Orta sahada Torreira’nın en büyük yardımcısı oldu. Zaman zaman süper sol ayak golleriyle mest etti. Taraftarın “Dayı’sıydı”.
Hakim Ziyech… Sanırsın ki zorla, silah zoruyla top oynatılıyor. Şüphesiz beklentinin altında kaldı fakat “patlayan sihirli sol ayağıyla” çok önemli katkı verdi.
Berkan İsmail Kutlu… Taraftarın bir kısmıyla yıldızı barışmamıştı. Git dendi, gitti. Devre arasında gel dendi, geldi. Okan Buruk nerde dediyse orada oynadı. Son haftalara 2 gol sıkıştırması muhteşemdi.
Lucas Torreira… Muslera’nın hemşerisi. Boyundan ve kilosundan büyük ciğer… Azim hırs, inanç… Olağanüstü bir standart… Bir futbolcu, bir sezonda, her maçı aynı yüksek performansla oynayabilir mi yahu? Oynarmış…
Dries Mertens… Ciro Mertens’in babası… Şampiyonluk mimarı. Özellikle ikinci devrede acayip bir katkı. Asistler ve goller… Yaş da ne demek… Asistlerin Efendisi bir adam…
Muhammed Kerem Aktürkoğlu… Son yıllarda Galatasaray’ın en iyisi… Ancak bu sezonun en şanssızı… 15 gol 8 asist ile doğrudan 23 gol katkısı. Sezonun ilk devresinde hocasının verdiği görevle forvet arkası oynadı. Bu mevki ona uygun değildi ama elinden geleni fazlasıyla yaptı. Ancak taraftarla arası bir şekilde bozuldu. Kerem’i hocasına ve başta Icardi olmak üzere arkadaşlarına sormak lazım.
Barış Alper Yılmaz… Kısaca BAY… Muhteşem bir kariyer sezonu... Kale hariç neredeyse her mevkide oynadı. Son düzlükte Mertens ile birlikte takımı sırtlayan futbolcu. Böylesi bir çıkış futbolda çok az görülür.
Zaha… Premier Lig’in süperlerinden değil ama her dem gözdelerinden. Süre almakta çok zorlandı. Okan Buruk isme forma veren biri değildi. Hak etmek gerekirdi. Az süre alsa da kritik gol ve asistleriyle önemli katkı verdi.
Mauro Icardi… Kelimenin tam telmihiyle tam bir yıldız… Antrenmanlarda, maçlarda, maç sonlarında, kutlamalarda yıldız… El-Turko’ydu o, Gollerin Efendisi, gol kralıydı… Meğer mesajların da efendisiymiş.
Günay Güvenç… Muslera’nın yedeği… Bir kez ilk 11 oyandı, önemli bir kurtarışla 3 puana katkı verdi.
Angelino… Beklenen performans bir türlü gelmedi. Devre arasında gitti.
Aurier… Devre arasında sağ bek için alındı ancak Afrika Kupası’ndan sakat geldi. Pek fazla süre alamadı. Bu sezon Barış Alper’i ve Kaan’ı kesmek her babayiğidin harcı değildi.
Ndombele… Olmadı. Oysa bu kadroda iyi bir Ndombele harika olabilirdi.
Oliveira… Geçen sezonun yıldızlarındandı. Bu sene sakatlıklarla boğuştu, olmadı.
Mateus Cardoso Lemos Martins… Tete… Beklenen patlamayı bir türlü yapamadı.
Vinicius… Devre arası alındı. Çok süre alamadı ama kısmetliydi. Kasımpaşa maçında şampiyonluk kliplerine girecek gollerden birini attı.
Gençler… Jankat Yılmaz, Ali Turap Bülbül, Ali Yeşilyurt, Efe ve Hamza Akman, Eyüp Aydın, Gökdeniz Gürpüz, Baran Demiroğlu… Bu kadroda yer almak onlar için inanılmaz mutlu bir deneyim oldu.
Taraftar… Şüphesiz sezonun en iyi taraftarı takımını şampiyon yaptı. Şampiyon olmak bu taraftarın hakkıydı.
Şimdi hedef 25. şampiyonluk… Hedef 5. yıldız… Ve tabii Galatasaray’ın olmazsa olmazı Avrupa…
Bu başarıda esas faktör mutluluktu. Güler yüzlü, neşeli ve iyi olmaktı. Maç sonlarında aileler ve çocuklarla sevinçler harikaydı. İyiler sonunda ka24ndı…
Bir diğer faktör; başkanların kulübü değildi Galatasaray. Elbette Merhum Ali Sami Yen kurucu başkandı. Çok önemli, özel ve çok kıymetliydi. Ali Sami Bey’le birlikte Galatasaray’ın her başkanı özel ve önemli adamlardı. Çok kıymetli insanlardı. Ama hiçbir zaman “Falanca başkan, Cim Bom şampiyon” tezahüratı yapılmadı onlara. Onlar görevlerini yapar ve giderlerdi… Bazen başarılı olanlar bile çekilir ya da seçim kaybederdi. Galatasaray’da hemen hiçbir başkanlık seçimi tek adayla yapılmaz. Bakınız; ikinci döneminde 2 şampiyonluk yaşayan Dursun Özbek’in rakibi oldu Süheyl Batum.
Başarısız olan başkanlar… Onlar zaten durmaz… Durmaya çalışsalar da seçilemezler.
Kurumsal bir yapıdır Galatasaray.
Şampiyon Galatasaray Şampiyonlar Ligi için play-off turu oynayacak
İkinci Fenerbahçe Şampiyonlar Ligi 2. ön eleme turundan başlayacak.
Beşiktaş UEFA Avrupa Ligi’ne play-off turundan, Trabzon 2. ön eleme turundan başlayacak
Başakşehir UEFA Konferans Ligi’ne 2. ön eleme turundan başlayacak
Ankaragücü, Karagümrük, Pendik ve İstanbulspor ligden düştü.
Süper Lig en kötü sezonlarından birini yaşadı.
TFF neredeyse hiçbir işi doğru düzgün yapamadı.
MHK, hakemler ve VAR çok yetersiz kaldı. İyi yönetilen maç çok azdı.
Hakem dövüldü. Derbilerde olaylar çıktı. Sahadan takım çekildi.
Süper Kupa finali zorlukla oynandı… Daha doğrusu oynanamadı. Fenerbahçe maça U-19 ile çıkıp maçtan çekildi.
Fenerbahçe ligden çekilme kartını ileri sürdü. Karar için Ülker Stadında kongre yaptı.
Başkan Ali Koç, muhtemelen en fazla basın toplantısı yapan başkan olarak kayıtlara geçti.
Merhum Özdemir Asaf’tan esinlenerek;
Her şey aynı hızla kirlendi, futbol birinciliği kimseye bırakmadı… Desek.
Bir de “Fenerbahçe büyüklüğü ne şampiyonluk büyüklüğü, ne kupa büyüklüğüdür. Onun büyüklüğü başka bir büyüklüktür işte, adı konamaz.” diyen Merhum İslam Çupi, bugünleri görseydi ne derdi bilinmez ancak “Galatasaray’ın büyüklüğü…” diye bir yazı yazması çok da şaşırtıcı olmazdı.
Çünkü Fenerbahçeli İslam Çupi bir gazeteciydi…
Bir şampiyonluk hikâyesinin ikinci bölümü; 38 hafta tekmili birden hikâyesi, sıkılmayan okurlar, meraklı okurlar ve özellikle Galatasaraylı okurlar için yarın Enpolitik’te olacak.