Tarih 10.11.2016…
Saatler 12’yi gösterdiğinde Derik kaymakamlığının makam odasında meydana gelen uzaktan kumandalı patlama binanın duvarını yıkacak kadar dehşetliydi.
Duvarın altından çıkardıkları şehit Kaymakam, ancak bir gün yaşayabildi.
İşte bu menfur olay, diğerleri gibi PKK- PYD denilen Ermeni örgütünün çirkin yüzü ile ona silah sağlayan ABD gibi bir müttefikin kalleşliğini göstermiştir.
Hainler bu devletin örnek bir kaymakamına kıydılar…
Bir asırdır uyuttular bizi.
Babası kaymakamlıkta memur, çocukları dağda terörist.
Bir kardeş dağda, diğeri ise devletten maaşlı ajan.
Daha fecisi, kanlı terörün siyasi temsilcisi mecliste.
Maaşlı dokunulmaz, altlarında kırmızı plakalı araçlar…
Herhalde…
Terörün destekçileri ile yandaşlarına bizim kadar prim veren bir başka ülke yoktur.
Ne Fransa, ne Almanya, ne İngiltere…
…
Uzaktan kumandalı bombanın sahibi şehit kaymakamın sekreteri çıktı.
Koynunda yılan!
İşte burada istihbarat zaafının sırıttığını söyleyebilirim.
Dairelere sızanlar daha önceden istihbarı belirlenmiş olsaydı bu gibi menfur olaylar önlenmiş olurdu.
Kaymakamlığa silahlar sokulmuş, makam odasına kadar patlayıcı yerleştirilmiş kimsenin haberi yok.
...
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun açıklamalarına göre…
Dağdakinden bağdaki daha tehlikeli.
Dağdakiler hedeflere açık, içimizdekiler sinsi…
Şeytanı, hain...
O yüzden İstanbul Büyükşehir Belediyesi mercek altında.
Yakında lime lime ortalığa döküldüklerini göreceğiz.
Dağ eşkıyaları ile bağlantılı ilintili olanlara görev vermenin altındaki tek neden koltuk meselesidir.
Oradan yukarılara tırmanmak için terör destekli bir iskele.
O koltuk o gibilerin başında parçalansın.
…
Geçmişte PKK denilen katil örgüt ciddiye alınmadığı için bu ülke; Diyarbakır'da Yasın Boru, Derik kaymakamı Muhammet Fatih gibilerini şehit vererek derin bir sarsıntı geçirmiştir. Asker polis daha niceleri…
Başbağlar toplu katliamı yürek yakan cinsinden.
Ne var ki iş yargılama aşamasına geldiğinde tüm kapıların muhkem bir halde kilitli olduğunu, beklenen sonuca bir türlü varılamadığını görüyoruz.Başbağlar katliamı ucuzundan birilerine yıkıldı gitti.
Arka plandaki hainler mahkeme kararlarında yok.
İsrail ajanlarına gereken cevap verilmediği için Uğur Mumcu gibi değerli bir kalemin kanı hala yerinde duruyor.
...
Şehit Kaymakam Muhammet Fatih’in yargılanmasına ait dosya elimde.
Eski hâkim ve savcı tecrübesiyle olaylara baktığımda, bir açıdan araştırma ve soruşturmaların istenilen sonucu elde edemediği kanaatine vardım. Bu tip bir organizasyon tek bir kişiye ait olamaz, arka planda tetiği çektirenler var.
Ağırlaştırılmış ağır hapse mahkûm edilen tek kişi, kaymakamın yanında çalıştırdığı memuru.
Aramalarda dolabı adeta cephanelik.
Nereden temin etti, kaymakamlık güvenliğini nasıl geçtiğine dair hiçbir bilgi yok.
Dedik ya teröre karşı istihbarat ve organizasyon zaafı…
…
Yazılışı korkutucu: Ağırlaştırılmış müebbet hapis.
Kitaba göre ölünceye kadar yatacak.
Gel gör ki infaz yasası, cezaevinde yatmasında tıbben sakınca görülenleri evine gönderiyor.
Necdet Sezer döneminde gördük, bu açık kapıdan faydalananlar ertesi gün silahı kaparak dağa koştular.
Dağda yaşarlar, hapiste yaşayamazlar!
İşte katiller dağda, şehit Muhammet Fatihler aramızda yok.
Olan o ur ki bu devlet kendine silah sıkanları ipte sallandırmayıp şehit ailelerinin vergileriyle beslemesi ayrı bir zulüm.
Allah(cc), kısasa kısas yapmanız sizin için en hayırlısıdır diye buyurduğu halde, rejimin laiklik saplantısı canileri, hainleri ipte sallandırmaya mani. Hümanizm… O seni parçalara bölecek sen onu besleyeceksin.
...
Şimdi elimizde şehidimize ait onaylanmış mahkeme kararı var.
Kanlı katıl ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkûm edilmiş fakat ondan ötesi yok.
Dedik ya, bu tip bir olayın münferit olması imkânsız.
Şehidin ailesi, “Katilleri bulun!” diye feryat ediyor.
Ben de aynı feryada iştirak ediyorum.
Ey devlet..!
Hainleri bul ve cezalandır, şehidimizin kanı yerde kalmasın.
En azından bu gibi hainler için idam sehpasını kur da bu milletin içi soğusun.
Kendilerini vatana adayan evlatlarımızın ahini akıntıya vermeyelim. Nusret Çiçek 29.12.2022