Efendi Barutçu


SAYIN CUMHURBAŞKANI BU ALİCENAPLIĞI BİR MİKTAR DA BİZ MÜSLÜMAN TÜRKLER’E GÖSTEREMEZ MİSİNİZ?

Tarih boyunca Türk devlet geleneğinde vatandaşların dinine, diline, mezhebine, deri rengine bakılmaksızın aynı hizmetlerin götürüldüğünü biliyoruz. Zat-ı Âli’nizin de bu tür hizmetlere imza atmış olması takdire şayandır. Lâkin, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucu unsuru Türkler olarak bu gayrimüslim vatandaşlarımıza gösterdiğiniz alicenaplığınızdan bir nebze de biz beklemiş olsak fazla bir şey mi istemiş oluruz?


Sayın Cumhurbaşkanı,

18 Aralık 2022 tarihinde Mardin’de gençlerle yaptığınız buluşmadaki konuşmanızın bir yerinde “Gayrimüslim vatandaşlarımızın dini vecibelerini yerine getirebilmeleri, ayrıca dini ve kültürel mirasın korunması için önemli çalışmalar yaptık. Cemaat vakıfları konusunda 2003 ve 2008’de kabul edilen yasal değişiklikler önemli iyileştirmeler gerçekleştirdik. Bu kapsamda şimdiye kadar 1015’ten fazla araziyi ve 21’den fazla taşınmaz malı gayrimüslim cemaatlerine ait kurumlara devrettik. Sadece Mardin’de 4 ayrı Süryani vakfımızı 55 taşınmazının mülkiyetine yeniden kavuşturduk. Ermeni cemaati vakfına iade ettiğimiz gayrimenkullerin sayısı 400’ü aştı. Batman Gercüş’te yüz yıldır ibadete kapalı bir vaziyette duran Aziz Aho Manastırının restorasyonunu gerçekleştirerek 2018’de yeniden hizmete girmesini temin ettik. Trabzon Sümela Manastırında 95 yılın ardından yeniden dini ibadet yapılabilmesini biz sağladık. Van Akdamar Kilisesini 2010 yılındaki restorasyonunun ardından kullanıma açtık. Türkiye Cumhuriyeti’nin hazinesinden ödemek suretiyle bütün masrafını yaptık. Avrupa’nın en büyük Sinagogu olan Edirne Büyük Sinagogu’nu 46 yıl sonra restore ederek Yahudi vatandaşlarımızın hizmetine sunduk. Aralarında Aya Yorgi Kilisesi, bölücü örgütün saldırıları sonucu zarar gören Surp Giragos ve Mar Petyun Keldani kiliselerinin de bulunduğu 100’den fazla kilise ve sinagogu restore ederek tekrar ibadete açılmasını temin ettik. Gençler, Yeni kiliselerin inşa edilebilmesi için de bütçe ayırdık. Aynı şekilde 2012 yılında 50 yıllık aradan sonra bir Rum yayınevi faaliyete başladı. Vakıflar Genel Müdürlüğü idaresindeki kilise, sinagog gibi ibadethanelerin azınlık vakıflarına bedelsiz olarak tahsisine imkan sağladık. Gayretlerimiz neticesinde İstanbul Taksim’deki Kutsal Kalp Kilisesi, Süryani Katolik Kilisesi Vakfına 49 yıllığına bedelsiz olarak tahsis edildi. Ayrıca, Hatay’daki Mar Yuhanna Kilisesi de Arsuz Rum Ortodoks Kilisesi Vakfı’na yine bedelsiz olarak verildi” demektesiniz. 

Tarih boyunca Türk devlet geleneğinde vatandaşların dinine, diline, mezhebine, deri rengine bakılmaksızın aynı hizmetlerin götürüldüğünü biliyoruz. Zat-ı Âli’nizin de bu tür hizmetlere imza atmış olması takdire şayandır. Lâkin, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucu unsuru Türkler olarak bu gayrimüslim vatandaşlarımıza gösterdiğiniz alicenaplığınızdan bir nebze de biz beklemiş olsak fazla bir şey mi istemiş oluruz? Aşağıda 5 yıldır devletin her katına yaptığımız müraacatlara rağmen bir türlü sonuç alamadığımız Diyarbakır / Silvan’da bulunan Selçuklu Sultanı 1. Kılıçarslan’ın bölücü hainler tarafından tahrip edilmiş ve adeta unutulmaya terk edilmiş kabrinin (Kubbet’ül Sultan) yeniden inşaası meselesi bir türlü hayata geçirilememiştir. Defalarca CİMER’e yaptığımız müraacatlara çok alakasız cevaplar almaktayız. Konuyu geçtiğimiz yıllarda zat-ı devletlerine iletmeleri ricasıyla Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyelerine, Diyarbakır Eski Milletvekili ve İç İşleri Eski Bakanı sayın Abdulkadir AKSU’ya, Kültür ve Turizm Bakanlığı Bakan Yardımcısına en son 2022 Haziran ayında TBMM’de ziyaret ettiğim AK Parti Afyon Milletvekili Sayın Ali ÖZKAYA Bey vasıtasıyla Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı sayın Metin Kıratlı Bey’e iletmiş olmamıza rağmen ne yazık ki bir sonuç alamadık. Konuyla ilgili bu serzenişimizi bu yazımız vasıtasıyla zat-ı alinize ve Türk kamuoyuna duyurmak istedik.