Yüksel Durak


SON ŞAMPİYON ARJANTİN “EĞLENCE, KARNAVAL, BAYRAM”

DÜNYA KUPASI 18 Aralık 2022


FİFA’nın 4 yılda bir düzenlediği Dünya Kupası organizasyonu futbolun karnavalıydı.

Renkti, cümbüştü... Büyük bir eğlence ve bayramdı...

Barış ve dostluktu.

Aynı anda sevinç ve coşkunun zirvesi, hüznün dayanılmaz ağırlığıydı.

 

FİNAL

 

18 Aralık 2022... Arjantin ve Fransa, Şampiyon ARJANTİN

Hakem Polonyalı Szymon Marciniak. 

ARJANTİN-FRANSA: 3-3 (Penaltılar; 4-2)

Goller: Messi (23’-P ve 108’), Di Maria (36’)/Arjantin

                Mbappe (80’-P, 81’ ve 118’-P)/Fransa

Penaltılar: Messi, Dybala, Parades, Montiel (Arjantin/5. Penaltıya gerek kalmadı)

                       Mbappe, Coman (kaleci kurtardı), Tchouameni (kaçırdı), Muani (Fransa)

 

ARJANTİN ŞAMPİYON 

 

Muhteşem bir final oynandı. Arjantin beklenmedik şekilde ezici bir ilk yarı oynadı. Devre bitmeden 2-0 öne geçti. Bu devrede Fransa isabetli şut atamadı. 

İkinci devrede de daha iyi oynayan taraf Tangoculardı. Pozisyon buldular, şut attılar ama gol çıkaramadılar. 

79. Dakikada Otamendi gereksiz bir penaltıya neden oldu. Hoş, Arjantin’in kazandığı penaltıda da Dembele’nin sakarlığı vardı.

80’de penaltıyı gole çeviren Mbappe 81’de bir gol daha atarak skoru eşitledi. Fransa 2 isabetli şutta 2 gol attı.

Maç uzatmaya gitti. Arjantin fizik açıdan daha yorgun ve zayıf görünüyordu ancak pozisyonları bulan taraf yine onlardı. Messi ile golü de onlar attı.

Sonra bir sakar penaltı ve Mbappe... Mbappe Messi’yi bırakmıyordu. 3-3

KADER ANI... Uzatmanın son dakikası. K. Muani kontra bir topta Arjantin defansının arkasına sarktı ve kaleci ile karşı karşıya kaldı. Vuruşunda Martinez turnuvanın kurtarışına imza attı. Gol olsa Fransa şampiyon...

Dönen topta Loutaro Martinez demarke pozisyonda topu kafa ile auta attı. Golü atsa penaltılara gidilmeyecek.

 

Arjantin’in ilk 11’nde herkes şahane oynadı. İlk devrede Di Maria Messi’den bile daha iyi bir oyun oynadı. Bir penaltı aldı, bir gol attı. Girenler de iyiydi. L. Martinez biraz aksadı.

Fransa’da Griezmann’dan başka herkes fazlasıyla sıradan kaldı. Kenar yönetim devre bitmeden Gireoud ve Dembele’yi oyundan çıkarıp Thuram ve Kolo Muani’yi oyuna sürdü. 

Pek bir şey değişmedi. 2. Devre oyuna giren Coman ve Camavinga takıma katkı verdi.

Toplamda -yaklaşık- 140 dakika oynanan maçta Mbappe sahada adeta hiç yoktu. Topla 4 kez buluşan turnuvanın gol kralı 3 gol attı ve finalde üçleme yapan oyuncu oldu.

 

Maçın oyuncusu Arjantin’de Di Maria olurken kötü bir gününe rağmen Mbappe Fransa’nın en iyisi oldu. 

Turnuvanın yıldızı Messi bu maçın da yıldızıydı.

 

Teknik direktörler: Scaloni formunu yükselterek finale gelmişti. Ben zaman zaman eleştirmiştim ama yarı final ve finalde çok iyiydi.

Deschamps Fransa’yı son iki turnuvada final oynatan ve Katar’a şampiyon olarak gelen hocaydı. 2-0 geriye düşmelerine rağmen takımı son penaltıya kadar oyunda kaldı.

Hakem ilginç kararlar vermesine rağmen çok hak eden Arjantin kazandığı için tartışma dışı kaldı.

 

FİFA ÖDÜLLER

 

En iyi oyuncu/Altın top         : Lionel Messi (Arjantin)

Gol kralı/Altın ayakkabı       : Mbappe (8 gol) (Fransa)    

En iyi kaleci/Altın eldiven    : Emiliano Martinez (Arjantin)

En iyi genç futbolcu                 : Enzo Fernandez (Arjantin)

               

ÜÇÜNCÜ HIRVATİS’TAN OLDU. 

Fas’ı 2-1 yenen Hırvatlar 2018 başarısının (2. Olmuşlardı) ardından bu defa turnuvayı 3. Sırada tamamladı.

“Mağribin Aslanları” büyük bir sürprizle büyük bir başarıya imza attı ve 4. Oldu.

“Gönüllerin Şampiyonu” unvanını hiçbir takım Fas kadar hak etmemiştir. Fas bu turnuvada son dörde kalırken tüm Afrika’nın gururu oldu.

 

KATAR’IN KUPASI

 

Başlangıç değerlendirmelerimizde turnuvaya “KATAR’IN DÜYA KUPASI” adını vermiştim.

 

“Dünya Kupası’nın mevsimi yaz başlangıcı olup haziran ayıdır. Ligler biter, milli takımlar en iyi ve formda oyuncularıyla ve renkli taraftarlarıyla kupayı bir şölene dönüştürür... 

Ancak Katar’da haziran ayı çok sıcak olduğundan FİFA kupayı tuhaf bir şekilde kasım ayına taşıdı. Bu nedenle özel bir kupa olup “Katar’ın Dünya Kupası” adını almaya hak kazandı.”

 

Ancak Katar’ın ev sahipliği gerçekten çok başarılı ve çok iyiydi. Herhangi bir sorun yaşanmadı, kayıtlara iyi bir turnuva olarak geçti.

 

2022 turnuvası, şimdiye değin en fazla taraftarın tribünlerde yer aldığı organizasyon oldu. Maç başına seyirci ortalamasını bilmiyorum ama Katar en fazla seyirci rekorunu kırdı.

Kendi adına şanssızlığı turnuvayı erken kapaması oldu. 

 

RENGARENK TARAFTAR

 

EN İYİ TARAFTAR: SENEGAL

Tribünler rengarenkti... Özellikle Afrika takımlarının taraftarı tam anlamıyla bir renk cümbüşü sundu ekranları başında milyonlarca izleyiciye. 

 

Olay -ciddi anlamda medyaya yansıyan- çıkmadı. Hatta bu turnuva, İngiliz taraftarının (holiganların) hiç tutuklanmadığı bir turnuva olarak kayıtlara geçti. Bunda “alkol yasağının” etkili olduğu öne sürüldü. “İçki kötülüklerin anasıydı” nitekim.

 

Bütün taraftarlar takımlarına tam destek verdi. Galibiyette coştu, yenilgide takımıyla birlikte üzüntüyü paylaştı. Sıra sıra veda edenler takımlarını gözyaşı ve alkışlarla uğurladı.

Gerektiğinde rakip takımlar ve rakip takım oyuncularından da alkışı hak edenler karşılıksız bırakılmadı.

 

Senegal taraftarı, diğer taraftarları bir adım da olsa geçerek en iyi taraftar olma unvanını aldı.

 

TAKIMLAR

 

EN İYİ TAKIM: ARJANTİN

Tüm takımlar, sakatlıklar haricinde en iyi kadrolarıyla gelmişti Katar’a. 

Messi’li Arjantin bir kupa istiyordu. Messi’nin kupa alması futbolseverlerin büyük bir çoğunluğunun da isteğiydi. 

Fransa kupayı artarda 2. Kez kaldırmak istiyordu ki kadro ve formuyla en favori takımdı.

Brezilya Neymar’lı kadrosuyla kesin olarak final adayıydı.

İngiliz Milli Takımı son maçlarında iyi skorlar alamasa da sağlam ve iyi bir takımla gelmişti.

İspanya genç kadrosuyla kupaya talipti. 

Almanya zaten her zaman favoriydi. Ayrıca 2018 Dünya Kupası’nın kötü anılarını silmek istiyordu. O zaman “lokum gibi bir grupta” panzerler sonuncu olmuş ve turnuvaya veda etmişti.

Ayrıca Ronaldo’lu Portekiz, 2018’in finalisti Hırvatistan, iyi oyunculara sahip Belçika ve Uruguay vardı.

Tek eksik İtalya’ydı...

 

Turnuva sonunda “takım oyununu” en iyi oynayan takım olarak ABD’yi gördüm, müthiş bir takımdı ancak sonuç almakta büyük sıkıntı yaşadı. Bir sonraki turnuvada çok daha iyi bir ABD bizi bekliyor olabilir.

Almanya ve İspanya’nın önünde grubu 1. Sırada tamamlayan Japonya iyi bir takımdı. 

Arjantin’i yenen Suudi Arabistan büyük bir sürprize imza attı. 

İsviçre çok iyi maçlar çıkardı. Hırvatistan taktik planlarıyla yarı final gördü.

Ama BÜYÜK SÜRPRİZ FAS oldu. Afrika temsilcisi gruptan lider çıktı. Ardından favori İspanya’yı ve Ronaldo’lu Portekiz’i eledi. Ancak en büyük favori Fransa’ya gücü yetmedi.

İngiltere’nin Fransa yenilgisi dramatik oldu. Takımın ve turnuvanın en iyi oyuncularından Kane penaltı kaçırdığı maçta İngilizler gözyaşlarına boğuldu.

NE OLACAK BU ALMANYA’NIN HALİ? Almanlar bir kez daha gruptan çıkamadı ve turnuvaya veda etti.

Yarı finalin Arjantin ve Fransa’dan sonra diğer iki takımı olan Hırvatistan ve Fas beklenmedik takımlardı. Beklenmeyenler finali Arjantin ve Fransa’ya bıraktı.

 

En iyi takımı seçmek zordu. Fas neredeyse inanılmaz olanı başarmıştı. Mbappe ve arkadaşlarıyla favori olan Fransa turnuvanın hakkını vermişti. Arjantin’in Messi’si vardı.

Neticede kupayı kazanan en iyi takım unvanını alıyordu... 

 

OYUNCULAR

 

TURNUVANIN YILDIZI: MESSİ

Turnuvaya elbette çok büyük yıldızlar geldi. Ayrıca yıldız adayları vardı. Ve tabii turnuva esnasında yıldızlaşacak olanlar.

 

Ronaldo ve Messi turnuvadaydı. Kariyerlerinde dünya kupası haricinde yok yoktu. Her türlü başarıya ulaşmıştı bu iki adam. 

Neymar, Mbappe, Modric, Kane gibi dünya markaları vardı.

Başta Bellingham olmak üzere gençler vardı.

 

Ronaldo’nun hayal kırıklığı... Son M. United macerası kötü sonlanan Portekizli takımının en büyük silahıydı. Ronaldo ve yanına yazılacak 10 oyuncuyla maçlara çıktı Portekiz. Ama olmadı. Hocası Santos onu yedeğe çekince Portekiz kampından dedikodular yayıldı dünyaya. Üstüne Fas da fişi çekince gözyaşlarıyla turnuvaya veda etti “Portekizli Zeus”.

Kane takımının en iyisiydi. Performansı turnuvanın sayılı performanslarındandı. Ancak Fransa maçında penaltıyı tribünlere göndermesi tam bir talihsizlikti. İngiltere elenebilirdi ama bu penaltıyla elenmesi oyuncu için büyük bir talihsizlik oldu.

2018’in Mbappe ile en iyi oyuncularından biri olan Modric, bu turnuvada da harikaydı. Takımının 3. Olmasındaki en büyük paya sahipti.

Neymar iyiydi fakat yine de beklenin altında kaldı. 

 

Mbappe henüz 23’nde olmasına rağmen 2. Kez final oynadı. Boynunda zaten bir şampiyonluk madalyası vardı. Fransız’ın önünde çok yol var. En çok dünya kupası kazanan oyuncu olabilir.

 

Tabii Messi. Turnuvanın yıldızıydı. Takımını neredeyse tek başına finale taşıyan adam oldu.

 

Ben dünya kupası 11’i yapmak istemem pek. Çünkü o zaman çok iyi oynayan oyuncular (aynı mevkide birden fazla olunca) dışarıda kalabiliyor. Bu nedenle en iyileri listeliyorum.

 

MARTİNEZ (Arjantin)

Aslında turnuvanın kalecisi olmaya Liyakovic çok yaklaşmıştı ama Martinez’in avantajı final oynamaktı. Çok da iyi oynadı. Maçın son dakikasında turnuvanın en iyi kurtarışını yaptı ve karşılaşmayı penaltılara götürdü. Penaltılarda da bir penaltıyı kurtararak kupayı kazanmaya doğrudan katkı verdi.

 

LİYAKOVİC (Hırvatistan)

Kupada kaleci performansları çok iyiydi. Hırvat kaleci özellikle kurtardığı penaltılarla meslektaşlarının önüne geçti. Ayrıca kalede kendine özel tarzıyla fark yarattı.

 

SAİSS (Fas)

Fas’ın savunmacısı turnuvaya damgasını vurdu. Sakatlanana kadar çok iyi oynadı ve savunmasını çok iyi yönetti. Saiss ve sonrasında yaşanan sakatlıklar Fas’ı çok etkiledi.

 

GVARDİOL (Hırvatistan)

Genç Hırvat, turnuvanın en iyi savunmacısı ödülü olsaydı kesinlikle alırdı. Ancak Messi’den yediği çalım hafızalarda kaldı. Futbolun magaziniydi bu çalım...

 

GRİEZMANN (Fransa)

Takımının başarısında en az Mbappe kadar söz sahibi oldu. Çok çalışkandı. Çok iyi oynadı. Dayanışma ve yardımlaşması en iyi oyunculardan biriydi. 

 

MODRİC (Hırvatistan)

Yine bir Hırvat. Ama zaten bir dünya markasıydı. Turnuvada bunu bir kez daha gözler önüne serdi. Rakip takım ve taraftarlardan da alkış alması kayda değerdi.

 

AMRABAT (Fas)

Yine bir Faslı. Orta sahanın özellikle savunma anlamında en iyi oyuncusu oldu. Müthiş enerjisi ve çalışkanlığıyla her yere yetişti.

 

OUNAHİ (Fas)

Olağanüstü bir katkı verdiği söylenemez ama tekniğiyle göze çarptı.

 

GAKPO (Hollanda)

Hollanda kadrosunda en iyi oyuncu oldu. Turnuvanın göze çarpan oyuncularındandı.

 

ENZO FERNANDEZ (Arjantin)

Messi’nin en büyük yardımcısı oldu. Takımın ve turnuvanın öne çıkan isimlerindendi.

 

RODRİGO DE PAUL (Arjantin)

Enzo’nun partneri de müthiş bir turnuva oynadı. Hücuma büyük katkı verirken savunmada güvence oldu.

 

SANE (Almanya)

Çok daha fazla beklenti vardı ama olmadı. Sakatlık problemi yoksa az süre alması hocasının hatasıydı. 

 

MUSİALA (Almanya)

Messi/Ronaldo rekabetinden sonra Musiala/Bellingham rekabeti başlayabilir. Musiala’nın şansızlığı turnuvaya çok erken veda etmesi oldu.

 

KANE (İngiltere)

Aslında harika bir turnuva oynadı. Gol attı, asist yaptı, takım oyununa çok katkı verdi. Fakat Fransa maçında kaçırdığı penaltı turnuvanın en büyük talihsizliklerinden biriydi.

 

BELLİNGHAM (İngiltere)

Çok ama çok iyiydi. Anormal bir enerji, sonu olmayan çalışkanlık, dayanışma ve yardımlaşmayla birlikte harika bir oyun aklı. Sadece bu turnuva esas alındığında ve turnuvaya veda ettiği zaman gözetildiğinde turnuvanın en iyi oyuncusuydu. Ancak daha fazla gol atmak zorunda. Bellingham’ın hak ettiği değere ulaşması için bu oyun ve gole katkı yetmez, daha fazla gol atmalı. Örneğin oynadığı ligde çift haneyi bulmalı.

 

MBAPPE (Fransa)

Çocuk üstüne koya koya gidiyor... gümbür gümbür. Ancak ışıl ışıl bir yıldızlık için henüz yolun başında. Mutlaka transfer yapmak; La Liga veya Premier Lig’e gitmek zorunda. Oralarda kazanacağı başarılarla Messi ve Ronaldo’yu zorlayabilir ve hatta geçebilir. Ancak futbol hayatına PSG’de devam ederse olmaz bu iş.

 

MESSİ (Arjantin)

Yıldız, yine iş başındaydı... Ona ayrı bir yazı yazmak gerek... yazacağız.

 

Ayrıca Hakim Ziyech, Juranovic, Dumfries, Bounou, İsmaila Sarr, Asano, Tadic, Kostic, Dest, Olmo, Pedri, Valencia, Muhammed Kudüs performansları dikkat çekiciydi. 

 

DÜNYANIN EN İYİ OYUNCUSU

 

Sıralamada 1. Pele ve 2. Maradona sayılması genel kabul görmekte ve çok şaşırtıcı gelmemektedir. Ancak benim itirazım var.

Pele’nin oynadığı zamanlarda futbol çok yavaş bir oyundu. Ayrıca Pele’nin milli takım arkadaşlarının her biri neredeyse Pele kadar iyi oyunculardı. Örnekse; Gerson, Jairzinho, Garrincha. Pele Avrupa’da da oynamadı.

Maradona muhteşemdi. Arjantin’i şampiyon yaparken “Tanrı’nın elinin ona değdiğini” söylemek abartı olmaz. La Liga’da çok başarılı olamadı fakat Napoli’yi fethetti. Öyle ki İtalya-Arjantin maçında Napolililerin büyük bir çoğunluğu Maradona nedeniyle Arjantin’i tuttu. Ancak o zamanlardaki futbolun hızı bugünküyle asla kıyaslanamaz. 

 

Ancak Messi ve Ronaldo futbolseverlere olağanüstü bir rekabet yaşattı. Ronaldo’nun Real Madrid’e transferinden sonra bu iki oyuncu atmadık gol, kazanmadık kupa (dünya kupası haricinde), kırılmadık rekor bırakmadı. Belli bir noktadan sonra sadece birbirlerinin rekorlarını kırmaya başladılar. Çünkü en iyilerdi. Rekabetleri takım rekabetlerini geride bıraktı.

Ronaldo’nun şanssızlığı Portekizli olmasıydı. Bunun yerine İspanya, Fransa, Almanya ve hatta İngiltere takımında oynasaydı en az bir kupayı almış olurdu.

Messi’nin Arjantin’deki şanssızlığı teknik direktörleri ve kendisine yeterince yardım etmeyen arkadaşları oldu. Arjantin kadrosu bir seviye daha iyi olsaydı (Örneğin Brezilya) Messi’de şimdiye değin kupayı kazanmış olurdu.

 

Rekabette Ronaldo-Messi’yi tek geçiyorum.

En iyi oyuncuda bu ikiliyi Maradona zorlayabilir. Çok küçük farkla da olsa 1. Messi, 2. Ronaldo diyorum. Finalden sonra fark biraz daha büyüdü.

 

VE REKABET BİTER... Messi oynadığı finali kazanıp dünya şampiyonu olunca rekabet sona erdi. Bundan sonra her iki futbolcuya takımlarında başarılar dilerim.

Ronaldo’nun milli takım mesaisi bitti diye düşünüyorum, Messi’yi bilemiyorum. 

 

MAÇLAR

 

EN İYİ MAÇ: ARJANTİN-FRANSA (Final)

Turnuvada çok sayıda iyi ve ilginç maç vardı. 2022 Katar, bu açıdan turnuvalarda ön sıralarda yerini aldı.

Gerçekten çok iyi maçlar oynandı fakat final egoist olur, bencildir. Hele tempolu, heyecanlı ve gollü olunca tek kalır. 

Öyle oldu... Arjantin 2-0 öne geçti yakalandı. 3-2 yaptı ve yine yakalandı. Şampiyonu penaltılar belirledi.

 

Bu final turnuva tarihinin en iyi maçlarından biri oldu. 1974/Almanya-Hollanda ve 1978/Arjantin-Hollanda finallerine nazire yaptı. 

 

0-0’a rağmen İngiltere-ABD ile İngiltere-Fransa maçları harikaydı.

İngiltere-İran, Hollanda-Arjantin, Fas-Portekiz, İran-ABD, İsviçre-Sırbistan maçları en heyecanlı maçlar oldu.

 

En sıkıcı takım Polonya oldu. En sıkıcı maç Meksika-Polonya maçıydı. 

 

TEKNİK DİREKTÖRLER

 

EN İYİ TEKNİK DİREKTÖR: WALİD REGRAGUİ (Fas)

Almanya’da Hans-Dieter Flick hayal kırıklığı oldu. İspanya’da Luis Enrique istediğini alamadı. 

İran TD Carlos Queiroz ve ABD TD Gregg Berhalter’i beğendim.

 

Elbette Hırvatistan TD Zlatko Dalic, finalist Didier Deschamps ve şampiyon Lionel Scaloni büyük övgüyü hak etti. Ancak bu defa turnuvanın dördüncüsü en iyi olmayı hak etti.

Faslı Regragui en iyi teknik direktör oldu.

 

GOL

 

EN GÜZEL GOL: ANGEL Dİ MARİA

Turnuvada çok güzel goller vardı fakat hazırlanışı ve tabi önemi itibariyle Arjantinli en güzel golün sahibi oldu.

 

Neymar, Richarlison, Mbappe, Ramos, Alvarez ve Enzo Fernandez’in golleri de çok güzeldi.

Alvarez’in 100 metreden fazla depar atıp attığı gol ve Yusuf en-Nusayri’nin göğe çıkarak attığı gol ilginç goller olarak deftere yazıldı.

   

ENSTANTANE

 

EN İYİ ENSTANTANE: ANGEL Dİ MARİA’NIN GÖZYAŞLARI...

Katar’ın Dünya Kupası turnuvasında ilginç enstantaneleri yazmıştık fakat Di Maria son noktayı koydu. Gol attı, ağladı. Gol yediler, ağladı. Penaltılarda ağladı. Kupa töreninde görece sakin kaldı.

Di Maria’nın kalbi bugün durmadıysa yiyecek ekmeği olduğundandır. 

 

Arjantin seyircisinin Modric’i alkışlaması, Pepe golü kaçırınca Faslı oyuncunun kafasını öpmesi, Hollandalı D. Blind gol atınca kulübede babası ile sevinmesi, Kamerun’a golü atan Kamerun asıllı İsviçreli Embolo’nun sevinmemesi hoş anlar olarak kayda geçti.

 

HAKEM/VAR YÖNETİM

 

Hakem/VAR Yönetimi çok iyi bir sınav verdi. Genelde maçlar iyi yönetildi. Büyük hata olmadı, skandal hata hiç olmadı.

Ben İngiliz Oliver ve İtalyan Orsato’yu beğenmiştim ancak finali Polonyalı Szymon Marciniak yönetti. 

En iyi için isim belirlemek diğerlerine haksızlık olabilirdi.

 

Oynanmayan süre ilaveleri çarpıcı oldu. Turnuva bu alanda Süper Lig’i geride bıraktı. Zannederim bundan sonra bizde maçlar 15 dakikadan az uzamaz.

 

Çok az kırmızı kart çıktı. Hafızam beni yanıltmıyorsa ikinci sarıdan kırmızı olmadı

 

Hakemler;

Kendilerinden emin bir şekilde maçları yönetti.

Otoriteden asla taviz vermezken oyuncular ile iyi iletişim kurdu.

İkili mücadelelere prim verdi fakat net faulleri atlamadı.

Vücudun “doğal halinden” ziyade “futbolun doğasını” dikkate aldı. Bu nedenle el temasında çok az düdük çalındı, çok az el penaltısı verildi.

Sakatlık numarasına asla prim vermedi. Böyle olunca arada yatmak isteyen futbolcular hemen kalkmak zorunda kaldı. Süper Lig’e selam olsun; futbolcular da pek sakatlık numarasına yeltenmedi.

Hakem/VAR uyumu harikaydı.

 

Dünya Kupası’nda bir maçı (Almanya-Kosta Rika) ilk defa kadın hakemler yönetti. Maçın hakemi Fransız Stephanie Frappart’tı. Yardımcı hakemler Brezilya’dan Neuza Back ve Meksika’dan Karen Diaz’dı. Frappart ve ekibi son derece başarılıydı.

 

YAYINCI KURULUŞ/TRT

Öncelikle spikerlerin formsuzluğu gündeme geldi. Bunda maçların bir kısmının ekran başından anlatılması önemli bir etken olmalıydı.

Ancak TRT de formsuzdu. Maçları yayınlamakla görevini tamamlamış saydı kendini, bir anlamda yasak savdı.

Oyunculardan ve maçlardan hiçbir hikâye verilmedi. Aslında bunu yapabilecek adamı da vardı. İbrahim Kırkayak, geçmişte George Hagi’nin hayatından nefis bir kesiti “10’un Hikâyesi” ile seyirciye sunmuştu.

Bizde yayıncı kuruluşların (beIN Sports ve aSpor) ortak özelliği bu; maçları yayınla tamam. Sonra maçları tekrar tekrar yayınla.

Maçın ardından yorumcularla defalarca pozisyonları oynat, şuraya verseydi, vursaydı vb. anlat dur. Sonra saatlerce hakem konuş. 

 

Yine spikerlere (tümüne) bir not: Çok fazla konuşuyorlar. Bu nedenle pozisyonları ve bazen golleri kaçırıyorlar. Çok fazla lüzumsuz malumat veriyorlar ama ciddi bilgi vermiyorlar.

Ancak bu yüzden onları çok fazla suçlayamıyorum. Çünkü bilgi verenin başı derde girebiliyor. Ama korkmasınlar... 2022 Dünya Kupası’ndan bilgi vermezlerse bir sıkıntı olmaz.

 

SON NOT

 

Katar 2022’de iyi bir turnuvaya tanıklık ettik. Harika taraftarlar gördük. Güzel oyunlar, güzel goller, güzel enstantaneler izledik. Aynı anda hüzün ve sevinçler bazen üzdü bizi, bazen sevindirdi.

 

Teşekkürler Katar... Teşekkürler katılımcı ülkeler... değerli oyuncular. Teşekkürler MESSİ.